Pikniklerin besin zehirlenmelerinin en sık meydana geldiği alanlardan biri olduğuna işaret eden Dr. Sinan Akkurt, özellikle et ürünlerinin az pişmiş, içi çiğ kalmış ya da yanık halde tüketilmemesi konusunda mangalcıları uyardı. Mangalın temiz olması, üzerinde yemek artıkları barındırmaması, gıdaların harlı ateş yerine kor üzerinde ağır ağır pişirilmesi gerektiğini söyleyen Dr. Sinan Akkurt, etin yanı sıra kısır, salatalar, süt ve yumurta içeren börek, pasta gibi yiyeceklerin soğutma kaplarında saklanmaması durumunda zehirlenmeye yol açtığına dikkat çekti.
Mangal yaparken çok dikkatli ve titiz olunması gerektiğini vurgulayan Dr. Sinan Akkurt, "Etler alevli kömür üzerinde değil, kor haline gelmiş kömür üzerinde pişirilmezse zehirlenme riski çok yüksektir. Çok alevli ateşte pişirilen etler, hem içi çiğ kalacağından, hem de kömür alevi nedeniyle sağlığımızı tehdit eder. Özellikle kömürün üzerine damlayan yağların yanması sonucunda ortaya çıkan kimyasalların solunması ya da yapıştığı etlerin yenmesi kanserojendir" dedi.
Yiyeceklerin sıcakta çok hızlı bozulduğuna dikkat çeken Dr. Sinan Akkurt, yalnızca et değil, kısır, börek, pasta, salata çeşitleri, sandviç gibi ürünlerin de bu açıdan tehlikeli olduğuna, muhakkak soğutucu ya da buzda bekletilmesi, bu mümkün değilse soğukken bekletilmeden tüketilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Sıcak hava ve nemin bu gibi besin maddelerinde birkaç saat içinde milyonlarca bakteri oluşturabileceğini açıkladı.
Piknik hijyeni için bunlara dikkat
Bozulan gıdaların yanı sıra çok fazla çeşidin karıştırılıp yenmesi durumunda da mide sorunları yaşanacağına dikkat çeken Dr. Akkurt, ayrıca "Plastik yerine cam tabak, bardak tercih etmeli, özellikle sıcak yiyecek ve içecekleri plastik kaplarda tutmamalıyız. Ellerimizi sürekli yıkamalıyız" dedi.
Piknik alanlarındaki çeşme sularının insan/hayvan dışkısı ya da atıklarına karışmış olabileceğini hatırlatan Dr. Akkurt, içme suyu olarak kullanılmasa bile kirli suyla yıkanan sebze meyvelerin de mikrop bulaştırabileceğini belirtti. Hazır satılan buzların da bu güvenilir bir kaynaktan temin edilmemişse kirli sudan yapılması suretiyle ishal, bulantı, kusma şikayetlerine yol açabileceğini dile getirdi.
Sıcak havada alkol ve yanı sıra çay, kahve, kola gibi içeceklerin vücudun su kaybını hızlandırdığını açıklayan Dr. Akkurt, özellikle güneş altında iken susuzluk ve hararetin su ile, uygun soğutma koşulları sağlanabiliyor ise ayran, maden suyu, kefir, limonata, süt, buzlu kahve, soğuk bitki çayları ile giderilmesini önerdi. Dr. Akkurt, "Üç dilim karpuz sizi hemen rahatlatır. Kalsiyum ve mineral zengini sodalı ayran uzun süreli serinlik sağlar. Kiraz, şeftali, siyah üzüm gibi meyveler harareti keser" şeklinde konuştu.