Ara tatil öncesindeki son derste Menesse ve Samir’in akıllarına takılan soru, cevapsız kalmıştı: Kayıp Limon Şehri neredeydi? Menesse ve Samir, arkadaşlarıyla birlikte bu sorunun cevabını bulmaya kararlıydılar. Hemen Limon Şehri için duvarlara ilan yapıştırdılar, kütüphanede araştırma yaptılar. En sonunda, Limon Şehri hakkında bilgi sahibi olan biriyle tanıştılar: Bir antikacı ile. Acaba Menesse, Samir ve arkadaşları, ortadan kaybolan bu şehrin gizemini çözebilecek miydi? Yazar Emine Arlı’nın kaleme aldığı, Radiye Ayla Asilkan’ın rengarenk çizimleriyle “Limon Çekirdekleri” geçtiğimiz günlerde Timaş Çocuk etiketiyle okurlarıyla buluştu. Bu kitap sayesinde çocuklar haksızlığa karşı seslerini çıkarmayı, olumsuzluklar karşısında umutlarını kaybetmemeleri gerektiğini, iş birliği yaparak güçlerini ve yeteneklerini birleştirmeyi öğrenecek. Çocuklara kitap okumayı sevdiren Limon Çekirdekleri okurlarına sürükleyici ve duygusal bir hikâye sunuyor.
Umudu diri tutan bir hikâye
Yazar Emine Arlı, Limon Çekirdekleri kitabını Gazze’de yaşanılanlardan yola çıkarak kaleme almış. “Ama Gazze’nin tek olmadığını biliyoruz” diyen Arlı, buradan hareketle toplumsal bilinci harekete geçirecek, umudu diri tutan bir hikâye kaleme almak istemiş. Arlı’nın çıkış noktası da Peygamber Efendimiz’in (sav) bir hadis-i şerifiymiş. Arlı, “Peygamber Efendimiz (sav) bir kötülük gördüğünüzde elinizle düzeltiniz, gücünüz yetmezse dilinizle düzeltiniz, eğer buna da gücünüz yetmezse kalbinizle buğz ediniz buyurmaktadır. Gazze özelinde konuşacak olursam eğer bu acıların yıllardır devam etmesinin sebebi belki de kötülüğün karşısındaki son halkanın dahi yeterince yapılmıyor olmasıdır” ifadelerini kullanıyor ve sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Şu anda bazı şeyler çok şükür geriye sardı; dua halkası büyüdü, dil ile geri çevirme kısmı da sosyal medyanın gücü ile aktif hale geldi. Ama ilk başta yapmamız gereken yani elimizle engel olma kısmı için ne kadar yolumuz var hiç bilmiyoruz. Fakat kötülüğü engelleme konusunda hepimize düşen bir şeyler olduğunun da artık bilincindeyiz. Kötülük denilen şey tüm zamanlarda karşımıza çıkabilen bir şeydir. Bugün bu bahsettiğim yerde, yarın kim bilir nerelerde? Bu yüzden iyilik ve kötülük nedir, iyinin yanında olmazsak kötülüğün o boşluğu nasıl doldurabileceğini bugünün çocuklarına sadece bir halk üzerinden değil büyükannesi Balkanlardan göçen Cemile ve büyükbabası Kafkaslardan göçen Şamil ile çok tanıdık bir yerden yani hepimizin benzer acılardan geçtiği örnekliğinden yola çıkarak bir hikâye kaleme almak istedim.”
İnsan olmanın erdemlerini anlattım
Arlı, “Dedemin Kurabiyeleri” kitabında zihnin ve kalbin hafızasından bahsettiğini belirterek, “O kitapta karakterimiz, yaşadığı bir hastalık sebebiyle dedesinin unuttuğu şeylerin peşine düşerek, kalbin hafızasıyla tanışıyordu. Limon Çekirdekleri’nde ise haritalardan silinmiş bir şehrin sakinlerine neler olduğunu merak eden karakterlerimiz hazırladıkları bir kayıp ilanıyla hafızamızın derinlerine iniyorlar” diyor. Limon Çekirdekleri’nde, çocuk da olsa haksızlığın karşısında herkesin yapabileceği bir şey olduğunu, geç kalınmış bile olsa bir hakkı yerine teslim etmenin ne kadar kıymetli olduğunu anlatmaya çalıştığını ifade eden Arlı, “Kitapta kelebek etkisinden, iyilik ve kötülük kavramlarından, kötülüğün karşısındaki duruşumuzun nasıl olması gerektiğinden, kısacası insan olmanın erdemlerinden bahsediyorum” şeklinde anlatıyor.
Çatışmalar karşısında barışçıl eylemler üretecek
Kitap, merak unsurunu sonuna kadar diri tutan duygusal bir atmosfer içerisinde ilerliyor. Arlı, “Böylelikle çocuk, hikâyenin karakterleriyle empatiyi hiç kaybetmiyor. Gerçek hayatta dayanışma işbirliğini arttıracağını düşündüğüm bu çalışma, çocuğun karşılaştığı çatışmalar karşısında barışçıl eylemler üretmesine de ciddi katkılar sunacaktır” şeklinde konuşuyor.
Problemlerle karşılaştıklarında avantajlı olacaklar
Çocuklar yaşları ve bulundukları konum itibarıyla sınırlı deneyim alanına sahiptirler. Fakat kitaplar, çocuklara güvenli alanlarında sınırsız deneyim alanı sunabilen yegâne bir araçtır. Arlı da bu güvenli alanlarında çocuklara uygun kıvamda ve yaşına özgü anlatım biçimleriyle her şeyi anlatabileceğimizi söylüyor ve ekliyor: “Çünkü biliyoruz ki kitaplar aracılığıyla duygusal ve düşünsel deneyim fırsatını yakalayabilen çocuklar, gerçek hayatta benzer problemlerle karşılaştıklarında daha avantajlı durumda olabilmektedirler.”