Değinmeler
Bu hafta şair Mehmet Can Doğan misafirim. Şöyle demiş Kayıp Kayıt'ın 21. sayısındaki yazısında: Bana göre çevredeki dergilerin asıl işlevi, merkeze yeni adlar getirmesi, taşımasıdır. Edebiyat coğrafyasının nehir ve ırmakları durumundaki dergilerin denizle buluşması veya deltalar oluşturmasıdır. Belirlediğim tersine akışın taşkınlara yol açtığı kanısındayım. Bir edebiyat afeti meydana gelmiş ve bu afet, başka gelişmelerle birlikte, günümüzde edebiyat dergilerinin işlevsizleşmesine yol açan etkenlerden biri olmuştur.
Derdin varsa yazarsın!
Turkuvaz Dergi Grubu’nun yayını Muhit dergisini “Benim de bir ‘muhit’im olmalı” deyip ısrarla takip ediyorum. 53. sayısını değerlendireceğim 114 sayfalık dergiyi İbrahim Tenekeci yönetiyor. Muhit'in kapağına rahmetli Rasim Özdenören ağabeyin fotoğrafı konulmuş ve hiç yayınlanmamış konuşması duyurulmuş. Arka kapakta bir Selçuk Sümer Özel fotoğrafı ve Emre Demir şiiri yer alıyor. Hasan Aycın’ın çizgisiyle giriş yaptığım dergide şiirle ilerliyorum. Bu sayının şairleri arasında Cevdet Karal, İbrahim Tenekeci, Dilara Ayşe Akdeniz, Nurullah Genç, Mehmet Aycı, Suavi Kemal Yazgıç, Nurettin Durman, Sabiha İclâl Tiryaki ve Ömer Fatih Andı gibi isimler var. “Yazmak Bir Derdinin Olması Demektir” başlıklı Özdenören söyleşisini Bahar Emre gerçekleştirmiş. Sohbete Sibel Eraslan ve İbrahim Tenekeci de birer yazıyla katkı veriyorlar. Bir başka konuşmaysa Haşmet Babaoğlu’yla yapılmış. Soruları Zeynep Merdan sormuş. Fotoğraf tercihleriyle dikkat çeken derginin fotoğrafçıları arasında İbrahim Kalın da var. Kâmil Yeşil, Leo ve Yahşi isimli hikâyesiyle dergide. Erol Göka aşk ve aile yazılarını sürdürüyor. Mustafa Özel’in metninin başlığı “Şeyh Ahmet Yasin’den Mektup Var.” Abdullah Harmancı, Ali Emre, Arif Ay ve Mustafa Uçurum ‘kitap’ yazılarıyla bu sayıda. Halil İbrahim İzgi de Fotoğraf Günlükleri’yle dergide. Anılanlar dışında yaklaşık 20 isim daha dergiye katkı sağlamış. Aylık edebiyat ve fikir dergisine, info@muhit.com.tr e posta adresinden veya 0 212 354 30 00 no'lu telefondan ulaşılabilir.
Muhit'ten:
Bu benim memleketim. Ben bu memlekette doğdum. Ben bu toprağın insanıyım. Bu ülke toprağının insanıyım. Amerika'yı tanımaktan çok, orada Türkiye'yi tanıdığımı düşünüyorum. Amerika'yı da tanıdım elbette. Gerek Sezai Karakoç'a gerek Nuri Pakdil'e gerek kardeşim Alaeddin Özdenören'e gerek başkalarına yazdığım mektuplarda tüm bu izlenimlerimi aktardım. Rasim Özdenören
Yayımlamak kolay...
Klasik kapaklarıyla zihnimizde yer edinen Kayıp Kayıt, Mayıs-Haziran sayısıyla okuruna merhaba dedi. Mehmet S. Fidancı yönetimindeki derginin arka kapağını Selçuk Azmanoğlu fotoğrafı süslüyor. Fotoğrafa ‘düşünen adam’ ismini verdim. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın 1939’da Oluş dergisinde yayımlanmış yazısına yer verilen takdim metninde, “Kayıp Kayıt dergisi de dünün bilgisi ve bilinci ile yarına kalacak şeyler söylemenin derdini taşıyor” deniliyor. Cevdet Karal’ın şiiriyle giriş yaptığım bu sayıda 19 şairden 26 şiir var. Çoğu belli bir seviyenin üzerindeki şiirlerden Mehmet Can Doğan’ın Mecaz’ını alıntılayarak devam edeyim: Her şair dile aşılanır / kimi dönüşlü kimi edilgen / dil seçer dalını budağını / meyve vermez hemen. Bu sayıda yedi yazardan sekiz hikâye görüyoruz. Dergiler üzerine yaptığı çalışmalarla da tanıdığımız Mehmet Can Doğan satır satır okuduğum bir yazı kaleme almış. Metninin başlığını yazıma da başlık yaptım. Mustafa Kurt hoca, ‘yazma arzusu’nu arttıran çalışmalarına devam ediyor. Mehmet Aycı, kayıp isimleri aramayı sürdürüyor. Kayıp Kayıt’ın denemecileri Aliye Uslu Üstten, Erkan Kara ve Köksal Geçer. İsa Koyuncu’nun eleştiri-değerlendirme yazısı iki kitabı mercek altına alıyor. Bunlar, Güzide Ertürk’ün Gül Ormanı (Ketebe) ve Esra Kılıç Türedi’nin Kırık Kalemler Dükkanı (Hece). Kırk sayfalık Edebiyat-Kültür-Sanat dergisine, kayipkayitdergi@gmail.com e posta adresinden ulaşılabilir.
Delilik ve velilik arasında
Yönetmenliğini Aykut Nasip Kelebek’in yaptığı Olağan Şiir’in 38. sayısı raflardaki yerini aldı. Sunuş’ta, daralan şiir ortamına ve sosyal medya gibi ‘ayartıcı’lara dikkat çeken yönetmen Kelebek, sözün bayağılaştığı ortamlardan uzak durmayı öneriyor. Dergiye, Selam Kanka Ben Persona başlıklı Kaan Elibol şiiriyle giriyoruz. Abdullah Yalın, Aykut Nasip Kelebek, Ayşe Orman, Dilek Bayram, Emre Aslan, Enes Talha Tüfekçi, Hasan Hüseyin Özbunar, Hülya Özcan, İlknur Oral, Kaan Eminoğlu, Kübra Okudan Apaydın, Mehmet Baş, Mehmet Sait Çınar, Ömer Yalçınova, Sulhi Ceylan ve Zafer Acar Olağan Şiir’in şairleri. Kelebek’in Selam Ederim başlıklı şiirinden bir alıntı yapayım: varsın kalbini vermesin de bir kere geçsin şehrimden / yel gibi geçişiyle kalbimi titretene selam ederim. Derginin dosya konusu, “Delilik ve Velilik Arasında Şair.” İlk yazı Enes Talha Tüfekçi’ye ait. Tüfekçi metne, “Kim deli kim veli?” cümlesiyle giriş yapıyor. Şairin Tanımlanamazlığı başlıklı yazıysa Ömer Yalçınova imzalı. Kaan Eminoğlu’yla devam eden yazılar Hüseyin Peker’in metniyle sonlanıyor. İki aylık şiir dergisine, olagansiirdergisi@gmail.com e posta adresinden veya 0 212 581 69 12-581 61 72 no'lu telefonlardan ulaşılabilir.
4 SORU: İLKER NURİ ÖZTÜRK
1- Size dergi okuru diyebilir miyiz?
Dergici demek daha doğru olur. İtibar’ın mutfağında bulundum, şimdi de Sabitfikir’e emek veriyorum.
2- Takip ettiğiniz dergiler var mı?
Dergi dünyasındaki kuvvet bölünmesi arttığı için isimlerin izinden gitmeyi tercih ediyorum şimdilik. Sahaflardan elime geçen eski dergiler daha çok heyecan veriyor.
3- En son hangi dergiye katkı sundunuz?
Kahramanmaraş’ta yayın yapan Yitiksöz’e, bir yazıyla.
4- Okuduğunuz/yazdığınız dergilerde dikkatinizi çeken bir çalışma oldu mu?
Toplu şiirleri bu ay okurla buluşan Levent Sunal’ı analım, ben de sonradan Dergâh’ta okumuştum ilk: “Üflüyorum bir daha üflüyorum yangın çıkıyor karşıki evde / Bunu ayşenura söylüyorum gülüyor kahkahalarla.”