Bir grup yayıncının girişimi ve Türkiye Diyanet Vakfı’nın organizasyonuyla 40 yıl önce Ankara’da yola çıkan, daha sonra Sultanahmet’le adını duyuran Dini Yayınlar Fuarı, son yıllarda farklı mekanları mesken edinerek yoluna devam ediyor. 1999 yılından itibaren dini yayınlar dışında da eserleri kapsayarak Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı adını alan ve Türkiye Diyanet Vakfı ve Vakıf Fuarcılık tarafından düzenlenen fuar, 31 Mart’ta kapılarını 40. kez açıyor. Üç farklı bölgede 17 Nisan’a kadar devam edecek fuarlarda, 150’den fazla yayınevinin binlerce kitabı yer alacak. Ankara’da Hacı Bayram Veli Camii, İstanbul’da ise geçen sene olduğu gibi Çamlıca Camii ile Fatih Camii’nde gerçekleşecek fuarlarda, söyleşi ve imza günlerinin yanı sıra çeşitli kültürel etkinliklere de yer verilecek.
RAMAZAN’LA ANILMAK ÇOK KIYMETLİ
Organizasyonla ilgili bilgi veren Türkiye Kitap ve Kültür Fuarları Genel Koordinatörü Murat Aydemir, fuarın Ramazan’la birlikte anılmasının çok kıymetli olduğunu dile getirdi. Büyük mekanlardan ziyade çadırlarda devam etme sebebini ise şu sözlerle anlattı: “Dini Yayınlar Fuarı Ramazan ayında ve bir camide doğdu. Bu ikisini çıkardığınızda geriye bir şey kalmıyor. Bu yüzden caminin gölgesinden çıkmamaya çalışıyoruz. Caminin gölgesinden çıkmamak demek de çadırda olmak demek. Bu fuarı anlamlı yapan iki şey bu.”
BU SENE KATILIM YÜKSEK
Pandemi dolayısıyla iki senedir yapılmayan fuar, geçen sene 39. kez kapılarını açtığında, bir takım sorunlar baş göstermişti. Sultanahmet Meydanı’nda yapılacağı duyurulan fuar, açılıştan birkaç gün önce güvenlik önlemleri sebebiyle Fatih Camii ve Çamlıca Camii’nde yapılacağı açıklandı. Bu değişiklikten dolayı bazı yayıncılar protesto edip katılım göstermedi. Pandemi sonrası geniş katılımlı bir fuar olması beklenirken, boşluklar oluştu, o boşlukları da Arap yayıncılar doldurdu. Bu sene ise yoğun talepten dolayı Arap yayıncılara veya fuara sonradan dahil olan yayıncılara daha az yer verilecek.
100’ün üzerinde standın yer alacağı fuara 150’nin üzerinde yayıncı katılacak. Her gün çeşitli etkinliklerin yapılacağı programda 18 yazarla her güne bir söyleşi planlandı. Bu sene bir de çocuk etkinlik çadırı faaliyete geçecek. Her güne 3-4 etkinliğin olacağı çadırda, çeşitli oyunlar oynanacak, Karagöz Hacivat gösterileri yapılacak.
SENEYE SULTANAHMET’TE
İstanbul’daki ilk mekanı Sultanahmet’in avlusuna dönerse, fuarın geçmiş dönemlerdeki ilgiyi yakalayabileceğini söyleyen Aydemir “Nasip olursa seneye Sultanahmet’teki yerimize geçeceğiz. Bu sene cami avlusunda yapılan restorasyon seneye bitiyor. Yerimiz küçülecek ama yıllar sonra Sultanahmet’e dönüp o ilgiyi yakalayabileceğiz. Oranın kendine ait bir akışı var. Her yılın her günü dolu. Ramazan’da daha da dolu. İkinci ve hatta üçüncü nesil birlikte inşallah o fuara gelecek. Biz hazırlığımızı ona göre yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
SEMBOLİK RAKAMLAR ALACAĞIZ
Eleştirilen stand ücretlerine de açıklama getiren Aydemir, “Önceden çeşitli sponsorlarımız vardı. Şu an fuar Diyanet Vakfı’nın bütçesinden yapılıyor. Son yıllarda bütçesel sorunlar yaşamıştık, ancak bunları aştık. Bu sene o yüzden biraz daha makul fiyatlarımız var, geçen senenin bile altına düştük. İnşallah bundan sonraki senelerde sembolik sayılabilecek ücretler almayı düşünüyoruz” dedi.