Türk ve İslam aleminin en büyük mutasavvıflardan Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin 17 Aralık 1273'te vefatının ardından bıraktığı "Mesnevi" eserinde yer alan kıskançlık vurgusu üzerine yaptığı dua, insanlığa yol gösteriyor.
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Mevlana Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ali Temizel, öğretileri ile tüm dünyada ilgi gören düşünce adamı Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin, vuslatının 745'inci yılında etkinliklerle anıldığını anımsattı.
Yaşadığı çağı ilmi ile aydınlattı, sonraki asırlara da ışık saçtı
Konya'da 745. Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri'nin sürdüğünü hatırlatan Temizel, büyük İslam düşünürünün, yetiştiği siyasi karışıklık ve savaş ortamında sevgi, hoşgörü ve barış temasını İslam ışığında sıkça işlemesiyle ön plana çıktığını vurguladı.
Temizel, Hazreti Pir'in yaşadığı çağı ilmi ile aydınlattığı gibi kendisinden sonraki asırlara da hoşgörü, sevgi, neşe, umut ve muhabbetle ışık saçtığını belirterek, eserlerinin onlarca dile çevrildiğini aktardı.
İki deniz buluştu
Mevlana'nın hayatında önemli yer edinen Şems-i Tebrizi ile dostluğuna değinen Temizel, şöyle devam etti:
'Yakarış' tüm insanlığa yapılan bir dua
Temizel, Mevlana'nın Mesnevi eserinde halk için yaptığı duaya dikkati çekerek, bunun sadece kendisine mahsus değil tüm insanlığa yapılan bir dua olduğunun altını çizdi.
Bu duanın Mevlana'nın Mesnevi eserinin 5'inci cildindeki, "Münacat" bölümünde yer aldığına işaret eden Temizel, şunları kaydetti:
"Bu dua, eserlerinde çok sık tekrarlanmıyor. Burada özellikle insanların kıskanç olmaması üzerine vurgu yapıyor çünkü kıskançlığın bir şeytan işi olduğunu, şeytanın olduğu yerde de bereketin olmayacağını vurgulayarak, Allah'ın bizi korumasını diliyor. 'Yakarış' başlığıyla şöyle dua ediyor;