Sanat dünyasına darbe vuran korsan yayıncılıkla mücadele, yasa engeline takıldı. Yargıtay, ilgili yasadaki hukuki boşluğa dayanarak, polis ve savcıların korsanlara karşı harekete geçebilmesi için eserin hak sahiplerinin şikayetini şart koştu
Sanat ve edebiyat dünyasına maddi anlamda büyük darbe vuran korsan yayıncılıkla mücadele, yasa engeline takıldı. Yargıtay'ın geçtiğimiz Haziran ayında aldığı karar, korsanla mücadele eden polisin elini kolunu bağladı. Yargıtay, 7. Ceza Dairesi, 5278 sayılı kanunun 75. Maddesi'ne dayanarak aldığı kararda polisin korsan yayıncılık yapan yerlere baskın düzenlenebilmesi için eser üzerinde hak sahibi olanların şikayeti gerektiğine hükmetti.
Yargıtay 7. Ceza Dairesi, Fikri ve Sanat Eserleri Kanunu'na muhalefetten İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi'nde yargılanan ve hüküm giyen N. Ç.'nin temyiz başvurusunu görüştü. Yüksek Mahkeme, karar metninde, önce fikir ve sanat eserlerinin korsan yollarla çoğaltılıp satılması hakkında verilecek cezayı düzenleyen yasanın 71 ve 72. Maddesi'ni hatırlattı. Ardından aynı yasanın soruşturma ve kovuşturma usulünü düzenleyen 75. Maddesi'ne atıfta bulundu. arak İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi'nin kararını bozdu.
Yargıtay'ın kararına kaynak olarak gösterdiği 75. Madde ise şöyle: “71 ve 72. Maddelerde sayılan suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması şikayete bağlıdır. Yapılan şikayetin geçerli kabul edilebilmesi için hak sahiplerinin veya üyesi oldukları meslek birliklerinin haklarını kanıtlayan belge ve sair delileri Cumhuriyet Başsavcılığı'na vermeleri gerekir. Bu belge ve delillerin şikayet süresi içinde Cumhuriyet Başsavcılığı'na verilmemesi halinde kovuşturmaya yer olmadığı karar8ı verilir.”
Yargıtay'ın 'şikayet' şartına dayanarak verdiği kararın ardından polisin korsan yayıncılık yapan mekanlara yaptığı baskınlarda büyük bir düşüş yaşandı. Bu düşüş ele geçirilen korsan ürün sayısına da yansıdı. Geçtiğimiz yıl 10 milyonun üzerinde korsan ürün ele geçirilirken bu rakam Yargıtay kararının ardından 1 milyona düştü.
Avukat Aziz Genç, Yargıtay'ın karar verirken atıfta bulunduğu maddeleri şöyle değerlendirdi: “Eser üzerinde mali, manevi ve bağlantılı hakkı bulunan kişilerin haklarına tecavüz suçu birlikte işlenirse, fail hakkında, 81 Madde'de öngörülen bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçundan dolayı ceza verilmeyecek, sadece 71/1-1 maddesindeki suçtan ceza verilecek. Ancak 71/1-1 maddesinden ceza verilebilmesi için ise eser üzerinde hak sahibi olan kişinin şikâyette bulunması şart. Şikâyet olmadan ceza verilmesi mümkün değildir.”
Avukat Genç, bu kararın ardından yaşanan sıkıntıyı ise şöyle anlattı: “Polis tarafından yapılan baskınlarda el konulan bandrolsüz, sahte banrollü ve izinsiz olarak üretilip satılan fikir ve sanat eserleri hakkında polis öncelikle bu eserlerin gerçek hak sahibini bulacak ve bunların şikayetçi olup olmadığını tespit edecek. Aksi takdirde yapmış olduğu baskın ve denetimler sonuçsuz kalacak. Çünkü bu tür suçlar şikâyete bağlı. Böyle bir durum, emniyet güçlerinin işini oldukça zorlaştıracaktır. Çünkü kolluk güçleri, suçu ve suçluyu tespit etmek yerine önce suçun mağdurlarını tespit etmeye çalışacak ve bu kişilerin şikayetçi olup olmadıklarını tespit edecektir. Bu kişiler şikayetçi değilse o ana kadar yaptıkları sonuçsuz kalacaktır. Tabiri caizse korsanla mücadelede polisin eli kolu bağlanmaktadır. Bu madde korsanı teşvik edici niteliktedir. Suçluların cezalandırılmasını zorlaştırıcı niteliktedir.”
