Eski milletvekili Ahmet Feyzi İnceöz, bir sigara savaşçısı. Sigara konusunda değişik öneri-ler sunan İnceöz, sigara içen kişilerden ek vergi alınması gerektiğinin de altını çiziyor
O, 4207 sayılı sigara yasasının mimarı. Yılmaz bir sigara savaşçısı. Refah Partisi eski Tokat Milletvekili Ahmet Feyzi İnceöz politikayı bıraktı, ama sigarayla savaşına devam ediyor. Sigaraya karşı mücadele konusunda değişik öneriler gündeme getiriyor. İnceöz'ün son önerisi sigara içenlerden gelecekte yakalanacakları muhtemel hastalıkların bedelinin peşin peşin alınması... İlginç değil mi? İşte İnceöz ile röportajımızdan önemli satırbaşları:
Tüm ömrümde 72 tane sigara içtim.
Önce kendi sağlığım için. Ben sigarayla ilgili kanun çıkarken de şu espriyi yapıyordum, 'Kendim için istemiyorsam namerdim.' Tıp fakültesindeki yıllarımda sigarayla ilgili bu hassasiyetim arttı. Özellikle göğüs hastalıkları dalında ihtisas yaptığım yıllarda da sigaranın zararlarından etkilenen hastalarla karşılaştığımda... Sigara konusunda yol kenarına konulan trafik levhaları gibi insanları uyarıcıların olması gerektiğini hep hissetmişimdir. Birileri ikaz etmeli. 91 yılında milletvekili olduktan sonra sigara yasasının çıkması için 5 yılı aşkın bir mücadele verdim.
Bu konuda bir ölçü verirsem daha iyi anlaşılır. Dört metreküplük bir odada bir kişi sekiz saat bir paket sigara içtiği zaman yanındaki kişi de aynı oranda etkileniyor. Yani o da bir paket sigara içmiş gibi oluyor. Onun için biz kanunda aynı odada çalışanların sigara içmesini yasakladık. Biz beş kişiden fazla insanın çalıştığı ortamda yasaklamıştık, bu iki kişiye düşürülebilir. Hatta tamamen yasaklanmalı. Çok iddialı konuşmak istemiyorum, ama aile içerisinde bile sigaranın kısıtlanması görüşündeyim.
Sigarayı bırakma yolunda bilinçli bir mücadelenin yürütülmesi kanundan sonra oldu. Daha önceleri bir vurdumduymazlık hakimdi. Otobüslerde sigara içilmi-yor artık. Otobüs yolcularının hayır duasını alıyorum. Kamu kuruluşlarında, spor salonlarında da... Tabii bunlar aşama aşamadır. Burada en önemli ayak eğitimdir, insanlara bu bilincin verilmesidir. Sağlık Bakanlığı'nın Tütün Kontrol Komitesi'ne üyeyim. Komitede en son aldığımız karar eğitime ağırlık verilmesi. Küçük yaşta eğitim çok önemli. Okullarda sağlık derslerinde sigara başta olmak üzere kötü alışkanlıklardan korunma eğitiminin verilmesi kararını aldık.
Kanunu hazırlarken trafik cezası anlayışı içinde yapmadık. Kırmızı ışıkta geçtiniz, şu kadar para cezası şeklinde değildi. Kanunda üç aşamalıydı ceza. Uyarı levhasının asılması, levha asılıyken içen şahsın 'bunu içmeyin' diye uyarılması, eğer ısrar ederse o yeri terk ettirme cezası. Ama bunlar uygulanmadı. Zaten bu aşamalar geçilmeden ceza kesilemiyordu. Bu cezayı kimin uygulayacağı konusunda bir yetki kargaşası yaşandı. Ceza sistemiyle bir yere varılacağına inanmıyorum. Cezayı sigara alırken kesmelisiniz.
Tabii, ama o fona hiç dokunulmayacak. Bu para örneğin by-pass ameliyatları, ilaç giderleri için kullanılacak. Bedelden kastım bu. Biraz da canı yanacak bir rakam olmalı. Belki de insanlar böyle olursa vicdan azabı çekerler. Veya 'Arkadaş, ben ilerideki kendi rahatsızlığımın bedelini ödüyorum' gibi bir vicdan rahatlamasına da neden olabilir. Ama buna rağmen insanımız yine içecektir. Belki bazı hayati ihtiyaçlarından da kısarak. Çünkü sigaranın tutsağı oluyor ve kurtulması çok zor bir tutsaklık. Onun için yeni başlayacaklar denemesinler. Bugün sigarayı bıraktıran harika bir ilaç yok. Mühim olan insan beyni, iradesi.
Arap âlemi sigaranın haram olduğuna inanıyor. Bizde ise Diyanet sigarayı, harama yakın mekruh sayıyor. Mekruhu da küçümsüyoruz. Benim kanaatim haram olduğuna daha yakın. Bu haram hassasiyetinin de Diyanet tarafından uyandırılması lazım. Bir kere israf haram, vücudumuza eziyet etmek haram. Bugün kurşun nasıl insanı öldürüyorsa, sigara da seneler içinde öldüren bir silahtır. Bu konuda milletçe topyekün bir savaş vermemiz lazım. İstiklal Harbi'nden sonra verem insanlarımızı mahveden bir hastalıktı. Veremle savaş dernekleri kuruldu, okullarda pullar satıldı. Topyekün bir mücadeleyle veremi yendik. Şimdi de sigarayla topyekün mücadeleyi başlatmalıyız. İnsanları ölümle de korkutmak yanlış. Bizim bir kader inancımız var. Kader inancına sığınan insanları ölümle korkutamıyorsunuz. Ama sigara süründürüyor.
Sigaranın sebep olduğu hastalıklar için sağlık giderine 20 milyar dolar ek masraf geliyor. Ayrıca sigara yüzünden çıkan yangınlar var. Bu yüzden bu zararların kapatılması için sigara fiyatlarına yüzde 50'lik bir zam yapılmalı.
Sigaradan kaynaklanan hastalıkların Türkiye'ye maliyeti yaklaşık 8 milyar dolar. Sigara içenler kul hakkına giriyorlar. Vergilerden toplanan paralarla başka alanlara yatırım yapılması gerekirken, kendilerine sigaradan kaynaklanan hastalıklardan dolayı sağlık hizmet veriliyor. O yüzden bedelini de ödemeleri lazım.
Benim teklifim sigara fiyatı belli bir oranda, örneğin yüzde 5 artırılsın ve bu paralarla ayrı bir sağlık fonu oluşturulsun. Bunun oranı tartışılabilir. Türkiye'de sigara zaten çok ucuz bir fiyata satılıyor. Sigara içenler devlete verilen vergilerden, kendilerine dönebilecek olan sağlık hizmetleri başta olmak üzere tüm hizmetlerden çok istifade edebilmek için bu bedeli ödemeli.