İstanbul Zeytinburnu’nda 30 yıldır sokak hayvanlarını elleriyle besleyen 90 yaşındaki Celal Arslan, her sabah kasaplardan parayla aldığı etleri antikacı dükkanının önünde küçük parçalara ayırıyor. Tek tek poşetleyip mama arabasıyla yola düşen Arslan, sırasıyla ilk olarak mahallenin kedilerini sonra köpekleri ve martıları besliyor. Bıkmadan sokak hayvanları için her gün aynı şeyi yapan Arslan, “Dili yok ya, istiyemiyor ki hayvan. İstiyemiyor. Nereden isteyecek?” diyerek onların yardımına koşuyor.
Yeni Şafak’ın Sadece İyilik programına bu hafta konuk olan Arslan, “Sen her gün Allah’a yalvarıyorsun. Ne için? Rızkını versin diye ama onlar da bize yalvarıyor. Hayvan aç” diyerek konuşmaya devam ediyor:
Hayvanlara verdiğim etleri yüzüme attılar
“Bunu yaparken de elli tane düşmanımız var. Hayvanlara besliyorum diye etraftan bana kızanlar oluyor. Hayvanlara verdiğim etleri toplayıp yüzüme atanlar oldu. Bir tane de bitişiğimizde var. Geliyor bana hem küfür ediyor hem de arabaya tekmek atıyor. Biz Allah rızası için yaptığımız için bunlara tahammül ediyoruz. Eğer bunlara tahammül edemezsek biz bu hayvanlara bakamayız. Bu yaşta üzüntümüz böyle adamların bizi rahatsız etmesi. Cenneti kazanalım diye uğraşıyoruz. İnsanda acıma hissi var. İnsan, hayvan ne olursa olsun aç kaldığı zaman sen rahat edebilir misin? Eğer ediyorsan sen insan değilsin o zaman sen. Önceden mezarlıklardaki kedilere de verirdim ama oranın müdürü beni kovdurdu artık oradaki kedilerime yiyecek görütemiyorum.”
Cennete gitmek çok kolay
Arslan, yaşına rağmen yorulmadan sokak hayvanları için çalışmasını ise şu şekilde anlatıyor: “Biz az yiyoruz, az uyuyoruz, çok çalışıyoruz. Onun için genç kalıyorız.
Rabbül alemin bunu ihsan eylemiş. Allah bizi insan olarak yaratmış. Merhamet vermiş. Biz de onu hayvanlara göstermeliyiz. Yaşlı bir bey vardı. Onunla sohbet ediyorduk. ‘Şimdi cennete gitmek çok kolay’ dedi. Nasıl oluyor ya böyle cennete gitmek kolay dedim. ‘Ya kardeşim, taliplisi yok ki’ dedi.”