Denizkültür tarafından, Sesli Edebiyat Dizisi altbaşlığı ile yayınlanan “Öyküler Sesleniyor” dizisinin ikinci seti tamamlandı. Türünün dünyadaki tek örneği olan bu çalışma, seslendirilip her öyküye özel bestelenmiş müzikler ve özel ses efektleriyle kurgulanmış bir antoloji.
Bir saray düşleyin... Tuğlaları “kelimeler”, harcı “sesler” olsun... İçinde tam 200 oda barındırsın... Kapısını açtığınız her odada bambaşka bir “kainat” karşılasın sizi... Kelimeler sözlere, sözler seslere dönüşsün ve siz sadece dinleyin...Edebiyat “güzel söz söylemek” sanatı değil mi zaten? Peki o güzel sözler, güzel sesler ile buluşursa ne olur? Sesli Edebiyat ! Birinci etabının 2007'de edebiyatseverlerle buluştuğu “Sesli Edebiyat - Öyküler Sesleniyor” projesinin ikinci seti de tamamlandı... “Kelimeler ve sesler sarayı” ziyaretçilerini bekliyor artık! “Öyküler Sesleniyor”, Türk edebiyatından seçilmiş 200 yazardan birer öykünün; tiyatro oyuncuları tarafından seslendirilip her öyküye özel bestelenmiş müzikler ve özel ses efektleriyle kurgulanması ile oluşturulmuş bir “Sesli Öykü Antolojisi”. Türünün dünyadaki tek örneği olan bu çalışma ilk sette 20, ikinci sette 22 olmak üzere 42 CD'den oluşuyor. Her CD'de de ortalama 5 öykü yer alıyor.
Denizkültür tarafından, Sesli Edebiyat Dizisi altbaşlığı ile yayınlanan “Öyküler Sesleniyor”, DenizKültür Genel Müdürü Orhun Şemin koordinatörlüğünde ve Sesli Yapım'dan Göksenin Göksel'in yönetiminde hazırlanmış. Dizinin 2007'de yayınlanan ilk seti Cüneyt Türel'in sesinden Dede Korkut'un “Deli Dumrul” öyküsü ile açılıyor ve 1844-1952 yılları arasında doğmuş 100 öykü ustasının birer öyküsünü içeriyor. Yaklaşık 20 ayda tamamlanan ikinci set ise, 1952-1984 yılları arasında doğmuş yine 100 yazarın birer öyküsünü kapsıyor. Öykü sarayının 200 odasında sizi Türk Öykü edebiyatının 150 yıllık serüveni bekliyor yani.
Projeyi mevcut kültür sanat ürünlerinden farklı kılan; bu kadar geniş bir zaman dilimini kapsaması ya da 200 yazar, 83 tiyatro oyuncusu/seslendirme sanatçısı, 45 müziyen ve yapım süreçlerine katkıda bulunan onlarca kişiyi bir araya getirmesi değil. Türkiye'de pek bilinmese de Amerika ve Avrupa'da oldukça yaygın olan ve edebiyatın bir türü olarak çoktandır kabul görmüş “sesli kitap” şeklinde hazırlanmış olması, edebiyatın zevkini gündelik hayatın içinde “dinleyerek tatmanızı” mümkün kılıyor. Araba kullanırken, mutfakta yemek yaparken, sahilde yürürken Rüştü Asyalı'dan Ömer Seyfettin öyküsü dinlemek keyifli olmaz mı?
Öyküler Sesleniyor, kılı kırk yaran bir titizlikle yaklaşık 42 aylık bir sürede tamamlanmış. Proje ekibi, bu çalışmanın “sesli bir antoloji” olduğunun altını çiziyor. Sette yer alan 200 öykü başta uzunluk olmak üzere, tema, seslendirilmeye uygunluk, öykü karakterleri ve ses atmosferi gibi bir dizi teknik ölçüye göre binlerce öykü arasından seçilmiş. Öykü seçim sürecinde 200 yazarın bütün öykü kitapları tek tek taranmış...“Öyküler Sesleniyor”da öyküler, müzik/tiyatro (hatta sinema) gibi sanat disiplinleri ve radyo oyununun dramatik/teknik unsurları ile harmanlanıp kelimenin tam anlamıyla ete-kemiğe bürünüyor. Öykülerin herbiri için, aynen film senaryosunda olduğu gibi, dramaturji çalışması yapılmış. Öyküdeki anlatıcı karakter(ler)in, öykünün geçtiği zaman ve mekanların bir nevi “ses fotoğrafları” çıkarılmış. Sonra bu fotoğraflar öyküyü seslendirecek oyuncular ile eşleştirilmiş ve son aşamada öykünün yaratmak istediği atmosferin konturlarını çizen özgün müzikler bestelenmiş. “En önemli kıstasımız seçilmiş öykülerin yazınsal kurgularını -ve onları yaratan ustaların kalemlerindeki tadı- bozmamak ve metne hiçbir şekilde müdahale etmemekti”, diyor projenin yapım ekibi...
“Hikayeler anlatıyoruz. Ama bu anlatım, ne metin okumaya ne de tam anlamıyla bir radyofonik oyuna benziyor. İkisinin arasında, ikisinden de beslenen kendine özgü bir tarz belirledik. Oyuncularımızın yorum gücü, her hikaye için bestelenen özgün müzikler, atmosferi oluşturmada yararlandığımız efektler ve son derece önem verdiğimiz kurgu, öyküyü 'sadece seslerden oluşan bir film gibi' izlemenizi sağlayacak, görüntüyü siz oluşturacaksınız.”Toplumsal gerçekçilikten fantastiğe, polisiyeden bilim-kurguya; gerilimden komediye, 17 Ağustos depreminden Yugoslavya iç savaşına, varlık vergisinden töre cinayetlerine, Adalar'dan Diyarbakır'a; zamandan zamana, mekandan mekana; hüzünler-hazlar, renkler-kokular, kelimeler-sesler ve aslında “insana dair duygular” içinde bir yolculuk “Öyküler Sesleniyor”... Bu yolculukta size usta kalemler, usta sesler rehberlik ediyor.Her CD, Türk öykü dilinin metinsel zenginliğini “seslerin evreniyle” buluşturuyor ve gerisini dinleyicinin hayal gücüne bırakıyor.
“Öyküler Sesleniyor” Sesli Edebiyat dizisinin birinci setinde Orhan Veli Kanık'tan Sabahattin Ali'ye, Oğuz Atay'dan Aziz Nesin'e, Tarık Buğra'dan Halide Edip Adıvar'a, Halit Ziya Uşaklıgil'den Halikarnas Balıkçısı'na, Yakup Kadri Karaosmanoğlu'ndan Selim İleri'ye tam 100 klasik usta yer alıyor. Yakın dönem öykü kalemlerini içeren ikinci sette ise Ayfer Tunç, Behçet Çelik, Buket Uzuner, Cihan Aktaş, Feridun Andaç, Hüzeyme Yeşim Koçak, Jale Sancak, Murat Gülsoy, Müge İplikçi, Sadık Yalsızuçanlar, Suzan Samancı, Yavuz Ekinci ve Yıldız Ramazanoğlu gibi öykücüleri bulunuyor.Öykülere sesleriyle hayat veren tiyatro sanatçıları kadrosu da çok zengin. Ali Gül,Cüneyt Türel, Köksal Engür, Levent Üzümcü, Mazlum Kiper, Müşfik Kenter, Toprak Sergen, Yetkin Dikinciler gibi isimler bu sanatçıların sadece birkaçı..