Ergenekon'da ilginç diyaloglar

Aa
00:0028/12/2009, Pazartesi
G: 28/12/2009, Pazartesi
Yeni Şafak
Ergenekon'da ilginç diyaloglar
Ergenekon'da ilginç diyaloglar

Birinci 'Ergenekon' davasının tutuklu sanığı Osman Yıldırım, Danıştay saldırısıyla ilgisinin olmadığını savundu.

Birinci 'Ergenekon' davasının tutuklu sanığı Osman Yıldırım, Danıştay saldırısıyla ilgisinin olmadığını savunarak, 'Alparslan Arslan gibi (Danıştay saldırısı) bu işle ilgim olsaydı bu dava buraya gelmezdi. Dava kapanırdı, iktidar devrilirdi' dedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada Yıldırım, tutuklu sanık Sevgi Erenerol'un avukatı Vural Ergül'ün sorularını yanıtladı.

Ergül, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki yargılamada, Yıldırım'ın müebbet ve 46 yıl hapisle cezalandırıldığını belirterek, dosyanın 'Ergenekon' davasıyla birleştirildiğini ve hakkında 2 kez müebbet ve 76 yıl hapis cezası istendiğini hatırlattı.

Yıldırım da 'Ben bunu bilmiyorum, ama yağmurdan kaçarken doluya tutulmuşum' demesi üzerine Ergül, iddianamedeki örgüt şemasında hücre lideri olarak gösterildiğini hatırlatarak, 'Seni dolu değil, yıldırım çarpmış' diye konuştu.

Hakkında 2 kez ağırlaştırılmış müebbet istenmesine değinen Yıldırım, şunları kaydetti:

'Bilmediğim kanıtlar varsa görmek isterim. Hakkımdaki iddialar doğru olmadığı için bu dava bu noktaya gelmiştir. Alparslan Arslan'ın bana herhangi bir teklifi yok. Aklım almıyor. Ben niçin buraya geldim. (Danıştay saldırısı) bu suçla ilgim yok. Kendimi mi öldüreyim. Türkiye'yi ayağa kaldırdım. Çoluk çocuğumun hayatını tehlikeye attım. İşlemediğim bir suça yenik düşersem, işte o zaman kendimi öldürürüm. Bu konuyla ilgim olsaydı, 2006 yılında bu iktidar devrilir, binlerce insan ölür, kaos olurdu.'

Yıldırım'ın bu sözleri üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, 'Ne yapardın' diye sordu.

Yıldırım da Alparslan Arslan gibi yapacağını belirtmesi üzerine Şengün, 'Alparslan Arslan yaptı da Türkiye yıkıldı mı? Alparslan'dan farkın ne senin. Etrafında ne var. Kişiler mi var. Alparslan'ın yapamadıklarının fazlasını nasıl yapardın?' diye sordu.


VELİ KÜÇÜK'ÜN SERBEST KALMASINI İSTERİM

Yıldırım da 'Alparslan Arslan gibi (Danıştay saldırısı) bu işle ilgim olsaydı, bu dava buraya gelmezdi. Dava kapanırdı, iktidar devrilirdi' dedi.

Yıldırım, Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik saldırıyı menfaati olmadan aydınlattığını ifade ederek, '4 yıldır sürekli (Danıştay saldırısı) alakam olmadığını kanıtlamama rağmen, savcılar bana bunu isnat ediyorlarsa artık sözün bittiği yerdeyim' diye konuştu.

Bir duruşmada tutuklu sanık Veli Küçük'ün rahatsızlanmasına değinen Yıldırım, insan olduğu için ailesi ve kızına bakıp empati kurduğunu belirterek, 'Her ne kadar bana kötülük yapmışlarsa da onun serbest kalmasını isterim' şeklinde konuştu.


GİZLİ TANIK 9

Avukat Vural Ergül, 'Gizli tanık olduğunuz yönündeki iddialar sürekli dile getirildi. Gizli tanık 9 olduğunuzu düşünmemizi gerektiren bir çok benzerlikleriniz var. Gizli tanık 9'u tanıyor musunuz. Bu kadar benzerlikleriniz nedeniyle tanımanız lazım' diye sordu.

Savcı Nihat Taşkın da, bu soruya itiraz ederek, Ergül'ün, gizli tanığın kimliğini sorduğunu söyledi.

Ergül de gizli tanığın kimliğini sormadığını belirterek, gizli tanığı kendisinin bildiğini, ancak Yıldırım'ın tanıyıp tanımadığını öğrenmek istediğini kaydetti. Yıldırım da bu soruya cevap vermek istemediğini dile getirdi.

Ergül'ün 'Gizli tanık 9'u merak ediyor musun?' sorusuna Yıldırım, 'Senin kadar merak etmiyorum' dedi. 

Ergül'ün 'Gizli tanık 9 sorgulandığında siz burada olabilecek misiniz. İnsan hemşehrisi olduğu için merak eder, kimdir diye...' şeklindeki sorusuna Yıldırım da 'Bilemiyorum' diye cevap verdi.

Yıldırım, dava nedeniyle konuştukça, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın da kendisine Meclis'te hakaret ettiğini savunarak, Baykal'a hakaret etmeyerek ona cevap verdiğini dile getirdi.

Ergül, sorularının ardından 'Osman Yıldırım seni yiyorlar. Aklını başına devşir. Ya kendine bir avukat bul, ya da gizli oturum iste' dedi.

Yıldırım da Ergül'den 'Seni yiyorlar' şeklindeki sözünü geri almasını istedi.

Duruşma mahkeme heyeti üyelerinden Hasan Hüseyin Özese'nin, Yıldırım'a sorularını yöneltmesiyle devam ediyor.