Dink cinayetinde JİTEM şüphesi

Cihan
00:0017/08/2009, Pazartesi
G: 17/08/2009, Pazartesi
Yeni Şafak
Dink cinayetinde JİTEM şüphesi
Dink cinayetinde JİTEM şüphesi

Ergenekon soruşturması kapsamında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen 3. iddianamede, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesiyle ilgili çarpıcı bilgiler yer alıyor.




Sanıklardan ele geçen bir belgede, Hrant Dink'in öldürülmesinin arkasında JİTEM olduğu yazarken; Emin Gürses ile Yarbay Mustafa Dönmez arasında geçen telefon konuşmasında ise Dink'in öldürülmesinin 'iyi' ve 'uyarı' olduğu belirtiliyor. Ergenekon'un firari sanıklarından Turhan Çömez'in Asus marka bilgisayarında Western Digital marka harddisk içerisinde; "Yusuf Ziyad.doc" isimli bir msvvord belgesi tespit edildi. İncelenen dosyada 'yusuf_ziyad07@yahoo.co.uk' isimli e-posta adresinden 'gulerkomurcu@superonline.com' adlı e-posta adresine gönderilen e-postanın 'turhancomez@yahoo.com' isimli e-posta adresine yönlendirildiği belirlendi. Belgenin içeriğinde ise Yusuf Ziyad isimli şahsın Irak Kürdistan Federe Bölgesi'nde yaşayan Türkiyeli bir Kürd olduğu ifade edilerek, söz konusu e-posta ekinde "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde Çeteleşme Gerçeği" başlıklı yazı yer alıyor. "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde Çeteleşme Gerçeği" başlıklı yazıda "İtirafçı Alaattin Kanat, Tuğgeneraller H.K ve Veli Küçük" gibi isimlerin Kürdistan'daki birçok faili meçhul cinayet ve terör hareketinin yürütücüleri olduğu yazıyor.


Belgenin 6. sayfasında ise Ermeni asıllı gazeteci Hrant Dink'in katlinin arkasında da JİTEM, Veli Küçük ve Emniyetin olduğu iddiası yer alıyor.


Belgenin 13. sayfasında "Bu Oluşumların Başındakiler" başlığı altında, Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, AK Partili Turhan Çömez, Birinci Ordu Komutanı Emekli Orgeneral Hurşit Tolon, eski Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur (Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı), NATO eski Özel Harp Dairesi'nde başkanlık görevi de yapmış olan Fikri Karadağ, Özel Hareket Dairesi eski Başkanı İbrahim Şahin, Vatansever Kuvvetler Güçbirliği Hareketi Derneği'nin Genel Başkanı Taner Ünal, Yüzbaşı Muzaffer Tekin, Türk-Metal-İş Sendikası'nın 32 yıllık Genel Başkanı Mustafa Özbek, MGK eski Genel Sekreteri Tuncer Kılınç, emekli astsubay Mahmut Öztürk, Danıştay saldırganı Alparslan Arslan, emekli Binbaşı Zekeriya Öztürk, Kemal Kerinçsiz, İstanbul Ülkü Ocakları eski Başkanı Levent Temiz, Türk Ortodoks Patrikhanesi'nden Sevgi Erenerol, Eski Emniyet Müdürü Adil Serdar Saçan, Bekir Öztürk, İP Genel Başkanı Doğu Perinçek, Yalçın Küçük, Sedat Peker isimlerinin yanı sıra, birçok emekli asker, bürokrat, siyasetçi, öğretim görevlileri ve iş adamlarının isimleri yazıyor.


Ayrıca, bu tür oluşumlara destek veren bazı kurumlar arasında Türkiye Kamu-Sen, Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu, Toplumsal Düşünce Derneği, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği, Hacı Bektaş-ı Veli Kültür Vakfı'nın bulunduğu belirtiliyor.


Teşkilatlandıkları başlıca alanlar olarak ise İstanbul, İzmir, Denizli, Trabzon, Sakarya, Bolu, Mersin, Hatay, Adana, Osmaniye, Kilis, Gaziantep, Diyarbakır, Düzce, Yozgat, Kırşehir, Kahramanmaraş, Kayseri, Niğde, Nevşehir, Aksaray, Eskişehir, Çanakkale, Bursa, Bilecik, Kütahya, Çorum, İsparta, Amasya, Burdur, Antalya, Karabük, Sinop, Konya, Şanlıurfa, Ankara ile Çankırı'nın Çerkeş ve Kurşunlu ilçeleri yazıyor.


HRANT DİNK'İN ÖLDÜRÜLMESİ UYARI OLDU

Ergenekon'un tutuklu sanıklarından İbrahim Şahin'in Asena kod adlı Fatma Cengiz'e "şu 300 imzalı Ermeni Soykırımı Tanınsın diyen Ermenileri tespit işini unutma", "7 üsteğmen 5 tane teğmen var, bu sefer bizden sonra devam edecek ekip yetiştirelim" şeklinde mesaj çektiği de ortaya çıktı.


Şüpheli Fatma Cengiz'in de İbrahim Şahin'e gönderdiği bir mesajda "İrfan Palalı Urfa'da 300 kadar Ermeni kız çocuğunu ....Türk Kürt Arap ailelerine evlatlık veya besleme verildiği Osmanlı belgeleri geldi... bunlardan birinin torunu da şimdi görevde ...Ant Dink (Hrant Dink) kimlere aracı olmuş." şeklinde ifadelere yer verdiği anlaşıldı.


Hrant Dink'in öldürülmesiyle ilgili Emin Gürses ile Yarbay Mustafa Dönmez'in arasında geçen telefon konuşmalarında ise Dink'in öldürülmesinin iyi olduğu ve uyarı olduğu söyleniyor. İkili arasında cinayet sonrası yaşananlara ilişkin de değerlendirmeler yapılıyor.


Yarbay Dönmez'in "Bir de şey demiş savcı Cumhuriyet Gazetesi'ndeki olayda da bağlantı araştırılacak" derken; Emin Gürses ise "Cumhuriyet gazetesine bomba atan Danıştay'a gidip bomba atan ekiplerin bir ucu burada Üsküdar'da bulundu, çocuklar dediler ki biz gelip ifade verelim bize 20'şer bin dolar para teklif ettiler diye savcı ifadelerini almadı ya, tabi bizim avukat arkadaş götürdü bunları Ankara'ya savcı ifadeye gerek yok dedi. Şimdi Hrant Dink'in öldürülmesinde giden çocuk oraya giderken sağında solunda iki adamla beraber gidiyor bunu gören kız çocuğun babası geliyor bize diyor ki kızım bunları gördü. Bunlar öldürmeye gidiyorlar diye konuşuyorlardı. kızım da bunların arkasından yürüyordu kız çocuk üniversiteye yeni girmiş bu adamlar bu çocuk gidiyor. Hrant Dink'i öldürüyor bu adamlar kayıp o adamlar Hrant Dink'in kapısına kadar çocuğu götürüyorlar iki tane adam kim olduğu belli değil. Savcı bunu dinlemedi hocam dinlemedi." diyor.


Dönmez de buna karşılık, "Aynı savcı dinlemedi şimdi de başka nedenden aldılar vay be yani o peki dinleselerdi tarikat bağlantısı falan mı çıkardı hocam" diye konuşuyor. Emin Gürses "Tarikat bağlantısını ben söyledim Maslak'ta adam orda oturuyor dedim 80 yaşında Salih Şeyh Salih diye adamın adresini bile verdim adamın yanında iki tane istihbaratçı polis olduğunu da söyledim, bu adamın Bulgaristan'a gidip birileri ile görüştüğünü de söyledim adama gidip 45 gün sonra beni Savcı arıyor diyor ki bir ifade alalım. Sen ne diyorsun dedim ya ne ifadesi ya 45 gün olmuş iş bitmiş. Danıştay meselesi İsrail ihalelerinin iptali ile ilgiliydi yok işte bunu ulusalcılar yaptı yok ülkücüler yaptı karıştırdılar birbirini" şeklinde konuşuyor.


Ayrıca, Gürses, Dönmez'e, "Siz Sevgi hanımı içeriye atıyorsun telefonda konuştuğu şu ya bu Hrant Dink de iyi oldu uyarı oldu bunlara bundan dolayı kadını içeriye atıyorsun." diyor.


Dönmez ise "İyi şey niye ya durup dururken bu gerginliğin anlamı ne? Ne oluyor yani, sıkıntı ne? Şu anda bir şey mi var bir anlaşma falan mı olacak hocam." diye karşılık veriyor.


Gürses de "Şimdi adamlar Amerikalılarla bir çok gizli anlaşmanın hazırlığını yapıyorlar. Gladyo örgütlenmesi ordunun içinden çıkarılıyor, Emniyet teşkilatında yayılıyor bu yani nasıl ki 52'den sonra NATO'ya girişte Gladyo örgütlenmesi özel harp dairesi içinde örgütlenmişti onu bıraktı Amerika çünkü Ordu içinde önemli bir Milli nüve oluştu o Milli nüveden çekiniyor onun için bu örgütlenmeyi tamamıyla emniyet teşkilatına aktardı artık bu işi emniyet teşkilatında yapacak onun üzerine yapıyor şimdi İstihbarat daire başkanlığına da İstihbarat daire başkanlığına Trabzon emniyet... gitmesi de oradandır." şeklinde konuşuyor.