İlk üç cildi 2017 yılında yayınlanan İslam Düşünce Atlası’nın ikinci edisyonu tamamlandı. Doç. Dr. İbrahim Halil Üçer yürütücülüğünde, İlmi Etüdler Derneği (İLEM) tarafından, Konya Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı’nın destekleriyle hazırlanan atlas, yaklaşık beş yıllık çalışma sonucunda altı cilt olarak genişletildi. Başlangıcından günümüze gelinceye değin kesintisiz, dinamik ve bütüncül bir İslam düşünce tarihi ortaya koyan çalışma, kapsamlı haritalar, grafikler ve videolarla desteklendi. Açık erişimli web sitesi de ( ) tamamen güncellenerek mobil ara yüzleri oluşturuldu.
Hazırlığına akademisyenler, araştırmacılar, tasarım uzmanları, yazılımcılar ve harita mühendislerinin eşlik ettiği proje, düşünce tarihi açısından Avrupamerkezci gerekçelerle “yok hükmünde” sayılan bir dönemi ayrıntılı bir biçimde gösterdi.
MODERN DÖNEMDEKİ DÖNÜŞÜM
Dün akşam Haliç Kongre Merkezi’nde tanıtım toplantısı yapılan projeyi, koordinatörü İbrahim Halil Üçer Hocayla konuştuk. Yeni edisyonda ilk çalışmada yer almayan fıkıh geleneğini ve modern dönemi ele alarak projeyi genişlettiklerini söyledi. Fıkıh disiplininin Müslümanların davranışlarını inşa eden bir disiplin olduğunu belirten Üçer, şunları kaydetti: “Fıkıh geleneğini anlamadan İslam düşüncesine ilişkin bütüncül bir kavrayış elde etmek mümkün değil. Başından bugüne gelinceye değin fıkıh disiplinin hem tarihsel gelişimini ele aldık hem de öne çıkan yaklaşık üç yüze yakın fıkıh alimini maddeler halinde yazdık. Aynı zamanda modern dönemde İslami toplumsal ve siyasi düzeni kuran fıkıh geleneğinin nasıl dönüşümlere uğradığını müzakere ettik.”
GAZALİ’DEN SONRASI ÇÖKÜŞ DEĞİL
Yeni versiyonda modern döneme ağırlık verilip, 19. ve 20. yüzyılda felsefe, ahlak, tasavvuf ve siyaset gibi alanlarda Müslümanların hangi krizlerle yüz yüze geldikleri sorularına cevaplar arandı. İslam düşünce tarihinin 12. yüzyıla kadar ele alındığı, daha sonrasının dışlandığını söyleyen Üçer, “İslam Düşünce Atlası bu hafızayı bugünle ilişkilendirerek yeniden kazanma teşebbüsü olarak okunabilir. İslam Düşünce Atlası’nın bize kazandırdığı hafıza sayesinde kendimizi başkalarının tanımlamasına izin vermeksizin kendimiz tanımaya çalışacağız. Nereden geldiğimizi kendimiz idrak edeceğiz ve nereye gideceğimizi kendi irademizle belirleyeceğiz. Artık İslam düşünce tarihi çalışmak isteyen herkesin İslam düşüncesine bütünlüklü bir pencereden bakması gerekiyor. Eskiden olduğu gibi kimse rahatlıkla İslam düşüncesini ‘Gazali’den sonrası bir çöküş dönemidir’ diyemez” ifadelerini kullandı.
SON ÜÇ CİLT TAMAMLANDI
DÜNYAYA AÇILDI
İslam Düşünce Atlası’nın ilk üç cildi yayınlandığında, Fransa, Almanya, Lübnan, Japonya, Özbekistan, Filistin, Mısır gibi ülkelerde çeşitli tartışmalara konu olduğunu söyleyen Üçer, hazırlayan ekiple birlikte sunumlar yapmaya bu ülkelere gittiklerini söyledi. Ayrıca birçok ülkeden tercüme teklifi geldiğini de ilave ederek, bu talepleri yeni versiyonuyla birlikte tamamlayacaklarını sözlerine ekledi.