Çarşaflıların CHP'ye oy vereceğini düşünmek saflık

Aynur Yılmaz
00:0029/12/2008, Pazartesi
G: 29/12/2008, Pazartesi
Yeni Şafak
Çarşaflıların CHP'ye oy vereceğini düşünmek saflık
Çarşaflıların CHP'ye oy vereceğini düşünmek saflık

CHP'nin çarşaf açılımı sayesinde çarşaflıların bundan sonra CHP'ye oy vermeye başlayacağını düşünmenin saflık olacağını belirten Gazeteci Tarhan Erdem: "Bir yerlerde insanlar çarşafa altı ok rozeti taktılar diye, rozet takılan kadınların davranışı sebebiyle milyonlarca insanın fikrinin değişeceğini düşünmenin ne demokrasiyle izahı var, ne de demokrasiye saygıyla izahı var" dedi.

SETA Vakfı tarafından Ankara'da düzenlenen "22 Temmuz'dan 29 Mart'a Siyaset" serisinin ilk panelinde CHP ele alındı. CHP'nin Türk siyasetindeki yeri, son dönemlerdeki açılımları ve yerel seçim stratejisinin masaya yatırıldığı panel, KONDA Yönetim Kurulu Başkanı ve Radikal Gazetesi Yazarı Tarhan Erdem, Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tanju Tosun ve Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nur Betül Çelik'in katılımıyla gerçekleştirildi.

BAYKAL, 'DENİZ'İN BİTTİĞİNİN FARKINDA'

Medyada 'çarşaf açılımı' olarak takdim edilen gelişmeyi değerlendiren Doç. Dr. Tanju Tosun, CHP'nin son zamanlardaki değişiminin zoraki bir değişim olduğunu belirterek, "Baykal, CHP'nin bugüne kadar yürüttüğü siyasal performans itibariyle "Deniz"in bittiğinin farkında" dedi. Konjonktürün zorunlu olarak CHP'yi değişime zorladığını belirten Tosun, CHP'nin AK Parti'den iktisadi anlamda memnun olmayan bir kitleden yararlanmak istediğini söyledi. Tosun'a göre, bunun ötesinde insan hakları ve demokratikleşme, Kürt sorununa çözüm, başörtüsü sorununu halletmeye ilişkin konularda CHP'nin genetik kodlarında ciddi bir açılım yapması mümkün değil. Açılımın üniversitelerde başörtüsüne özgürlük noktasına varıp varmayacağından emin olmadığını belirten Tosun, Baykal'ın bu açılımı sürdürüp sürdürmeyeceğinin CHP'nin 29 Mart seçimlerinde alacağı oya bağlı olacağını belirtti.

YENİ BİR PARTİ KURULMALI

Tarhan Erdem ise 22 Temmuz'dan günümüze CHP'de hiçbir şeyin değişmediğini söyledi. CHP'nin asıl sorununun demokratik bir parti olamamak ve değişememek olduğunu belirten Erdem, çarşaf açılımı diye adlandırılan son gelişmelerin planlı bir politikanın sonucu olmadığını, Sultangazi'de yaşanan hadisenin Deniz Baykal'ın inisiyatifi dışında mahalli yönetimin bir organizasyonu olduğunu söyledi. Çarşaf takmanın bireyin hayata bakışıyla birebir ilişkili olduğunu belirten Erdem, Türkiye'de siyasal partilerin seçmen tabanlarındaki geleneksel ideolojik eğilime bakıldığında, bu açılım sayesinde çarşaflıların bundan sonra CHP'ye oy vermeye başlayacağını düşünmenin saflık olacağını belirtti. Erdem: "Bir yerlerde insanlar çarşafa altı ok rozeti taktılar diye, rozet takılan kadınların davranışı sebebiyle milyonlarca insanın fikrinin değişeceğini düşünmenin ne demokrasiyle izahı var, ne de demokrasiye saygıyla izahı var" dedi. Bugün, böyle basit ve plansız açılımlar yerine 2011 seçimlerini bile es geçerek, '2015'i nasıl kurtarabiliriz' sorusuna cevap aramak gerektiğine vurgu yapan Erdem, bunun için de CHP yerine, AK Parti'nin 'muhafazakar-demokrat' kimliğine karşı 'çağdaş-demokrat' kimlikle siyaset yapacak yeni bir partinin kurulması gerektiğini söyledi. Yapılan kamuoyu araştırmalarında CHP'ye oy verenlerin %63'ünün yeni bir partiye ihtiyaç olduğuna inandıklarını belirten Erdem, böyle sonuçsuz açılımlarla AK Parti'ye alternatif olunamayacağını, AK Parti karşısında yer alan kesimlerin çağdaş demokrasiyi savunacak yeni bir siyasal partinin kurulması üzerine kafa yormaları gerektiğini söyledi.

UMUTLANMAK İÇİN YETERLİ VERİ YOK

CHP'nin ideolojik kökenlerini tarihsel çizgi içinde ele alan Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Doç. Dr. Nur Betül Çelik ise CHP'nin Türk siyasal hayatında Kemalizm'in taşıyıcısı misyonuna sahip olduğunu ve tarihsel olarak devraldığı seçkinci ve otoriter siyasal hafıza nedeniyle Türkiye'deki sorunların demokratik müzakere kanallarıyla çözülmesine katkıda bulunamadığını söyledi. CHP'nin temel probleminin bir türlü Kemalizm'le yüzleşememesi ve hala temel bir takım ideolojik unsurları korumakta ısrarlı olduğuna değinen Çelik, Kemalizm'in seçkinci bakış açısı gibi temel sorunları çözemediği için sol bir demokratik açılım sağlamak noktasında yeterli zemini sağlamadığını söyledi. CHP'nin son dönemlerdeki açılımlarının partinin genlerinde bir değişim anlamına gelip gelmeyeceği noktasında bir karara varmak için henüz erken olduğunu ifade eden Çelik, ideolojik bileşenlerine ve tarihsel hafızasına bakıldığında umutlanmak için yeterli veri bulunmadığını söyledi.