Türkiye'nin ekseni kayıyor iddialarına cevap veren Erdoğan, ''Türkiye Batı'dan kopuyor' diye yaygara koparıyorlar. İsrail basını, İsrail destekli uluslararası basın da aynı şeyi söylüyor. Talimatı aynı yerden alıyorlar. Sen neden bu iftiraları, bu kara propagandayı hemen kendi gazetene taşıyorsun?' dedi. AB'ye de seslenen Başbakan Erdoğan, "Resmi müracaat 1963. O günden bugüne biz yırtınıyoruz. Hala oyalıyorlar. Ben kendilerine açıkça söylüyorum, siz Hıristiyan kulübü değilseniz siz Türkiye'yi almaya mecbursunuz. Biz son alınan 10 ülke ile mukayese edilemeyecek kadar ilerdeyiz” diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin dış politikasında bir eksen kayması söz konusu olmadığını belirterek "Bir eksen kaymasından bahsedenler art niyetli değillerse, Türkiye'nin yeni rolünü anlayamamış, kavrayamamış olanlardır" dedi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde (KTÜ) düzenlenen törende Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, törenle fahri doktora unvanı verildi. Başbakan Erdoğan, yaptığı konuşmada, Türkiye'nin dış politikasında bir eksen kaymasının asla ve asla söz konusu olmadığını söyledi.
Erdoğan, şöyle konuştu: 'Bir eksen kaymasından bahsedenler, art niyetli değillerse Türkiye'nin yeni rolünü, çok boyutlu dış politikasını anlayamamış, kavrayamamış olanlardır. AB ile katılım müzakerelerini başlatan, dikkatinizi çekiyorum, bu hükümettir. Biz ne zaman AB'ye müracaatı yaptık? Adı daha Avrupa Birliği değildi. Avrupa Ekonomik Topluluğuydu. 1959 müracaat, resmi müracaat 1963. O günden bugüne öyle talihsiz bir ülke yok. 50 yıl bizi oyaladılar. Hala oyalıyorlar, onu da söyleyeyim. Biz yırtınıyoruz, çırpınıyoruz. Özellikle bir bakanlığı sadece bu iş için kurduk. Biliyorsunuz, bir devlet bakanımız başmüzakereci olarak sadece bu işi takip ediyor, sadece AB üyesi ülkelerde fellik fellik dolaşıyor. Bütün bunlara rağmen oyalıyorlar.'
Erdoğan, işin perde arkasının belli olduğunu, bunu özel görüşmelerde samimi olan bazı Avrupalı bakanların da söylediğini ifade ederek, şunları kaydetti:
'Biz bunu biliyoruz. Ama bunu dillendirmeyi doğru bulmuyoruz. Ben kendilerine açıkça söylüyorum, eğer siz Hıristiyan Kulübü değilseniz, Türkiye'yi buraya almaya mecbursunuz. Zira sizin Hıristiyan Kulübü olmadığınızı ifade edebilecek tek şey, halkı Müslüman ülke olarak Türkiye'nin burada olmasıdır. Ama buna bile tahammül edemeyecek kadar aşırısınız. İnanın bir şey diyemiyorlar. Çünkü yaptıkları iş bu. Biz bugün, hele hele son alınan 10 ülkeyle mukayese edilemeyecek derecede, AB müktesebatına uygun bir ülkeyiz. Onlarla hiçbir şeyimiz mukayese edilmez. Ne temel hak ve özgürlükler noktasında ne kalkınma noktasında. Bu ülkelerin hepsini tanıyoruz artık. Gidiyoruz, geziyoruz görüyoruz, neresinde ne var hepsi belli.”
Başbakan Trabzoda yaptığı konuşmada stad sözü verdi. Erdoğan "Ben seçim zamanı buraya geldiğimde Akyazı'da stad sözü vermiştim. Bunun için iş adamlarını bekledik. Gelsin Akyazı'yı yapsın istedik. Karşılığında Avni Aker'i verecektik. Bekledik, bekledik olmadı. Sonunda iş başa düştü. Şimdi TOKİ olarak bu stadı inşallah biz şu anda başlıyoruz. Şu anda projeyi süratle bitiriyoruz. Dolgusu hemen başlıyor. Denize dolgu yapıyoruz. 600 bin metrekare alan burada meydana getiriyoruz. 40 bin kişilik bir stad yapıyoruz. Dozerler çalışmaya başladığı andan itibaren Allah nasip ederse iki yılda bu işi bitireceğiz" dedi.
Başbakan Erdoğan, Trabzon'daki toplu açılış ve TOKİ anahtar teslim töreninde yaptığı konuşmada, bazı basın organlarında Türkiye'nin Batı'dan koptuğuna ilişkin haberlerin yer aldığını söyledi. 'Önceki gün yine manşet attılar, 'Türkiye Batı'dan kopuyor, Türkiye yönünü Arap ülkelerine döndü' diye yaygara koparıyorlar. Açın bakın İsrail basınına da inadına aynı şeyi söylüyorlar' diyen Erdoğan, şöyle devam etti. 'İsrail destekli uluslararası basın da aynı şeyi söylüyor. Talimatı aynı yerden alıyorlar. Bunu yabancı basın dedi diye sen neden yemeyip içmeyip bu iftiraları, bu kara propagandayı hemen kendi gazetene taşıyorsun? O yabancı gazete, İsrail'e hizmet etmek için kurulmuş, görevini yapıyor. Peki sen kime hizmet ediyorsun?
Sen hangi görevi yerine getiriyorsun? Senin ülken bir mücadele veriyor, senin milletin ayağa kalkmış, ölen kardeşleri için ağlıyor. Peki sen hangi ülkeye hangi millete hizmet ediyorsun? Şimdi ben Trabzonlu tüm kardeşlerimin dikkatini bir noktaya çekiyorum, Trabzon'dan tekrar tüm Türkiye'ye sesleniyorum, önemli bir hususta aziz milletimin dikkatlerini rica ediyorum. Türkiye, ne zaman büyük bir ülke olma yolunda kararlılıkla ilerlemeye başladıysa bazı kirli eller devreye girdi. Türkiye ekonomisi ne zaman atağa geçtiyse, kirli senaryolar devreye sokuldu. Türkiye ne zaman uluslararası itibar kazandı, ne zaman güçlü bir devlet olma yolunda tarihi adımlar attıysa içeriden de dışarıdan da tahrikler devreye sokuldu.'