Bekleyen notlar ve fikirler kitap oldu

Pandemide evde daha çok zaman geçirmek zorunda kalan edebiyatçılar, yazarlar, akademisyenler biriktirdikleri notları ya da kafalarındaki fikirleri kitap haline getirdi. Eylül ayında tüm zamanların rekoru kırılarak 63 milyon kitap basıldı. Yeni kitaplara imza atan yazarlar karantinanın ‘pozitif’ katkısını anlattı.

Sevda Dursun
Arşiv

Ne kadar süreceği öngörülemeyen pandemide neredeyse iki yılı doldurduk. Bu belirsiz zaman dilimini okuyarak, yazarak, film izleyerek ya da ailesine vakit ayırarak geçirenler oldu. Kültür sanat dünyasının zenginliği ise şimdilerde ortaya çıkıyor. İki yıldır demlenen çalışmalarla bereketli bir dönemin içine girdik.

Yayımcı Meslek Birlikleri Federasyonu (YAYFED) Başkanı Münir Üstün’ün açıklamalarına göre, geçtiğimiz Eylül ayında tüm zamanların yayın rekoru kırıldı. Üstün’ün “Bir ayda 63 milyon 65 bin 542 kitap ürettik. Kurulduğumuz 2011 yılında, Türkiye’de 289 milyon kitap üretiliyordu. 2020 yılında bu sayıyı, 434 milyona yükseltmeyi birlikte başardık” açıklaması pandeminin yazarlar için ne kadar bereketli geçtiğinin delili.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2021/11/09/11/43/resized_135f5-30c68ab2pcrtest1.jpg

SÜRECİ İYİ DEĞERLENDİRDİK

Karantina sürecinin disiplinli çalışanlar için bütün yüklerine rağmen olumlu katkı sağladığını söyleyen Necdet Subaşı, bu dönemde 8 kitap çıkartarak bir rekora imza attı. Subaşı, pandemi sürecinde “Karantina Sohbetleri” adı altında oldukça anlamlı bir etkinliği de organize etti. Bunun sonucunda ortaya “Karantina Sohbetleri” adıyla yayınlanan güzel bir edisyon çıktı.

Subaşı, “Karantina Sohbetleri”ni şöyle değerlendirdi: “Aralarında ellerine ilk kez kalemi alanlar da vardı, profesyonel olanlar da. Bu kolajın Türkiye’nin entelektüel birikiminin bir yanını yansıtmada hatta temsil etmede oldukça etkili bir çalışma olduğundan şüphem yok. Aynı şekilde lisansüstü öğrencileriyle yaptığımız çalışmadan da ‘Türkiye Okumaları’ adıyla hoş bir kitap çıktı. Biz bu süreci sanırım iyi değerlendirdik.”

İÇİMDE BİRİKTİRDİKLERİMİ YAZDIM

Sinema eleştirmeni Suat Köçer de karantina sürecinde yıllardır biriktirdiği hikayelerinden “Münferit Bir Olay” romanını çıkarttı. “Çoğu rutinden yoksun kalmak bize farklı zenginliklerin kapısını araladı” diyen Köçer, kitap yazma sürecini anlattı: “Karantina pek çok insanı zaman ve mekân kavramları üzerine yeniden düşünmeye zorladı. Yazarlar bu fırsatı değerlendirip nicedir erteledikleri kitaplarını yazdı.

Bende de durum pek farklı olmadı. Yıllardır içimde biriktirdiğim hikâyeleri yazıya aktarma şansı buldum. Gündelik yaşamımda film festivalleri, TV programım ve film projeleri için ayırdığım zamanı bir roman yazarak, bir sinema kitabı hazırlayarak ve büyük ölçüde şekillenmiş bir

hikâye kitabı tasarlayarak değerlendirdim. Bu yönüyle karantina sürecine çok şey borçluyum.”

SÖYLEYECEK SÖZÜM VAR

Pandemi sürecinde mesaisi devam eden yazarlar da vardı. Bunlardan biri Klinik Psikolog Gökhan Ergür. Ancak çalışma temposu yazmaya engel olmadı. “Ruhu İyileştirme Yolları” kitabıyla pandemi sürecini değerlendiren Ergür, “Pandemi döneminde okumak, yazmak ve her şeyden önce düşünmek birçoğumuz gibi benim de sığındığım bir kale oldu” dedi.

Ergür, pandemi sürecinde yazı çalışmalarına ayırdığı vakti şöyle anlattı: “Metrobüste, alışveriş merkezlerinde, kafelerde tükettiğimiz ömrümüzü biraz daha kendimize ayırmaya ve üretmeye başladık.

Yazı yazdık, röportaj yaptık, ekmek yaptık, boncuktan kolye dizdik, yarım kalan şiir kitabımızı tamamladık. Bu üretme ve yapma ihtiyacı dünyaya karşı ‘bak, ben işe yarıyorum ve hâlâ değerliyim’ mesajı vermekti. Ben de kendi adıma pandemi döneminde bu mesajı verdim, yazı ve şiir çalışmalarıma ayırdığım vakit giderek arttı. Çünkü hâlâ dünyadayım ve söyleyecek çok sözüm var.”

HAYAT
Pandemi kitap satışlarını artırdı

HAYAT
Karantina bitti şimdi üretme zamanı