Tek tek temizliyoruz

OHAL sonrası en büyük ve en köklü düzenlemeleri TSK içinde yaptıklarını belirten Başbakan Yıldırım, “Orduya sızan teröristleri tek tek temizledik ve orduyu kendi kökleri, öz ruhuyla buluşturduk. Bu düzenlemeler, altını çizerek ifade ediyorum: Türk Silahlı Kuvvetlerimizi zayıflatmayacak, tam aksine daha güçlü, her türlü tehdide düne göre daha da hazırlıklı hale getirecektir” dedi.

Yeni Şafak

Başbakan Binali Yıldırım, 15 Temmuz darbe kalkışmasının ardından FETÖ'ye karşı başlatılan kapsamlı mücadele ile devletin her alanından virüslerin tek tek temizlendiğini, Türkiye'nin uyum içinde geleceğe yürüdüğünü söyledi. Yapılan düzenlemelerle TSK'nın

daha da güçlendirildiğini söyleyen Yıldırım, “Hiçbir darbeci Atatürkçü de değildir, Kemalist de değildir, Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir

mensubu, hatta bu ülkeye de ait değildir" dedi. Başbakan Binalı Yıldırım partisinin grup toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. Yıldırım özetle şunları söyledi:

15 Temmuz'un ardından her alanda olduğu gibi Türk-Kürt kardeşliğinde, Sünni-Alevi kardeşliğinde yeni bir dönem başladı. Hainlerin, alçakların, satılmışların provoke edemediği bir zeminde köklü kardeşliğin bundan

sonra daha da gelişecek ve güç kazanacak.

ORDUMUZU FELÇ ETMEK İSTEDİLER

KHK ile en büyük ve en köklü düzenlemeleri Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içinde yaptık. Bu düzenlemeler, altını çizerek ifade ediyorum Türk Silahlı Kuvvetlerimizi zayıflatmayacak, tam aksine daha güçlü, her türlü tehdide düne göre daha da hazırlıklı hale getirecektir. İçerideki hainleri, üniformalı teröristleri yok etmiş bir ordu, Allah'ın izniyle, milletimizin desteğiyle tekrar, dünyanın parmakla gösterilecek ordusu haline gelecek. Halkımız rahat olsun. Önemli olan Türkiye'nin ve Türk Milleti'nin ne dediğidir. Bizim ordumuzu felç etmek istediler. Virüsleri temizleyerek ordumuzu güçlendirmeye devam edeceğiz. Bürokrasimizi felç etmek istediler, mikropları ayıklayarak bürokrasiyi rahatlatıyoruz. Siyaseti zehirlemek istediler, provokatörleri aradan çekiyor, uyum içinde geleceğe yürüyoruz.

HERKESİN ÇATISI MECLİS'TİR

Ordunun siyasetten ayrı tutulması gerekir. Bizim ordumuz Balkan Savaşları'nda kendi iç meseleleri yüzünden büyük bir tahribat yaşadı. Tıpkı bugün olduğu gibi. Osmanlı Devleti'nin özellikle son dönemi, ordunun siyasete müdahale ettiği bir dönem olmuştur. Gazi Mustafa Kemal, ordunun siyasete karışmasının ne kadar büyük bir yanlış olduğunu görmüş, daha en baştan bu ilişkiyi sağlam bir temele oturtmuştur. Gazi Mustafa Kemal, 22 Nisan 1920'de yani Meclis açılmadan bir gün önce bütün sivil ve askeri makamlara bir talimat gönderiyor. Ne diyor, 'Allah'ın lütfuyla Nisan'ın 23. günü Büyük Millet Meclisi açılarak çalışmaya başlayacağından o günden itibaren askeri ve sivil bütün makamlarla, bütün milletin tek merci TBMM olacaktır.' Askeri ve sivil, hepsinin üzerinde bu çatı var. İşte bu Meclis, birçok darbe gördü ama hiçbir darbede bomba görmedi, bu hainler onu da yaptılar, ama Meclis dimdik ayakta, onlar yok oldu gittiler.

DARBECİLER BU ORDUNUN ASKERİ OLAMAZ

Atatürk'ün açtığı ve askeri makamların üzerinde bir merci olarak gördüğü Meclis'i kapatan hiçbir asker, bu ordunun askeri olamaz, hele hele o Meclis'i bombalayan, bombalama emrini veren, onlarla bu hareketin içinde olan hiç kimse, bu ordunun askeri değildir, bu milletin evladı da değildir, bu vatan toprağının ferdi de değildir. Her darbe, darbe teşebbüsü en başta Mustafa Kemal'in hatırasını, onun açılışına öncülük ettiği Millet Meclisi'ni yaralar. Hiçbir darbeci Atatürkçü de değildir, Kemalist de değildir, TSK'nın bir mensubu, hatta bu ülkeye de ait değildir.

FETÖ'NÜN BOŞLUĞUNU PKK DOLDURUYOR

Bingöl'de 7 polis şehit oldu. 15 Temmuz'da FETÖ başarılı olamadı ama onun kardeş örgütü, bölücü terör örgütü PKK, FETÖ gibi alçakça saldırılar yapıyor, onun bıraktığı boşluğu dolduruyor. Onlar da başarılı olamayacak. FETÖ'ye nasıl milletle beraber gereğini yaptıysak, PKK terör örgütünü de bu ülkenin sorunu olmaktan çıkaracağız, buna kararlıyız."

Pazar günü İstanbul'da “Demokrasi ve Şehitler Mitingi" gerçekleştirileceğini hatırlatan Başbakan Yıldırım, muhalefet liderlerini mitinge katılmaya davet etti.

GÜNDEM
İstihbarat için yeni düzenleme yolda

Harp Okulları kapatılmayacak

Çıkardığımız KHK'larla Türk Silahlı Kuvvetlerini, darbe öncesine yani olması gerektiği asli yerine taşıdık. Asırlar boyunca subay ve astsubay yetiştiren, özellikle 1980 sonrasında bünyeye giren haşhaşi virüslerle zehirlenen askeri okulları yeniden ele aldık; harp akademileri, askeri liseler ve astsubay hazırlama okullarını Milli Savunma Üniversitesi çatısı altında birleştirdik. Harp okullarının kapatıldığını söylüyorlar. Bunlar doğru değildir. Harp okulları aynen devam edecek. Yaptığımız şudur: Askeri liseleri kapattık, artık harp okullarına bütün liselerden, meslek liselerinden, imam hatip liselerinden, düz liselerden herkes harp okuluna girecek.

TANKIN ŞEHİR İÇİNDE NE İŞİ VAR?

Millete bombalar yağdıran Akıncı Üssü Ankara için yaşam alanı haline gelecek. Mamak ve Etimesgut'taki zırhlı araçların bulunduğu kışlalar Polatlı tarafına gidecek. İstanbul'da Maltepe ve Hasdal Kışlaları Çorlu ve Trakya'ya doğru gidecek. Ne işi var tankın şehirde? Güvercinlik'teki Kara Havacılık Okulunu da kapatacağız, helikopterler Isparta'ya gidecek.