Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Türkiye sınırlarında ciddi sorunların olduğunu söyledi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, 2008 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi üzerinde Dışişleri Bakanlığının bütçesi görüşmeleri başladı. Bakanlığın 2008 yılı bütçesi hakkında sunum yapan Dışişleri Bakanı Babacan, son günlerde artan PKK terör örgütü ve Kuzey Irak'ta yaşanan gelişmelerden, İsrail ve Filistin yetkililerinin yaptığı resmi ziyarete ve AB sürecine kadar birçok konuda komisyona bilgi verdi.
Babacan, sunumunun ilk bölümünde Kuzey Irak ve PKK saldırılarına geniş yer vererek, “Irak'ın kuzeyinden son dönemlerde yapılan haince saldırıların yanı sıra, Türkiye güney sınırlarında da hala ciddi güvenlik sorunlarıyla karşı karşıya” dedi.
Babacan, terörizm karşısında hükümetin kararlı bir şekilde durduğunu belirterek, “Ülkemizin Irak'la ilgili izledi politika ve ilkeler açık, samimi ve tutarlıdır” diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Babacan, sunumunda şu başlıklara yer verdi:
“Transatlantik bağlarımız içinde özel bir yeri olan ABD ile ikili, bölgesel ve uluslararası konularda stratejik bir işbirliğimiz mevcuttur. ABD terör örgütü PKK'yı düşman ilan etmiştir. ABD ile ilişkilerimizde ön plana çıkan diğer bir gelişme de, Ermeni lobilerinin girişimleri sonucu yeniden Kongre gündemine sokulan 1915 olaylarına ilişkin karar tasarısıdır.”
Babacan, bütün girişimlere rağmen, 10 Ekim'de Temsilciler Meclis'i Dış İlişkiler Komitesi'nde kabul edilen söz konusu tasarının, Genel Kurul'da kabul edilmesi halinde Türkiye ile ABD ilişkilerinin yara alacağını kaydetti. ABD'nin, bu durumdaki bir gelişmeyi önlemeye çalıştığını da vurgulayan Babacan, konuyla ilgili Türkiye'nin çabalarını sürdüreceğini ifade etti.
Türkiye'nin AB sürecinde üzerine düşen herşeyi yaptığını belirten Bakan Babacan, “Son birkaç yıl içerisinde ülkemizde demokratikleşme, insan hakları ve hukuk devleti temellerinin güçlendirilmesi alanında yapılanlar sessiz bir devrim niteliği taşımaktadır” dedi. Babacan “Reformları sürdürdüğümüz ve sistemimizi AB mevzuatına uyarlamaya devam ettiğimiz sürece, üyelik takvimiyle ilgili endişe etmemize gerek yoktur” diye konuştu.
AB'ye katılım sürecinde Kıbrıs konusunun de sık sık gündeme geldiğini anımsatan Babacan, “Sorunun çözümü yönünde Kıbrıs Türk Halkının yakın geçmişte sergilediği iradeye rağmen, KKTC'ye karşı haksız biçimde hala uygulanmakta olan izolasyonların kaldırılması, AB'den temel beklentilerimiz arasındadır” diye konuştu.
Rum tarafının olumsuz tutumuna rağmen, Kıbrıs Türk tarafının yapıcı olmaya devam ettiğini belirten Babacan, “Türkiye Kıbrıs konusunda kararlı duruşuna devam edecektir” dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün resmi davetlisi olarak Türkiye'ye gelen İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ve Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas'ın TBMM'de yaptıkları konuşmaya da değinen Babacan, “İki liderin aynı anda ülkemizde bulunması Türkiye'nin tarafların güvenini haiz özel konumunu ve sahip olduğu uzlaştırıcı rolü bir kez daha ortaya koymuştur” dedi.
Babacan şöyle devam etti:
“Türkiye bu iki lideri bir araya getirebilen dünyadaki birkaç ülkeden biridir. Sayın Peres ve Abbas'ın dün birlikte TBMM'ye gelerek Meclis'e hitap etmeleri de çok özel bir durum oluşturmuş ve tüm dünya tarafından ilgiyle izlenmiştir.”