İkinci yarıda Kadıköy'de Trabzon ve Bursa ile cenkleşeceğiz. Fenerbahçe iradesini koyduğu her maçı kazanacak güçte. Trabzon ve Bursa ile aradaki puan farkını dış maçlar belirledi
F.Bahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, sarı-lacivertli takımın ilk yarıdaki performansını değerlendirirken, 2. yarı öncesi iddialı sözler sarfetti. Lig TV'ye konuşan Aykut Kocaman, ilk yarıya göre ikinci yarıdaki maçların daha zorlu olacağını belirterek, "Bu bizim gibi önümüz ve arkamızdaki diğer takımlar için de geçerli. Zorluk derecesi artınca takımların havaya girme olayı oluyorsa da, tam tersi duruma da sokabilir. Biz de ilk yarıda bunu yaşadık, ancak rakiplerimizi de bu tehlike bekliyor. Biz bu tehlikeyi en aza indirip gideceğiz, bu konuda bir adım daha atacağımızı düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Lider Trabzonspor ile aradaki puan farkını da değerlendiren F.Bahçe Teknik Direktörü, sarı-lacivertli ekibin üstündeki 2 rakibiyle ilgili oldukça iddialı konuştu: “Trabzonspor'la 2. haftada daha sonra da Bursaspor'la Kadıköy'de cenkleşeceğiz. 17. haftadaki Antalyaspor maçını kazanıp sonra da Trabzonspor'la cenkleşeceğiz. Bunu kazanırsak ki ben kazanacağımızı düşünüyorum. O gücü var takımın. F.Bahçe iradesini koyduğunda her maçı kazanacak güçte. O zaman da lig yeniden başlayacak" açıklamasını yaptı.
Aykut Kocaman, F.Bahçe'nin bu sezon iç ve dış sahada farklı oynaması ve sonuçlar almasıyla ilgili olarak şunları söyledi. “Bizim pozisyonumuzu belirleyen en önemli unsur deplasman maçları oldu. Trabzonspor ve Bursaspor arasında toplam 13 puan fark var. Deplasmanlarda aldığımız puanlarda Trabzonspor'la aramızda 10 puan fark var. Farkı bu belirledi. Motive olma konusunda da zaman zaman eksik vardı ama büyük değildi. Oyun yapısı, futbol şansı ve de hataların neticesinde oldu. Bir ufak bir saptama daha yapmak lazım. Bir kaç sezondur devam eden bir alışkanlık. Bu sezon başından beri bunu değiştirmeyi vurguladım ama ilk yarı itibariyle bunda başarılı olduğumuzu söylemek pek doğru olmaz.”
F.Bahçe Teknik Direktörü, üst sıralardaki rakipleriyle yaptıkları maçlarda ilginç sözler sarfetti. Kocaman şunları söyledi: Kayserispor maçı standardımızın çok altındaydı. Beşiktaş maçında ilk yarı 4-0 5-0 bitebilirdi bunları değerlendiremedik. G.Saray maçı da Beşiktaş maçı gibi olmasa da benzerdi. Bir psikolojik faktörü yanında taşıdı. Bursaspor maçı bize de geldi rakibe de gitti. Trabzonspor maçında açıkçası maçın zihinde kaldığı ve tekrar tekrar izlediğim kadarıyla kalecimizin eline top değmeden gol yediğimiz bir maçtı. Tüm Fenerbahçelilerin bir daha düşünmesi ve izlemesi gereken bir maçtı. Puan alamadığımız her maç elbette ki olumsuz.”
Aykut Kocaman, F.Bahçe'nin ilk yarıda yüksek şiddette iniş ve çıkışlar barındırdığını belirterek şu tespitlerde bulundu: “Bu hoş bir durum değil. Bu uzun senedir süre geliyor, bu sene de bunda büyük bir değişiklik sağlayamadık. Dolayısıyla rakip sahada baskı yapabilen, oyunun büyük bölümü rakip sahada olabilmek bir zihniyet değişikliği. Bu da kolay değil. Oyunculardan son dönemin aksine bazı yapısal farklılıklar da isteniyor. Bunu beklemek ve bir yandan da bana göre oyunu düzeltirken diğer yandan sürekli yarışma halinde olmak kolay ve sürdürülebilir değil.”
Sivasspor maçı sonrası sözlerimi tekrarlamak istiyorum. Ne transfer yapmak ne de yapmamak yorumu yapmadım. Çok kaliteli oyuncu kadromuzun olduğunu söyledim. Bu maçın bazı sorunlar açısından bize ışık verdiğini söyledim. Beklentim oyuncuların irade konusunda zaman zaman sıkıntıya düştünü gözlemledim Bu maçta olumlu izler edindim. Ama Bucaspor maçının oynanması gerektiğini, Buca maçından sonra konuşacağımızı söyledim. Bugün de aynı şeyi söylüyorum. O gün ne 'transfer bitti' dedim, ne de Buca maçından sonra 'bizim çok transfere ihtiyaç var' diyorum. Takımın bir şekilde stabil olması ve bunla birlikte acil durumda onarım anlamında yapılması, Fenerbahçe tarafından da hep yapıldı yine de yapılacaktır.
Transfer konusunu kapatmak için söylüyorum. Bütün sezon boyunca bir taraftan Fenerbahçe'nin ilgilenmek istediği oyuncularla ilgili çalışma yapıldı.
Ameliyattan sonraki düzelme beklediğimiz düzeyde olmadı. Güiza ameliyatını yapan doktora kontrol için İspanya'ya gönderildi. Şimdi bütün oyuncular gibi İstanbul'a dönmesi ve idmanlara başlaması bekleniyor.
Kazım'la ilgili kısım kesinleşmişti ve deklare ettik. Bunun dışında kesinleşmiş bir oyuncu var. Ancak Ocak ayı sonuna kadar gelen oyuncu da giden oyuncu olma ihtimali çok yüksek. Bu da transfer döneminin kendine has durumudur. Çok fazla bir şey konuşmaya gerek yok.
Fenerbahçe Alex'e endeksli bir takım olarak gösterildi hep. Siz farklı bir anlayış benimsediniz ancak şuan da Alex'e endeksli bir oyun var mı? sorusuna Aykut Kocaman, şöyle cevap verdi: “Alex başta olmak üzere her futbolcu oyunun her anında önemli. Buna oynamayanlar da dahil. Özellikle benim için sezona bakıldığında skorlar dışında sevindirici olanlar özellikle 3. bölgede daha fazla dolaşma oranımız. Oyunun kenarlarını kullanıp organize gelişen sağın daha yoğun olduğu. Ama hem sağ hem de soldan Alex ve diğer oyunculara tek vuruş bıraktığımız ataklardı. Bu da sadece Alex için söylemiyorum herhangi bir oyuncuya bağımlılık açısından belki takımın adım attığı bir yer olarak gözükebilir.”
F.Bahçe'nin özellikle deplasman maçlarından 60. dakikadan sonra gol yemesini Aykut Kocaman şu sözlerle değerlendirdi: “Bu konuda olumsuz tarafının daha ağır bastığını söylemek daha doğru. Ancak bunla birlikte şu safsatayı da bir yere koymak lazım. Bu bana ait değil yerliliğe ait bir durum. Yerliler büyük takımlarda oldukları zaman, sonuçlar iyi olmayınca 'kondisyon sorunları vardır' deniyor. F.Bahçe'nin genel olarak 65-70'lerden sonra bazen önde olduğu maçlarda da sorunu oldu. Öndeyken tempoyu elde tutmak istersiniz. Önde olmanın içerideki maçlarda getirdiği bir dezavantaj vardı. Diğer taraftan da son dönemlerde şampiyonluktan uzak kalma baskısı tüm takımda var. Özellikle maçların büyük kısmında ve deplasmanarla mutlaka maçı kazanma veya çevirme duygusu hakim oluyor. Bu duygu maçın ilerleyen bölümünde dezavantaj sağlıyor. Oyun biraz daha açılıyor ve zorlama paslar, driplingler oyun düzenimizi bozuyor. Bu nedenle maçlarda takımın açıldığını görüyoruz.”
F.Bahçe taraftarının 'sabırsızlık' durumunu anlıyorum. Ama başka tarafıyla da şampiyon olduğu her dönemde en önemli stratejisi; destekti. Destek en sihirli kelimedir. Bu desteği hisseden verim için çaba sarfeder. Bunu göz ardı etmezse taraftarımız biz çok mutlu eder.