Üretici ve ihracatçılar, düşük kur ve yüksek faize tahammül edemez hale geldi. Döviz girdisi yüzde 35 düşen Laleli esnafı, Merkez Bankası Başkanı Yılmaz'a mektup yazdı
Merkez Bankası'nın reel sektörün faiz indirimi çığlığına aylardır kulak tıkaması, üretici ve ihracatçıyı artık çileden çıkartıyor. Para Politikası Kurulu'nun önceki gün yaptığı 0,50'lik indirim karşısında tatmin olmayan reel sektör, artık sesini daha gür duyurmaya çabalıyor. İTKİB Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, dün Merkez'den iki puan daha alacakları olduğunu söylemişti. Faiz çığlığına bugün Lalelili işadamları da katıldı. Laleli Sanayici ve İşadamları Derneği (LASİAD) Başkanı Ayhan Karahan, Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'a gönderdiği yazıda Laleli esnafının yüksek faiz ve düşük kur nedeniyle yaşadığı sıkıntıyı anlattı. Karahan, Merkez Bankası Ödemeler Dengesi kayıtlarına göre bavul ticareti kaynaklı döviz girdisinin Temmuz-Ağustos-Eylül aylarında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 35 düştüğünü açıkladı. İhracatçının düşük kur nedeniyle maliyet yapamaz hale geldiğini belirten Karahan, paranın değerini yüksek faizin değil, piyasanın belirlemesi gerektiğini vurguladı.
2006 yılında 2 milyon 96 bin dolar olan bavul ticareti kaynaklı döviz girdisinin 2007'de 1 milyon 365 bin dolara düştüğünü belirten Karahan, sorunun kaynağını şöyle özetledi: "2007 Ocak-Ekim arası 10 aylık enflasyon yüzde 7,7 olarak gerçekleşirken (piyasa enflasyonu yüzde 10'un üzerinde) aynı dönemde doların YTL karışısında yüzde 18 değer kaybetmesidir. Hiçbir matematik hesap bunu çözemiyor, işin içinden çıkamıyoruz."
Laleli bölgesinde gerçekleşen ihracatta yaşanan düşüşe neden olan artan maliyetler karşısında düşen döviz kuruyla pahalı gelen ürünlerin talep görmediğini ifade etti.
Piyasanın eşit olmamasının arz talep dengesini bozduğuna dikkat çeken Karahan, şunları kaydetti: "Enflasyonla mücadelede fiyet istikrarını korumak için kullanılan yüksek faiz silahı dönüp üreticiyi ve ihracatçıyı, bizleri vuruyor. Ülkemizin gerçek değeri ve zenginliğinin üretim, istihdam gücü ve ihracat olduğu gerçeği ile reel sektörün mali piyasalara kurban edilmeyeceğine dair hassasiyetinize olan inancımızı ifade eder, saygılarımı sunarım."
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, faiz indiriminin bu ay da 0,50 puanda kalmasının reel sektörün şevkini kırdığını ifade ederek, Merkez Bankası yönetimini faiz artırırken gösterdiği "cesareti" faiz indirirken de göstermeye çağırdı. Aygün, "Merkez Bankası yönetiminin iki yıldır yanına bile yaklaşamadığı enflasyon hedefini bahane edip Türk halkını yüksek faiz ödemeye mahkum etmesini anlamıyoruz" dedi.
Aygün, "Merkez Bankası'nın, faiz indirimiyle ilgili olarak yaptığı açıklamadaki tabloya baktığımızda daha yüksek bir faiz indirimi yapılması için gerekli bütün koşulların var. Merkez Bankası, faiz oranını hangi noktada tutarsa tutsun hükümetin ÖTV artışıyla bazı ürünlerin fiyatlarına zam yapılmasına yol açmasını, elektrik fiyatlarını artırmasını engelleyemeyeceğine ve insanların beslenmesini önleyemeyeceğine göre faizi yüksek tutarak riski ortadan kaldırması mümkün değil. Faiz daha yüksek oranda indirilebilirdi."
Finans Genel Müdürü Semih Pala, faizlerde indirim beklentisinin özellikle reel sektörde yüksek olduğunu belirterek, "İndirim çiseliyor ama henüz ıslatmıyor" dedi. Semih Pala, dünyanın en yüksek enflasyonunun Türkiye'de olduğunu söyleyerek, “Bunu kabul etmek ve ekonominin gereklerini göz önünde tutarak, faizleri makul bir seviyeye kadar düşürmek lazım. İndirim çiseliyor ama henüz ıslatmıyor” diye konuştu.