Obeziteli bireylerin yaşadığı travma, hayal kırıklığı ve hayata tutunma çabalarına dikkat çekmeyi hedeflediklerini anlatan Sezgin, “Bu kişiler en çok söylemlerle yaralanıyor. Sevimli olduğu gerekçesiyle takılan sıfatlar, espri gibi söylenen sözler farkında olmadan kırılmış kalpler, ertelenmiş hayaller ve gerçekleştirilmeyi bekleyen planlar anlamına geliyor. Obezitenin mutsuzluk, depresyon gibi psikolojik etkileri de var. Bu sorunun çözümü için özenli davranmak yeterli. Kilolu bireylerin sıkça karşı karşıya kaldıkları, “yüzün çok güzel ama biraz kilo versen!” ifadesi mesela… Ya da hemen hemen herkesin hayatında kullandığı, “senin iyiliğin için söylüyorum” ifadesi… Dolayısıyla önceliğimiz dilimizi değiştirmek, ifadelerimizi gözden geçirmek olmalı” diye konuştu.