Arapça bir kelime olan ve rhm kökünden gelen merhamet, acıma duygusu anlamında kullanılır. Allah’ın Rahman, Rahim isimleri de aynı kökten gelir. Kelime Kur’an’da “Sonra da iman edenlerden olup birbirine sabrı tavsiye edenlerden, birbirine merhameti tavsiye edenlerden olanlar var ya, işte onlar Ahiret mutluluğuna erenlerdir” (Beled-17,18) ayetinde geçer ve merhameti tavsiye edenlerin Ahiret mutluluğuna kavuşacağını müjdeler.
Kur’an merhamet erdeminin odaklaştığı ve zirve yaptığı insanın “Andolsun, size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, mü’minlere karşı da çok şefkatli ve merhametlidir.” (Tevbe-128) ayeti ile Hz. Peygamber olduğunu ifade ederken aynı zamanda merhamet erdeminin bir insanda oluşmasının en üst noktası olarak kabul eder. Yani insan cinsi içinde Hz. Peygamber’den daha merhametli bir insan yoktur.
SINIRLARI KUR’AN ÇİZER
Diğer taraftan Kur’an merhametin sınırını çizer. Çünkü Kur’an’a göre merhamet Allah’ın çizdiği kurallar çerçevesinde olmalıdır. Bu durumu açıklamak için “Muhammed, Allah’ın Resûlü’dür. Onunla beraber olanlar, inkârcılara karşı çetin, birbirlerine karşı da merhametlidirler.” (Fetih 29) ayeti ile İslam’a karşı düşmanlık edenlere çetin olmak gerektiği ancak Müslümanlara karşı merhamet tavsiye etmektedir. Ancak Müslümanların sahip oldukları merhamet duygusu, Allah’ın hükümlerini uygulama konusunda, kendilerine engel olmaması gerektiği “Allah’ın dinini uygulama hususunda o ikisine karşı merhamet duygusuna kapılmayın.” (Nisa 24/2) Ayeti ile ikaz edilir.
ÇOCUKLARA NASIL ANLATILIR?
İnsan merhamet erdemini nasıl elde eder?
Merhamet erdemi, insanın çocukluk döneminde anne-baba tarafından farkındalık oluşturarak başlayan bir süreç izler. Bu tür bir farkındalık oluşumu, önce bilgi sonra etrafındaki insanların merhamet uygulamalarına şahit olması ile oluşur. Ayrıca Kur’an’daki peygamberlerin merhamet özelliklerini içeren kıssalar anlatılmalıdır. Hz. Peygamberin merhamet içerikli hadis ve uygulamaları anlatılmalıdır. Ayrıca kişinin ahlaki bir yetkinlik olarak merhamet uygulaması ve bu uygulamayı tekrarlaması neticesinde kalıcı hale getirmek getirir.
YANLIŞ MERHAMET GÖSTERİLMEMELİ
Peki, merhamet erdeminin Müslümanlar arasındaki dağılım alanı nasıl olmalıdır?
Merhamet duygusu, insanın en yakınından başlaması gerektiği “Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi ve anne babanıza iyi davranmanızı emretti. Onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlanırsa onlara öf bile deme! Onları azarlama! İkisine de gönül alıcı güzel sözler söyle. Onlara merhametle ve alçak gönüllülükle kol kanat ger. “Rabbim! Onlar nasıl küçüklükte beni şefkatle eğitip yetiştirdilerse şimdi sen de onlara merhamet göster” diyerek dua et. (İsra 24/23-24) ayeti ile Kur’an’da emredilir.
Anne-babalar çocuklarına yanlış merhamet göstererek, onların dini görevlerini yapmamaları konusunda ihmalkâr davranmamalıdır.
Yoksullar ve mazlumlara yardım ve destek olmak merhametin bir parçasıdır.
HZ. PEYGAMBER REHBER OLMALI
Bir insan gaflet içinde olabilir, kötülük yapıyor olabilir. Ancak ona yaklaşım yine merhametle olmalıdır. Özellikle sahip olduğu maddi imkânı açısından güçlü olan insanların güçleri yettiği oranda malıyla, makam sahibi olan insanlar bulundukları mevkiinin verdiği imkân ve görev alanı içinde, zenginliğin ve makamın şehvetine kapılmadan, etrafındaki insanlara merhametle davranmalıdır. Ayrıca merhametin dağılım alanı hayvanlara ve çevreye doğru yayılmalıdır.
Sonuç olarak insan, merhametli olma konusunda, özellikle kendinde güç hissettiğinde Hz. Peygamber’in Mekke’yi fethettiğinde Mekke’de yaşayan insanlara karşı nasıl davrandığını ve onlara karşı gösterdiği merhameti kendine rehber edinmelidir.