Sadrettin Neşet tarafından kurulan Sıhhat Eczanesi Eskişehir’in en eski eczanelerinden biri. 1925 yılında Odunpazarı ilçesi Arifiye Mahallesi’nde kurulmuş. Neşet, 26 yılın sonunda 1951 yılında eczaneyi kendisi gibi eczacı olan Ali Rıza Usluer’e devretmiş. Usluer, 58 yıl boyunca bu tarihi eczaneyi işletmiş. Yıllar sonra dönemin Anadolu Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Neşe Kırımer’in talebi üzerine eczaneyi vefatının ardından taşınması koşuluyla fakülteye bağışlamayı kabul etmiş. Usluer’in 15 Mart 2009’da hayatını kaybetmesi üzerine laboratuvarından dolaplarına, ilaçlarından prizlerine kadar özenle sökülüp, Eczacılık Fakültesinde yeniden kurulan tarihi eczane, 16 Şubat 2010’da Usluer’in ailesinin de katıldığı törenle, öğrencilerin eğitiminde kullanılmak üzere hizmete sunulmuş. Geleceğin eczacıları yaklaşık 14 yıldır bu tarihi atmosferde eğitim almaya devam ediyor.
Eczacılık tarihi araştırmalarına ışık tutuyor
Fakülteye girdiklerinde Cumhuriyet’in ilk yıllarına ait eczane dolapları, eczane düzeni, laboratuvar araç ve gereçleri, farmakopeler (tıbbi ilaçların dozları, formülleri ve kullanımlarını içeren listelere ait bilgilerin bulunduğu kitap), reçete kayıt defterleri ve bugün üretilmeyen pek çok ilaca ait şişe ve kutularıyla eczacılık tarihi araştırmalarına ışık tutan Sıhhat Eczanesi ile karşılaşan öğrenciler, sektördeki geçmiş dönemlerle yenilikleri kıyaslama imkanı buluyor. Tarihi eczanede akademisyenler, öğrencilerin eczanedeki iletişim ve ilaç sunma becerilerini geliştirmeye yönelik sınavlarını da gerçekleştiriyor.
Tarihi eczaneyi görmek öğrencileri keyiflendiriyor
Eczanenin ilk günkü gibi korunduğunu söyleyen Eczacılık Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Sinem Ilgın, Usluer’in vefatının ardından ailesinin vasiyetini yerine getirdiğini anlatıyor. Eczanenin arkasındaki laboratuvarda eczacıların doktorlar tarafından reçetelendirilen ilaçları yaptığını hatırlatan Ilgın, “Öğrenciler stajlarında gördükleri modern eczanelerle, tarihi Sıhhat Eczanesi’ni karşılaştırma şansı buluyor. Mesleğin tüm tarihi ayrıntılarına şahit oluyorlar. Eczane kokusunu soluyorlar. Tarihi bir eczaneyi görmek öğrencileri keyiflendiriyor” diyor. Bu eczanenin fakülte için çok kıymetli olduğunun altını çizen Ilgın, “Her eczacılık fakültesine nasip olmayan bir yere sahibiz. Öğrencilerimiz burayı ziyaret edebiliyor. Burada, öğrencilerin eczanedeki iletişim ve ilaç sunma becerilerini geliştirmeye yönelik sınavları da yapıyoruz. Öğrencilere hemen havaya giriyor. Bu sınavları sınıf ortamında yapsak, o ciddiyet sağlanamıyor. Eczane ortamında sınavı gerçekleştirdiğimizde eczacı hissine kapılıyorlar. Bu tarihi emanete gözümüz gibi bakıyoruz” açıklamasında bulunuyor.