CHP'nin tavrını eleştiren eski Demokrat Parti Genel Başkanı Soylu, CHP'nin darbe sicili olan bir siyasi parti olduğunu vurguladı.
Sivillerin askerî mahkemede yargılanmasını engelleyen, darbecilere sivil yargının yolunu açan iki maddelik reform gündeme damgasını vurmaya devam ediyor.
CHP'nin tavrını eleştiren eski Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu, CHP'nin darbe sicili olan bir siyasi parti olduğunu vurguladı.
Türkiye'deki temel mücadelenin 'yeni Türkiye ile eski Türkiye' olduğuna dikkat çeken Başkan Soylu, çift başlı yargı sisteminin ise bir güçler iktidarı kavgası olduğunu söyledi.
Soylu, Cumhurbaşkanı'nın yasayı veto etmesinin büyük bir hayal kırıklığı olacağını ifade etti.
Cihan Haber Ajansı muhabirine açıklamalarda bulunan Soylu, sivillerin askeri mahkemede yargılanmamasının Türkiye için çok önemli bir adım olduğunu belirtti.
Bunun, Meclis'in aldığı çok önemli kararlardan bir tanesi olduğuna dikkat çeken Soylu, kanunu Türkiye'nin geleceği, demokratikleşmesi açısından çok önemli gördüğünü kaydetti.
"Sivillerin askeri mahkemede yargılanması hem insan haklarıyla ilgili Türkiye açısından çok olumsuz bir görüntüydü. Bu görüntüden Türkiye kurtarılmıştır, çok doğru birşey." diyen Soylu, "Askerlerin sivil mahkemelerde yargılanması, hepimizin sevinmesi gereken bir gelişmedir. Türkiye'de darbe yapan veya darbeye teşebbüs edenlere bu korunmanın niçin yapıldığını anlayabilmek mümkün değildir. Buna ben akıl erdiremiyorum. Bu kadar büyük darbe hevesliliği, hukukun ve demokrasinin dışında böyle bir girişim varsa, sivil ve siyaset alanı daraltılmaktadır. Bu yönde alınan her türlü tedbir doğru tedbirdir. Tartışma açmak isteyen insanlarda oligarşik bürokrasiyi bir şekilde devam ettirmek isteyen ve oligarşik bürokrasinin iktidarını hala alanını genişletmek ve alanının daraltılmasından mutlu olmayan davranış içerisinde bulunanlardır." ifadesini kullandı.
Geçen darbelerden beslenen bir takım insanların, bugün Türkiye'nin çok önemli bir döneminde gerçek yüzlerinin birkez daha ortaya çıktığını vurgulayan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: "1960 darbesine, 28 Şubat'a ses çıkarmayanlar, 27 Nisan'da 'acaba buradan bana bir pozisyon düşer mi?' beklentisi içerisinde olanlar, 12 Eylül ile alakalı hiç de samimi olmayan düşünce ortaya atmışlardır. Elbette geçici 15. maddenin kaldırılması doğrudur. Ama bütün bunları ortaya koyarken Ergenekon başta olmak üzere geçmişteki girişimleri de aynı samimiyetle ortaya koymalıdırlar. Onlarda bir zihniyet karmaşası vardır. Sanki 'benim darbem iyidir, bana yapılan darbenin mağduruyum, oradan birşey çıkarmak için gayret göstermeliyim' gibi gerici bir yaklaşım söz konusudur. Temel amaçları demokrasiyi mıncıklama talepleridir. Demokrasiyi mıncıklamamak lazım. Tavır net ve doğru olmalıdır. Türk demokrasisi vesayet altından kurtulmalıdır."
Cumhurbaşkanı'nın yasayı veto etmesinin büyük bir hayal kırıklığı olacağının altını çizen Soylu, Cumhurbaşkanı'nın buradaki temel görevinin kurumlar arası ittifakı sağlayabilmek olduğunu dile getirdi.
Burada en üst kurumun Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğuna dikkat çeken Soylu, "Meclisin aldığı bu karara uymak, Cumhurbaşkanı'nın temel görevlerinden bir tanesidir. Çünkü burada hem Türkiye'yi geliştirecek hem Türkiye'nin demokrasisini daha ileri bir noktaya taşıyacak bir karar ortaya çıkmıştır. Ben buna Türkiye adına seviniyorum." diye konuştu.
Çift başlı yargı sisteminin bir güçler iktidarı kavgası olduğuna işaret eden Soylu, Türkiye'de iktidar olması gereken bir tek gücün bulunduğunu, onun da milli irade olduğunu belirtti.
Bu milli iradenin içerisinde aslında bütün tarafların var olduğunu anlatan Soylu, "Siviliyle, askeriyle herkes milli irade taraftarıdır. Ama bunun içerisinde milli iradeyi bölüp, milli iradenin içerisinde başka güçler, etkin güçler oluşturulmaya çalışılırsa, bana göre bu demokrasi değildir. Bugünkü haliyle biçimsel bir demokrasidir. Şekli, vesayet altında bir demokrasidir. Türkiye'deki temel mücadele, 'yeni Türkiye ile eski Türkiye'nin mücadelesi'dir. Türkiye demokratikleşmelidir ve bundan da korkulmamalıdır. Milli iradeden de korkulmamalıdır." şeklinde konuştu.
CHP STATÜKOCUNUN TEMSİLCİSİ OLMA KARARLILIĞINDA
CHP'nin darbe sicili olan bir siyasi parti olduğunu vurgulayan Soylu, günlük davranışlar içerisinde sorumlu bir muhalefet anlayışını ortaya koyamadığını söyledi.
Bir kavga siyaseti yürütüldüğünü dile getiren Soylu, şunları söyledi: "Meclis'e taşınmış bir siyasetçinin, milletin sivil siyaset alanının kapanmasına yönelik ortaya koymuş olduğu çabalar, kişinin kendisiyle çelişiyor. CHP, güç aldığı milletle bugün çelişmektedir. Bugün de temel mücadelesi bu gözükmektedir. Statükocunun temsilcisi olma kararlılığını CHP devam ettirmektedir. Bazen şaşmaktadır, doğru bir takım değerlendirmeler ortaya koymaktadır. Ama zannediyorum ki mevcut maskesinin kapanması için -bu tür tartışmalar onu gösteriyor ki- mevcut maskesinin kapanması için bir çaba içerisinde olmaktadır. CHP aynı zihniyetine devam etmektedir."