Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Asteğmen Kubilay'ın Türk Milleti'nin “Cumhuriyete sahip çıkma kararlılığının müstesna bir sembolü” olarak tarihe geçtiğini belirtti. Gül, “Tarih, akıl ve sağduyusunu kaybetmiş, öfkesine yenik düşmüş insanları ve saldırganlığı hiçbir zaman anlamaya çalışmaz. Her zaman kınar, nefretle yargılar. Yüce Türk milleti, tarihe geçmiş üzücü olaylardan gerekli mesajları çıkaracak ve benzer yanılgılara düşmeyecek olgunluktadır” dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Asteğmen Kubilay'ın şehit edilişinin yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Asteğmen Kubilay'ın, Menemen'de “menfur bir hadise” sonucu şehit edildiğni belirten Gül, “Asteğmen Kubilay, milletimizin Cumhuriyet'e sahip çıkma kararlılığının müstesna bir sembolü olarak tarihe geçmiştir” dedi.
Kubilay'ın, öğretmen kimliğiyle, Atatürk ilke ve devrimleri ışığında, daha mutlu, daha çağdaş bir dünyanın var olabilmesi için mücadele eden bir vatansever olduğunu vurgulayan Gül, Kubilay'ın, askerlik görevini yaparken, “kendini bilmez bir grup” tarafından acımasızca şehit edildiğini hatırlattı.
“Tarih, akıl ve sağduyusunu kaybetmiş, öfkesine yenik düşmüş insanları ve saldırganlığı hiçbir zaman anlamaya çalışmaz. Her zaman kınar, nefretle yargılar. Yüce Türk milleti, tarihe geçmiş üzücü olaylardan gerekli mesajları çıkaracak ve benzer yanılgılara düşmeyecek olgunluktadır” diyen Gül'ün mesajı şöyle:
“Yine aziz milletimiz, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olan Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasayla güvence altına alınan temel ilkelerini ve demokratik değerlerini korumayı görev bilmektedir. Aynı zamanda kendisini özel ve değerli kılan öz varlığını gelecek nesillere aktarma sorumluluğunu da yüreğinde duymaktadır.
Vatan uğrunda nice şehitler veren Türk milleti, Türkiye Cumhuriyeti'nin ebediyete kadar varlığını devam ettirmesi için tüm zorluklara göğüs gerecek, daha müreffeh yarınlara elbirliğiyle ulaşacaktır. Milletimizin sağduyusu ve özgüveni bu yolda gücümüze güç katmaktadır. Asteğmen Kubilay'ı şehit edilişinin yıldönümünde, tüm şehitlerimizle birlikte saygı ve şükranla anıyorum."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Eşsiz bir zafer üzerinde yükselen Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak ebediyen yaşayacaktır. Dün olduğu gibi bugün de, yarın da hiçbir karanlık girişim, hiçbir tahrik, Cumhuriyetimizin bu yürüyüşünü durdurmaya muktedir olamayacaktır” dedi.
Erdoğan, Menemen'de Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay'ın şehit edilmesinin 77. yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayınladı. Menemen'de yaşanan olayı “birlik ve beraberliğimize, Cumhuriyetimizin gelecek ideallerine yönelik menfur bir hadise” olarak değerlendiren Erdoğan, “Nu mutlu bize ki milletimiz, birlik ve beraberlik içerisinde Cumhuriyetimizin bütün değer ve kurumlarıyla özümsemiş, Türkiye'yi çağdaş dünya devletleri içinde hak ettiği saygın konuma yükseltmek için gerekli olan iradeyi her zaman ortaya koymuştur” dedi.
Başbakan Erdoğan, Atatürk'ün gösterdiği çağdaşlaşma hedeflerin dün olduğu gibi bugün de takipçisi olduklarını belirterek mesajında şöyle dedi:
“Eşsiz bir zafer üzerinde yükselen Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak ebediyen yaşayacaktır. Dün olduğu gibi bugün de, yarın da hiçbir karanlık girişim, hiçbir tahrik, Cumhuriyetimizin bu yürüyüşünü durdurmaya muktedir olamayacaktır. İnanıyorum ki milletimiz, her zamanki sağduyu ve dikkatiyle bundan sonra da her türlü karanlık girişim ve tahriki boya çıkaracaktır. Bu düşüncelerle şehit edilişinin 77. yıldönümünde Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay'ı ve bütün şehitlerimizi rahmetle anıyorum.”
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Şehit Kubilay'ı Anma Günü nedeniyle yayınladığı mesajında, laikliğin Cumhuriyetin vazgeçilmez ve geri dönülmez ilkesi olduğunu söyledi ve "Türkiye Cumhuriyeti'nin ulusal, laik ve üniter devlet yapısına kastedenler, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesi olan Türk Silahlı Kuvvetleri ve ulusumuzun kararlı duruşu sayesinde emellerine ulaşamayacaklardır" dedi.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt yayınladığı mesajda, "Laikliğin yıpratılmasının, Cumhuriyetin ve onun çağdaş kazanımlarının da yıpranması anlamına geldiğini" söyledi. Orgeneral Büyükanıt, mesajında şöyle dedi şöyle dedi :
"Türkiye Cumhuriyeti'nin laik yapısını, çağ dışı emellerinin önündeki en büyük engel olarak görüp bu yapıyı bozmak amacıyla yola çıkan gözü dönmüş mürtecilere karşı direnen Asteğmen Kubilay ile Hasan ve Şevki adlı iki bekçimizin büyük bir vahşetle şehit edilişinin bugün 77'nci yıl dönümüdür.
Atatürk ilke ve devrimlerine gönülden bağlı bu fedakâr gençler, gerektiğinde bu uğurda ölmenin ama asla eğilmemenin ne anlama geldiğini ortaya koyan kararlılıkları ile Cumhuriyet tarihindeki müstesna yerlerini almışlardır.
Karanlık odaklar, Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden itibaren, köhnemiş ve donmuş düşünceleriyle, ulusumuzun çağdaş uygarlık yolunda yürümesine engel olmaya çalışmışlar ve Atatürk ilke ve devrimleri için tehdit oluşturan girişimlerini her dönemde sürdürmüşlerdir.
Laiklik, Cumhuriyetin vazgeçilmez ve geri dönülmez ilkesidir. Laikliğin yıpratılmasının, Cumhuriyetin ve onun çağdaş kazanımlarının da yıpranması anlamına geldiği ise ne yazık ki dikkatlerden kaçmaktadır. Oysaki Türkiye'de laiklik, ülkenin şartlarına ve çağın ihtiyaçlarına uygun bir şekilde akılcı bir devlet yapısına geçmek için gerçekleştirilmiştir.
Yüzyılların eskittiği köhne zihniyetlerle geçmişe saplanmakla varlığımızı korumamızın mümkün olmadığını ifade eden Büyük Önderimiz bizlere, bilim ve aklın rehberliğinde, dogmalardan uzak bir düşünce sistemi bırakmıştır. Atatürkçü Düşünce Sistemi adı verilen bu sistem, daima ileriyi hedefleyen çağdaş bir görüşü yansıttığı için bugünün olduğu kadar yarınların da ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir özelliğe sahiptir. Bu üstün nitelikleri ile zamanın seyri içinde, her kuşağın tutkuyla bağlanacağı yaşam tarzı olarak değerini koruyacaktır.
Bağrından çıktığı yüce Türk ulusunun engin sevgi ve güvenine mazhar olan Türk Silahlı Kuvvetleri, Atatürkçü Düşünce Sistemi doğrultusunda aldığı eğitim ve sahip olduğu çağdaş donanımla, daha iyiye ulaşmak için var gücüyle çalışmasını sürdürecektir. Türkiye Cumhuriyeti'nin ulusal, laik ve üniter devlet yapısına kastedenler, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesi olan Türk Silahlı Kuvvetleri ve ulusumuzun kararlı duruşu sayesinde emellerine ulaşamayacaklardır.
Bu duygu ve düşüncelerle, Türkiye Cumhuriyeti'ni ve onun temel niteliklerini korumak uğruna canlarını feda etmekten çekinmeyen, başta devrim şehidimiz Kubilay olmak üzere, bütün şehitlerimizi rahmetle anar, aziz hatıraları önünde saygıyla eğilirim."