İkinci Varlık Barışı ile 6,4 milyar lirasını getiren esrarengiz zenginin parasını nasıl kazandığı ile ilgili MASAK'ın inceleme yapmayacağı öğrenildi. Ancak, mükellefe ilişkin MASAK kayıtlarında bir olumsuz bilgi tespit edilirse, sadece mükellef üzerinde inceleme yapılacak
İkinci Varlık Barışı ile 7.1 milyar lira beyan edip 6,4 milyar lirasını 15 Mart itibariyle Türkiye'ye getiren esrarengiz milyarder ile ilgili çal-kantılar sürerken, mükellefin getirdiği tutarla ilgili Mali Suçları Araştırma Kurumu'nun (MASAK) inceleme yapmayacağı öğrenildi. Maliye Bakanlığı'ndan bir yetkili, Türkiye'nin krizi en rahat atlatan ve sağlıklı büyüyen, riski bertaraf eden bir ülke konumunda olduğunu kanıtladığını belirterek, “Yabancı ve yerli sermaye, Türkiye'nin güvenli bir liman ülke olduğunu bilmelidir. Bu nedenle, yabancı ülkelerdeki uzantılarını rahatlıkla getirebilirler” değerlendirmesini yaptı. Esrarengiz bir zenginin 6.4 milyar TL tutarında bir kaynağı ikinci varlık barışı sürecinde Türkiye'de kayıt altına aldırmasıyla da ilgili değerlendirme yapan yetkili, “Varlık Barışı düzenlemesi ile Türkiye'ye parasını getiremeyen ke-simlere 'dışarıda tuttuğunuz paralarınızı getirin, önümüzdeki yıllarda yapılacak incelemelerdeki sorumluluktan kurtulun' denildi. Söz konusu bu tutar da o yasal düzenleme çerçevesinde Türkiye getirilip, deklare edildi. Bu tutarı nasıl kazandın diye hiçbir inceleme yapılmayacak. Ancak, söz konusu mükellefe ilişkin MASAK kayıtlarında olumsuz, gayri kanuni çalışmalar yaptığına ilişkin bilgiler tespit edilirse, sadece mükellef üzerinde inceleme yapılabilir. Bu da çok normal” diye konuştu.
Türkiye'nin güvenilir bir ülke olduğuna dikkat çeken yetkili, sürekli “Paramızı Türkiye'ye getireceğiz ama başımıza bir iş gelir mi?” sorularının işadamları tarafından dile getirildiğini hatırlatarak, “Bu tedirginliğe gerek yok, Amacımız parayı korkutmak değil, güvenliğini sağlamak” dedi. Yabancı sermaye ve yurt dışındaki yerli sermayenin Türkiye'ye getirilmesinin büyük önem taşıdığına dikkat çeken yetkili, “bu konuda Türkiye'de bir sorun oluşturulabilir” kaygısının hiç gerek olmadığını belirtti. Türkiye'nin modern dünyada etkinliğini artıran ve yıldızı parlayan bir ülke olduğunu vurgulayan yetkili, “Yurt dışındaki yabancılar veya dışarıdaki vatandaşlar Türkiye'ye sermaye getirirken bu tür tedirginliği yaşamalarına hiç gerek yok” dedi.
Mali Suçları Araştırma Kurumu (MASAK) yetkilileri, MASAK'ın kuvvetli şüpheler bulunması ve suçla bağlantılı olduğu konusunda ciddi tespitler olması durumunda takibata geçen bir kurum olduğunu söyledi. Sebepsiz herhangi bir girişimde bulunmadıklarını belirten yetkililer, “Yani biz hemen paraya el koyup, bir yere koymuyoruz. Gerekli çalışmaları yapıp, savcılığa aktarıyoruz. Savcılık, eğer bir suç unsuru varsa, gereğini yerine getiriyor. Vatandaş da parasını getirirken Türkiye'yi riski azalan bir ülke olarak görmesi lazım. (Paramızı getirirken başıma bir iş gelir mi) diye sormak yerine, (paramı güven içinde getirebilirim) demesi lazım. Yabancı sermaye de, yurt dışındaki yerli sermaye de parasını güven içinde ülkeye getirsin” değerlendirmesini yaptılar.
Türkiye'nin sermaye girişini engelleyen, sorgulayan bir ülke imajının bulunmadığını belirten MASAK yetkilileri, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) bir alt örgütü olan Mali Eylem Görev Gücü'ne (FATF) Avrupa ülkeleri de dahil toplam 33 ülkenin üyeliğinin bulunduğunu, Türkiye'nin de bu üye ülkelerden biri olduğunu vurguladılar. “Dolayısıyla Türkiye FATF normlarını uygulayan güvenilir bir ülkedir” diyen yetkililer, “MASAK da küresel sermayenin bir güven unsurudur. Sermaye girişinde engel bir kurum değil, tersine küresel sermaye için gerekli uyumu sağlayan ve riski ortadan kaldıran bir kurumdur. Eli silahlı, despot, sermaye gelince hemen sorgulayıp, kenara alıp, cezalandıran, cezalandıracak olan bir kurum değildir” şeklinde konuştular.