Amerikan Hastanesi Psikiyatri Bölümü'nden Doç. Dr. Sibel Mercan, Batı toplumlarının endüstrileşmeyle birlikte "narsistik çağı yaşadıklarını belirterek “Bu dönemi yalnızlığın neredeyse salgın olarak yayıldığı "yalnızlık çağı" olarak da adlandırabiliriz” diyor. Mercan, maddi olarak zenginleşen ülkelerde insanların giderek yalnızlaştığını ve izole olduğunu söylüyor.
Amerikan Hastanesi Psikiyatri Bölümü'nden Doç. Dr. Sibel Mercan, günümüzün en önemli problemlerinden biri olan yalnızlığa ışık tuttu. Batı toplumlarının endüstrileşmeyle birlikte “narsistik çağı”nı yaşadıklarını belirten Mercan, “Aynı zamanda bu dönem yalnızlığın neredeyse salgın olarak yayıldığı “yalnızlık çağı” olarak da adlandırılabilir. Maddi olarak zenginleşen kaynakları gün geçtikçe artan ülkelerde buna karşın insanların giderek yalnızlaştığı ve izole olduğu dikkati çekiyor.” diyor.
Yalnızlığın yaşının olmadığını ifade eden Mercan, her insanın yaşamının belli dönemlerinde kendisini yalnız hissedebileceğini dile getiriyor. Gerçekte yalnız olmakla yalnızlık hissetmeyi birbirinden ayırmak gerektiğini kaydeden mercan, “Bazen kalabalıklar içinde de yalnız ve izole hissedebiliriz. Albert Einstein'in “tüm dünyada tanınmış bir insan olmak ve kendini bir o kadar yalnız hissetmek çok garip” sözü yalnızlık duygusunun koşullardan bağımsız ve evrensel olduğunun güzel bir örneğidir. Yalnızlık duygusuna genelde diğer insanlardan kopma, mutsuzluk ve çaresizlik hissi de eşlik eder.” diyor. Her bireyin yalnızlığını kendine göre yaşadığını dile getiren Mercan, şunları söylüyor: “Bu bağlamda yalnızlığın tanımı da kişiden kişiye değişir. Yalnızlık için kişinin var olan ilişkileri ve olmasını istediği ilişkileri arasındaki uyumsuzluk ve buna bağlı hoşnutsuzlukları gösterilebilir”
Yalnızlığın ortaya çıkışında rol oynayan etkenler arasında genetik yatkınlık yanında çevresel etkenler ve kişinin psikolojik durumunun da önemli olabileceğini ifade eden Mercan, sözlerine şöyle devam ediyor: “Erken çocukluk döneminde ev ya da okul değiştirme, arkadaş kaybı, ebeveynlerin ayrılması ya da ölmesi, okulda arkadaş edinememe, sosyal becerileri geliştirememe yaşamın ileri dönemlerinde yalnızlık duygusunun hissedilmesine zemin hazırlamaktadır. 12-18 yaş arası ergenlerde akranları tarafından dışlanan ve şiddete maruz kalanların yalnızlık hissinde artma, madde kullanımına yönelme, intihar eğiliminin 2-3 kat yükseldiği görülmektedir.” Mercan, yalnızlık hissinde boğulmadan önce bazı önlemler almakta fayda olduğunu, ilk yapılması gerekenin gereken yalnızlığı tanımlamak olması gerektiğini söylüyor. Mercan şöyle devam ediyor: “Örneğin dışarı çıkmadığınız, kendinizi aptal, çirkin, sıkıcı bulduğunuzu, paranızı alkol, yeni şeylerin sizi hep korkuttuğunu, diğer insanların sizi yönetmeye kalktığını, günah keçisi olduğunuzu vb düşünebilirsiniz. Kendinize bazı hedefler belirleyip, bir şeyleri değiştirmeye karar verebilirsiniz. Diğer insanları değiştiremeseniz de kendi düşünce ve duygularınız değiştiğinde diğerlerinin de farklılaştığını görebilirsiniz.”