Orta Doğu bölgesi bugüne kadar sinemadan edebiyata, müzikten görsel sanatlara kadar pek çok kültür sanat alanında Batı dünyasına ilham verdi. Ancak son yıllarda artık bu bölgenin sanatçıları kendi işlerini her alanda ortaya koyuyor ve artık kendilerini anlatmak için kendi imkanlarını kullanıyorlar. Açılan müzeler yapılan festivallerden sonra geçtiğimiz haftalar ise Dubai çağdaş sanat fuarına ev sahipliği yaptı ve birbirinden değerli sanatçıları ağırladı. Dünyanın dört bir yanından sanatçıları bir araya getiren çağdaş sanat fuarı Art Dubai, 16. edisyonu Dubai’nin en gözde yerlerinden birisi olan Madinat Jumeirah’ta hakkında önümüzdeki dönemde daha çok konuşacağız gibi. Bu önemli uluslararası etkinlikten izlenimlerim ise şöyle:
Bu dönemde dünyanın her yerinden sanatseverleri ağırlayan Dubai, güzel havasıyla 1 Mart akşamı eğlenceli ve oldukça kalabalık bir açılışa ev sahipliği yaptı. İlgi görülmeye edğerdi. Fuar, iki alanda yüzlerce sanat eserine ev sahipliği yapıyor. 43 ülkeden 130’dan fazla galeriyi bir araya getiren fuar, Çağdaş, Modern, Bawwaba ve Dijital olmak üzere 4 bölümden oluşuyordu.
BİLET GELİRLERİ DEPREM BÖLGESİNE
Fuarı bu yıl ilginç kılan yanlarından birisi de yaşanan depreme gösterilen hassasiyetti. Türkiye ve Suriye’de yaşanan depreme gösterilen hassasiyet sadece mesajlarla kalmadı. Art Dubai, başlamasında 1 hafta önce çevrim içi bilet satışlarından elde edilen gelirin yüzde 50’sinin deprem bölgelerine bağışlanacağı duyuruldu. Fuarın Sanat Direktörü Pablo del Val’a basın toplantısından sonra konuya ilişkin düşüncelerini sorduğumda, “Türkiye ile kültürel olarak çok yakınız, elimizden ne geliyorsa onu yapmalıyız. Sanat topluluğu bu konularda duyarlı olmalı ve destek sunmalı” değerlendirmesini yaptı. Bu arada fuar, geçen yıl da Ukraynalı mültecilere bilet satışlarının yüzde 25’ini bağışlama kararı aldıklarını hatırlatalım.
BİR ADIM ÖNDEYİZ
Art Dubai’yi gezerken insan ister istemez bizdeki fuarlarla karşılaştırıyor. Evet Contemporary İstanbul’la kıyaslarsak şunu net olarak söyleyebilirim İstanbul›daki fuar Dubai’den hep bir adım önde gidiyor gibi. Mesela Contemporary İstanbul, Art Dubai’den 1 yaş büyük, mekan olarak da Contemporary İstanbul, kapalı alanı terk ederek yarı açık bir alan olan yeni otantik mekanı Tersane İstanbul’a, Art Dubai’ye göre 1 yıl erken geçti. İstanbul ve Dubai iki şehir de kozmopolit bir kent. Fuarda Ali Güreli’ye rastladığımda bu benzerlikleri ayak üstü konuştuk, laf arasında birbirlerinden ilham aldıklarını belirtti.
Art Dubai’yi, Avrupa ve ABD’deki muadillerinden ayıran özelliği ise çağdaş sanatın merkezi haline gelmiş ülkelerin dışında, alternatif galerilere ve ülkelere de fırsat tanıması olarak ifade edilebilirim. Contemporary İstanbul ile benzeşen yanlarından birisi de bu sanırım.
Refik Anadol için Dubai’de kuyruk var
Fuarda bu yılın büyük olaylarından birisi de yeni medya sanatçısı Refik Anadol’un İsviçre bankası Julius Baer’in sponsorluğunda görücüye çıkan son çalışması “Glacier Dreams” oldu. Anadol’un küre şeklinde bir odada gösterdiği çalışması çoğu zaman kuyruklar oluşturdu. Kendisine uluslararası basının da ilgisi yoğundu. Ben de son günlerde bir röportaj ayarlayabildim, Refik Anadol bizim röportaj öncesinde bir atölye düzenliyordu beklerken biraz dinledim. Seçkin bir davetlenin katıldığı atölyeyi meraklı gözlerle takip ediyorlardı. Bir Türk sanatçının bu düzeyde bir etkinlikte yer alması ve ilgi görmesi gerçekten gurur vericiydi. İlham dolu ve beğeni alan atölyenin sonunda bir dinleyici dijital sanat ve NFT konularında kendisini ikna etmesi için ısrarcı oldu. Refik ise nezaketini bozmadan tane tane anlatmaya çalıştı. Atölye’den sonra kendisiyle yaptığım röportajda böyle eleştirel durumlarda demoralize olup olmadığını sordum ve çok güzel bir cevap verdi: “Bir Türk olarak dünyada alanın öncüsü olmak tabii ki büyük bir gurur veriyor ama aynı zamanda sorumluluk da getiriyor. Eğer hayatta bazı şeyleri farklı, yeni veya ilk yapıyorsanız her zaman hayatın değişmesini istemeyenlerle mücadele etmek durumunda kalırsınız. Bu kişiler veya yapılarla karşılaştıkça o an kendinizi değil arkanızdan gelen nesilleri düşünüyorsunuz.” Son olarak fuara katılan Türk galerilerin de ilgiden memnun olduğunu gördüm. Zaten çoğu uzun yıllardır fuarda yer alan galeriler, kendi koleksiyonerlerini ve takipçilerini oluşturmuş isimlerdi. Fuarda Türkiye’den Zilberman, x-ist, Pilevneli, Dirimart ve Sanatorium galerileri yer aldı.
Farklı ülkelerden 22 galeri katıldı
İlk kez geçen yıl dijital bölüme yer veren Art Dubai, bu yıl da renkli bir seçki ile sanatseverleri ağırladı. Küratörlüğünü Singapurlu sanat yazarı Clara Che Wei Peh’in üstlendiği bölümde, farklı ülkelerden
22 galeri yer alıyordu. Bu seçkide de dikkat çeken işlerden birisi Türkiye’den Pilevneli Galeri’ydi. Galerinin Direktörü Aslı Pamir’le konuştuğumuzda galeri olarak dijital bölümde Refik Anadol, Ali Elmacı ve Hans op de Beeck olmak üzere üç sanatçıyla yer aldıklarını belirterek, fuarda dijital bölüme gösterilen ilgiden memnun olduklarını dile getirdi.