MHP Yargıtay bildirisine sıcak

İha
00:0021/05/2008, Wednesday
G: 21/05/2008, Wednesday
Yeni Şafak
MHP Yargıtay bildirisine sıcak
MHP Yargıtay bildirisine sıcak

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun çıkışının siyasi olmadığını, yargı reformu taslağı hakkında görüşlerinin alınmamasından kaynaklandığını söyledi. Vural, "Yanlış düğme iliklenmiştir. Yanlış iliklendiği için de kurumun böyle bir tepkisi olmuştur" dedi.

Hükümete yönelik sert eleştirilerin yer aldığı Yargıtay Başkanlar Kurulu bildirisinin yankıları sürüyor. TBMM'de gazetecilerin konuyla ilgili sorularını cevaplayan MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, AK Parti'nin bugüne kadar içeride çatışmacı bir siyaset anlayışı ortaya koyduğunu gördüklerini söyledi. Bir taraftan milleti değerleriyle çatıştırmak, Cumhuriyeti değerleriyle çatıştırmak, diğer taraftan milleti devletle çatıştırmak yönünde bir siyasi anlayışın ortaya konduğunu öne süren Vural, devlet

kurumları arasında bir çatışma siyasetinin ön plana çıktığını söyledi. AK Parti'nin, bunun dışında uzlaşmayı oluşturarak bir siyaset gütmediğini ileri süren Vural, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun yayınladığı bildirinin, devleti oluşturan kurumlar arasındaki çatışma ve gerilimin geldiği noktayı ortaya koyduğunu savundu.

Çeşitli sebeplerden dolayı bu noktaya gelindiğini anlatan Vural, "Türkiye'de bir yargı düzenlemesi yapılıyor. Bu düzenleme konusunda parlamentonun haberi yok. Hükümetin diğer bakanlarının haberi yok. Olli Rehn'e yargıyla ilgili bir taslak veriliyor. Böyle bir milli düzenleme yapılabilir mi? Bunlar yargı üzerinde bir baskı oluşturma amacı güdüyor. Aynı şekilde Anayasa'nın düzenlenmesinin de Meclis'e taşınması gerektiğini söyledik. Bir takım profesörlere bunları ısmarladılar. Halen TBMM'ye gelmedi. Türkiye'de hukuk sistemini, yargı sistemini değiştirecek yasalar Türkiye dışındaki yerlerde, yabancı devletlerde oluşturuluyor ve bir baskı oluşturuyor. Türkiye'de bir yasama organı başkanı nasıl bir karar çıkması gerektiğine yönelik içtihatlarda bulunuyor. Bir hukuk devletinde olabilir mi? Bunlar bizim siyaseten eleştirdiğimiz ve demokrasimiz açısından da eksiklik olarak gördüğümüz hususlardır" şeklinde konuştu.

Vural, 'Siz bu bildiriyi destekliyor musunuz?' sorusu üzerine bildirinin yapılması ya da yapılmamasının kendilerini ilgilendirmediğini söyledi. Vural, Türkiye'de erkler arasında sağlıklı bir koordinasyon yerine bir çatışma ortaya çıktığını dile getirdi.

Siyasi Partiler Kanunu'nun 79. maddesine göre siyasi partilerin münhasıran Türkiye ile ilgili olan hususlarda uluslararası kuruluşlardan ve yabancı devletlerden müdahil olmasını isteyemeyeceklerini söyleyen Vural, "Türkiye'nin münhasıran karar vereceği konularda müdahale edilmesini isteyecek kadar bu siyasi partinin gözünü kara bürümüştür. Demokrasiyi biz yöneteceğiz, başkaları yönetmeyecek. O bakımdan bu konularla ilgili ne sorun varsa Türkiye'de çözülmelidir. Yabancılardan Türkiye üzerinde bir baskı oluşturulmasını talep etmek, Türkiye'de aslında sistematik şekilde AK Parti'nin getirdiği bir sorun olarak karşımıza çıkıyor" diye konuştu.

Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun görevini ifa ettiğini belirten Vural, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in bildiriyle ilgili açıklamasını eleştirdi. Vural, "Adalet Bakanı 'dam üstünde saksağan gibi oldu' diyor. Buna verilecek cevap hem kel hem fodul. Hem bunları yapıyorlar, hem de hiçbirşey yapmamış gibi ortaya çıkıyorlar" dedi.

Türkiye'de ciddi olarak müdahale arayışı ve baskıları, dayatmalar bulunduğunu söyleyen Vural, ortaya konulan endişeleri paylaştıklarını dile getirdi. Türkiye'nin ihtiyacı olan şeyin kurumlar arası diyalog olduğunu belirten Vural, kurumlar üzerinde baskı oluşturmanın doğru olmadığını ifade etti. Vural şunları kaydetti:

"Ne yasamanın yargı üzerinde, ne yargının yasama üzerinde bu tür baskılarla sonuç almayı düşünmesi doğru değildir. Her kurum kendi sorumluluk alanı içinde çalışmalarını sürdürmelidir. Yargıya müdahale edileceğine yasama organının kendi elindeki yetkiyi kullanması daha sağlıklı bir yöntemdir. Bu çıkış bir siyasi çıkış değildir. Doğrudan doğruya yargı reformu taslağı çalışmaları ekseninde yürütülmüş bir kurumsal görüş olduğu ortaya çıkmaktadır. Biz de böyle bir kurumsal görüş oluşmadan hükümetin bu taslağı AB makamlarına sunmuş olmasını yadırgıyoruz. Ana tema budur. Yargı kendi yapılanmasıyla ilgili bir çalışmada kendi görüşlerinin alınmamasından dolayı yargı üzerinde bir baskı ve dayatma olduğunu ifade etmektedir. Görüşlerinin alınmamasını büyük bir eksiklik olarak görüyoruz. Yanlış düğme iliklenmiştir. Yanlış iliklendiği için de kurumun böyle bir tepkisi olmuştur."