Tekâmül ayı Ramazan

İnsan tekâmül eder… Toprak atamızın aslı, sudur, çamurdur, nefhayı ilahidir. Bir tekâmül ile Âdem olur, Havva olur. Sonra ana rahminde bir damla içinde milyonlarca hücre ile başlayan var olma çabası, adım adım olgunlaşır.

Arşiv.

Mehmet Nezir Gül

Yılların ilerlemesiyle çok şey öğrenir insan. Hata da güzellikler de yapar hayatında. Ve her seferinde bir muhasebe de yapar. Hatalarını azaltmaya, iyiliklerini artırmaya çalışır. Diğer taraftan yaşadığı kimi olumsuzluklara dayanmaya çalışır, sabreder, zorluklarla mücadele eder. Zorlanır, bunalır belki ama isyan etmeden, inancını yitirmeden hayata tutunmaya devam eder.

İşte tüm bunlar insanoğlunu geliştirir, olgunlaştırır, kemâlâta erdirir.

Olgunluk, olgunlaşma ile tekâmül eder.

Kemale erme, tam olma, ham iken olgunlaşma/pişme ile tekemmül eder.

Değişiklikler ve değiştirmeler ile tadilata uğrar hareketleri.

Ta’dilat yapmak değiştirmek, değişiklik yapmak, adım adım ilerlemek gerçekleşir.

***

İnsan tekâmül eder… Toprak atamızın aslı, sudur, çamurdur, nefhayı ilahidir. Bir tekâmül ile Âdem olur, Havva olur. Sonra ana rahminde bir damla içinde milyonlarca hücre ile başlayan var olma çabası, adım adım olgunlaşır. Gün gün, ay be ay şekillenir, insan olur. Bebekken çocuk, sonra delikanlı olur sonra da insanı kâmil olur. Bu kemâlât ancak ilahi ve nebevi sese kulak vererek olur.

İşindeki zarara, sınavdaki başarısızlığa, sosyal hayattaki yalnızlığa, hayatla olan mücadelesindeki yenilgilere dayanır, ayakta durmaya çalışır ve her zorluk ile kemâle erer.

İnsanın fıtratında yer alan olumlu ve olumsuz tüm duygular insana hâkim olmak ister. Bu mücadelede iyiliğin egemenliği, kişiyi kemâlâta götürür.

Aslında insan, kemâlât için gereken her türlü imkâna sahiptir. Allah insanı en güzel bir biçimde yaratmış, yeryüzünde halife kılmış, dünya emrine verilmiş, yüce emaneti yüklenmiş, vahiyle istikamet gösterilmiş, örnek peygamberler gönderilerek modelsiz bırakılmamıştır.

Azizüddin Nesefî güzel ifade etmiş: “İnsan-ı kâmil; şeriat, tarikat ve hakikatte tam olan insandır. İyi söz, iyi hareket, iyi ahlak ve iyi bilgide tam olandır. Bu dört şeyi kemale erdiren kemale ulaşmış sayılır. İnsan-ı kâmil, cihanı gösteren ayna, ölüyü dirilten İsa, kuşların dilini bilen Süleyman gibi tasarruf sahibi, ab-ı hayatı içen Hızır gibidir.”

Nefis tekâmül eder. Bunun da basamakları, aşamaları vardır elbette.

Nefs-i Emmare: Heva ve heveslerin, sonu gelmez isek ve arzuların, zevk ve şehvetin izinde gitmek için çaba harcayan nefis.

Nefs-i Levvâme: Yaptığı hata ve günahlardan dolayı kendini kınayan, ayıplayan, suçlayannefis.

Nefs-i Mülhime: İyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı, hak ile batılı tereddütsüz idrak eden, hidayete yönelmede önemli mesafeler alan nefistir.

Nefs-i Mutmainne: İç huzur ve itmi’nana eren nefis. Kemâlâta önemli bir merhale.

Nefs-i R’adiye: Rabbimin kendisine layık gördüğü tüm hallere teslim olan, her şeye razı olan nefis.

Nefs-i Mardiyye: Allah’ın da ihlas ve salih amelden dolayı razı olduğu nefis.

Nefs-i Kâmile: Tüm kemâlât basamaklarını çıkan, marifete erişen kâmil insan…

Bu basamakları yürümek için bir mürşid-i kaml ile yol almak gerek.

Toplumlar tekâmül eder… Kültür sanatta, edebiyatta en güzel eserlerle zirve yapar. Birbirleriyle olan ilişkilerde fedakârlık ve feragat ederek kemâlâta erer.

Devletler tekâmül eder… Ana şefkatiyle mazluma sahip çıkar, zalime fırsat vermez. Yeryüzünün neresinde olursa olsun garibanlara yardım eder. Aç, yoksul kimseyi bırakmaz, herkese elini uzatır. Sanayide ilerleme, ticarette gelişme, mimari, kültür ve sanatta zirve yapar; kemâlâta erer.

Ruh tekâmül eder… İslam ahlakına aykırı işlerden uzaklaşır, onlardan nefret eder. Salih amelleri işledikçe ilerler. Bundan büyük bir haz alır. Kibir, kendini beğenme, insanları küçük görme, kendini müstağni görme gibi hallerden arındıkça olgunlaşır.

Din kemâle erer… İlk vahiy halkasından son halkaya varıncaya kadar, inanç esasları sabit ve değişmez; sosyal, ekonomik ve siyasi olarak pek çok hükümden sonra artık kesinleşir. İnsanların yol haritasında son çizgiler şekillenir. Allah’ın dini İslamiyet, kemale erer. “Bugün dininizi sizin için tamamladım, nimetlerimin tamamını size bahşettim ve sizin için din olarak İslâm’ı uygun gördüm.” (Maide 5/3)

Ramazanla tekâmül artar. Tüm uzuvlarla tutar orucunu. Açlığa, susuzluğa dayanır, nefis mücadelesine girer, kalbinde hiçbir kimseye karşı olumsuzluk beslemez, tüm insanların iyiliğini ister, iyilik için çaba harcar ve kemale erer.

Ne mutlu ehl-i kâmil olanlara…***

RAMAZAN
Temizlik ayı Ramazan