Son günlerde Netflix’in en çok izlenen 10 dizi listesinde İsrail yapımı Fauda dizisinin yeni sezonu var. Yunanistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Lübnan’da ilk sıraya giren dizi, Ürdün, Fas, Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan’da da ilk onda. 2015 yılında İsrail televizyonlarında yayınlanmaya başlayan ve 3. sezonuyla Netflix’e transfer olan Fauda (Kaos) dizisi, bu transferden sonra adını duyurmaya başladı. Dizi, Filistinlilerin içine karışarak Arapça konuşup Arap gibi davranan komando bir İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) biriminin hikayesini anlatıyor. 2020 yılında yayınlanan 3. sezonda İsrail kuşatması altındaki Gazze’de yaşananları, Filistinlilerin acılarıyla dalga geçer gibi sanal bir oyun gibi sunması çok eleştirilmişti. 4. sezonun aksiyon sahneleri ise büyük oranda Lübnan’da geçiyor. Bu sefer karşılarında Hizbullah var.
NAMAZ KILAN AJANLAR
Dizide “Doron” ismiyle tanıdığımız Lior Raz ve ortağı Avi Issacharoff, IDF’de görev alırken deneyimlediklerinden ilhamla senaryoyu oluşturduklarını söylüyor. Kendisi de Iraklı Arap Yahudi olan Raz, Doron karakterine adaptasyon konusunda belli ki hiç zorluk yaşamamış. Hem fiziğiyle hem de Arap diline ve kültürüne son derece hakim olmasıyla Filistinlilerin arasında onlardanmış gibi gözükebiliyor. Camiye girdiğinde herhangi bir Müslüman gibi vakit namazını tüm ritüel ve kurallarına göre kılıyor. Ekibin tamamında benzer özellik var, ama hikaye her sezon Doron karakteri üzerinden yürüyor.
SAHADA İŞGAL DİZİDE SEMPATİ
Netflix’te geçen bir dizide LGBT unsuru eksik kalır mı, İsrailli yapımcılar bu detayı da her nedense Müslüman kimliği üzerinden vermeyi uygun görmüş. ‘Terörist Filistinli’ adamımız, dizide belirtildiği şekliyle ‘özel arkadaşı’na zarar gelmesin diye bütün bilgileri istihbarat birimine vermek zorunda kalıyor.
Son sezonda aralarında İbranice konuşan Yahudiler’in, kimse yokken de birbirlerine “Selamün Aleyküm” demesi, hele son sahnede Doron’un vurulduktan sonra hem İbranice dua okuması hem de Fatiha Suresi’ni okuyup tekbir getirmesi, “Bu adam gizli Müslüman mı” yorumlarına bile sebep oldu. Her şeyi unutup bu iç içe geçmiş kimliklerin, kimin kiminle neden savaştığının anlamsızlığını mı düşünelim yani? Sahada işgal, dizide sempati...
ARKA SOKAKLAR’DAN HALLİCE
ARAP ÜLKELERİNDE POPÜLER
Başından beri dizinin verdiği mesaj, masum sivillerin ölümüne sebep olan terörist Filistinlilerin ölmesi gerektiği. Fakat hikayeyi kurgularken insani bakış açısı ihmal edilmediği için teröristin ailesiyle iyi ilişkiler geliştiriliyor. Mesela kahramanımız Doron’un, özellikle Filistinli kadınlara aşık olmakta üzerine yok. Bölüm şefi Gabi de son bölümde, “Ne büyük kalbin var, hep onlara aşık oluyorsun” cümlesiyle bunu itiraf etti. Dizinin Arap ülkelerinde popülaritesinin yüksek olmasının belki de en büyük sebebi. Yahudi medyasına verdiği röportajda Lior Raz, Suudi Arabistan’da ve BAE’de sokakta yürüyemediğinden, herkesin fotoğraf çektirmek istediğinden söz ediyor.