Ramazan Bingöl
Kendimi bildim bileli Türk mutfağını, yerli ve milli ürünlerimizi tanıtmanın, değerini ve önemini anlatmanın gayreti içindeyim. Ülkemizin gelişimi için Anadolu’daki üreticilerimizin, kadın girişimcilerimizin, bize ait ve bizden olan ürünlerin desteklenmesi ve katma değerli satılması konusunda çalışmalar yapıyor, deyim yerindeyse bu misyon için çırpınıyorum. Özellikle yüreklerimizin dağlandığı bu sıkıntılı günlerde yerli ve milli ürünlerimize sahip çıkmanın önemini daha iyi anlıyoruz. Her alanda ihtiyacımız olan ürünün menşeini araştırıyor, satın alacağımız ürünlerin yerli ve milli olmasına önem veriyoruz. Bu duruş ve kararlılığın dönemlik değil sürekli olması gerekiyor. Ancak bu halde bir netice alabiliriz.
En iyi boykot gelenekselimize sahip çıkmakla olur
Bunun için boykot ettiğimiz her ürünün muadilini hatta daha iyisini yapmak zorundayız. En iyi boykot geleneksel ürünlerimize sahip çıkarak yapılır. Yiyecek içecek sektöründe bir eksiğimiz yok. Türk mutfağı bu açıdan dünyanın en iyi mutfağı. Ecdadımız bu anlamda gelecek nesillerine zengin bir miras bırakmış. Şimdi bizlerin yapması gereken ise bırakılan bu mirası daha çok tanımak, tanıtmak ve tüketmek olmalı. Mesela çocuklarımızla dışarıda yemek yiyeceğimiz zaman tercihimiz fast fooddan yana olacaksa, onları pizza yerine milli yiyeceğimiz lahmacuna, pideye yönlendirmeli; hamburger yerine köfte ekmeği, döneri, ciğeri, kokoreci, dürümü öğretmeli ve yemeğe teşvik etmeliyiz. Böylelikle bir sürelik boykot yerine nesillere aktarılan milli bilince ulaşmış oluruz. Değerlerimizi yaşamak da yaşatmak bizim elimizde.
Fast foodun anlamı yanlış biliniyor
Peki nedir bu fast food? Kelime anlamı “hızlı servis”tir. Yani bilinenin aksine “hızlı yemek” anlamına gelmez. Fast food, hazırlanış süresi hızlı, bekleme süresi az olan, hemen tüketmek veya paket yapılmak üzere satışa sunulan “hızlı satış sistemi”dir. Bu anlamda Türk mutfağı aslında envai çeşit fast foodu içinde barındıran büyük bir hazinedir. Örneğin; ana yemeklerimizden içli köfte, döner, lahmacun, kebap, ızgara köfte, ekmek arası köfte, pide, dürüm çeşitleri; hamur işlerimizden gözleme, simit, erişte, mantı; tatlılarımızdan kadayıf, baklava, katmer; içeceklerimizden Türk kahvesi, mırra, şerbetlerimiz ve benzer yüzlerce ürünümüz hızlı bir şekilde servis edilebilecek ürünlerdir. Alternatif değildir, her biri dünyaca ünlü tüm fast foodların atasıdır aslında.
Pizza yerine lahmacun
Türk mutfağına ait fast foodların içinde lahmacunun yeri bir başkadır benim için. Hele bir de çıtır çıtır olursa birçok seçeneğe yeğlerim. Lahmacunu çıtır yapan hamurun ayarıdır. Sert olması, iyi dinlenmesi gerekir. Kaliteli un ve et, lahmacunu lezzetli kılan en önemli aktörlerden. Hamuru olması gerektiği gibi ince tutulur, sebze ve baharatları da iyi seçilirse dünyanın en sağlıklı ve lezzetli fast foodudur lahmacun. Çocuklarımız için mükemmel besleyici bir öğündür. Diyet yapanlara dahi tavsiye edilir. İçindeki kırmızı et nedeniyle güçlü bir protein, B12 ve demir kaynağıdır. Harcında kullanılan yeşillik, domates, soğan, sarımsak gibi sebzeler etin protein kalitesini güçlendirir, besleyici değerini arttırır. Yanında bir de ayran içiyorsanız, bu onu dünyanın en sağlıklı fast foodu yapar.
Bireysel tercihlerimiz dünyanın dengesini değiştiriyor
Özellikle hamburger, pizza gibi içinde ne olduğu belli olmayan, besin değeri düşük fast foodların hızla yaygınlaştığı bir dünyada milli değerimiz olan lahmacuna yönelelim. Çocuklarımıza da sevdirelim, alıştıralım. İçeriğinde her türlü protein, yağ, karbonhidrat ve vitamini barındıran lahmacunumuzun, dünyanın en sağlıklı ve en lezzetli fast foodlarının başında geldiğini anlatalım, öğretelim onlara. Tadını, lezzetini unutturmayalım. Önemsiz gibi görünen bireysel tercihlerimizin aslında dünyanın dengesini değiştirdiğinin bilincinde olalım.
Evde lahmacun nasıl yapılır? (15 adet)
Lezzetli bir lahmacun için kullandığınız kıyma gerçek etten çekilmeli ve çok yağlı olmamalıdır. Harcın kıvamı cıvık olmalı, hamurun kenarlarına da gelecek şekilde yayılmalıdır.
İç Harç Hazırlanışı: l 400 gr orta yağlı kıyma l 2 adet kırmızı kapya biber l 3 adet yeşil biber l 2 adet orta boy kuru soğan l 1 demet maydanoz l 4 adet domates l 1 yemek kaşığı biber salçası l 1 yemek kaşığı pul biber l 1 çay kaşığı karabiber l 1 çay kaşığı kimyon l 1 tatlı kaşığı tuz l 1 çay kaşığı yenibahar l 2 diş sarımsak
Soğanı, biberi, sarımsağı, domatesi, maydanozu küçük küçük doğrayın. Varsa zırh veya mikser yardımıyla çekebilirsiniz. Kıymayı bir kaba alıp içine sırasıyla doğranan sebzeleri, baharatları ve salçayı ilave edip iyice karıştırarak iç harcımızı hazır hale getirelim.
Hamur Hazırlanışı: l 5 su bardağı un l 2 su bardağı su l 1 tatlı kaşığı tuz
Unu bir kaba dökelim, tuzunu ve suyunu ilave edip yoğurmaya başlayalım. Mayasız bir hamur olduğu için yoğurdukça sertleşecektir. (Mayalı hamurdan yapılmamasının nedeni hamurun kalınlaşmasını engellemektir.) Sert kıvamı alınca hamuru yumak haline getirerek dinlendirelim. Dinlenen hamuru merdane yardımıyla lahmacun boyutunda yuvarlak açalım. Üzerine eşit miktarda iç harcını serelim. Önceden 200 derece ısıtılmış fırında 10 dakika pişirip yeşillik limon ile servis edelim. Afiyet şifa olsun…