Boyundaki şişliğe dikkat!

Op. Dr. İlker Abcı, tiroid kanserinin, hiçbir belirti vermeden sinsice ilerleyebildiğini belirterek boyundaki ani şişliklere ve büyümelere dikkat edilmesi konusunda uyarılarda bulundu. Tiroid kanserinin kadınlarda daha fazla görüldüğünü söyleyen Dr. Abcı, radyoaktif maddelere maruz kalan kişilerin bu kansere daha fazla yakalandığını ve sebebinin bilinmediğini ekledi. Abcı, kanser teşhisinden sonra ameliyat edilen hastaların ertesi gün evlerine döndüklerini kaydetti.

Yeni Şafak
Dr. İlker Abcı tiroidlerdeki nodüllere dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.

Genel Cerrahi Bölümü Uzmanı Op. Dr. İlker Abcı, Tiroid kanseri hakkında önemli bilgiler verdi. Tiroid bezinde yer alan hücrelerin kontrolsüz çoğalmasıyla oluşan kanserin, boyunda ön kısmında oluşan nodül olarak kendini ele verebildiğini dile getiren Dr.Abcı, “Nodüllerin ciddiye alınması ve riskli nodüllerin incelenerek düzenli takibinin yapılması büyük önem taşımaktadır. Kadınlarda daha sık görülmektedir. Tiroid bezinde nodül olan hastalar risk altındadır. Çocukluk döneminde baş boyun bölgesine ışın tedavisi uygulanan kişiler dikkat etmelidir. Nedeni tam olarak bilinmese de özellikle bazı radyoaktif maddelere (uranyum gibi) maruz kalan kişilerde daha fazla görüldüğü için radyoaktif maddelere maruz kalanlar risk altındadır. İyot eksikliği bulunan kişilerde görülebilmektedir" ifadelerini kullandı.

Sinsice ilerliyor

Dr. Abcı, Tiroid kanserlerinin çoğunda hiçbir şikayet olmayabildiğini söyleyerek “Çoğu hastada tiroid kanseri, belirli bir seviyeye ilerleyerek lenf bezlerine de yayılması sonucu tanınabilir. Hastalık çok fazla belirti göstermemekle birlikte; hastalarda boyunda şişlik, boğazda sıkıntı hissi, ağrı, yutkunma güçlüğü, nefes almada güçlük, ses kısıklığı, kilo artışı, sinirlilik, saçlarda zayıflık ve cilt kuruluğu gibi belirtiler gözlemlenebilir" dedi.

HAYAT
Tiroidin her çeşidi kanserli değil

Artık hastalar hemen taburcu ediliyor

Erken teşhis ve tedavi ile hastalığın tamamen ortadan kaldırılabildiğini açıklayan Dr. Abcı, “Öncelikle kandaki tiroid hormonların düzeyini belirlemek için testler yapılır. Elle muayene sonrası yapılacak ultrasonografi ile nodülün varlığı, büyüklüğü ve yapısı hakkında değerli bilgiler edinilebilir. Yine nodüllerden alınan iğne biyopsileri ile hücresel özellikleri tanınabilir. Teşhis konulduğunda hasta ameliyat edilerek tiroid bezi çıkarılır. Kanserin tipine göre lenf bezlerine müdahale edilmesi gerekebilir. Gelişen teknoloji ile birlikte yapılan minimal invaziv tekniklerle hastanın minimum dikiş iziyle ertesi gün evine dönmesi mümkündür. Ayrıca ameliyat sonrası tiroid kanserlerin bazı tiplerinde radyoaktif iyot tedavisi gerekebilir. Bu tedavide zırhlı hastane odalarında kanserin yayılma derecesine göre belli dozlarda radyoaktif iyoda maruz bırakılarak vücudun başka yerinde varolan kanser hücrelerinin yok edilmesi hedeflenir. Tedavi süreciyle birlikte hastanın TSH değeri sürekli kontrol altında tutularak kanserin tekrarlama ihtimali engellenebilir" şeklinde konuştu.