Türkiye'de son dönemde denemesi daha önce de yapılan 'laiklik' ve 'şeriat' tartışmaları etrafında dönem provokasyonlara tanıklık ediliyor.
Toplumun milli ve manevi değerlerini kullanarak adeta sinir uçları ile oynanırken başta CHP olmak üzere muhalif kesim ise provokasyona adeta benzin taşıyan açıklamalarda bulundu.
Muhalefetin toplumu ayrıştıran girişimlerine Türkiye'nin milli menfaatleri söz konusu olduğunda derin bir sessizliğe gömülen ancak iş terör ve teröriste destek olmaya gelince bildiler yayınlayan Türkiye Barolar Birliği ve İstanbul Barosu da dahil oldu.
Peş peşe açıklama yayınladılar
1 Ocak sabahı İstanbul'da "Şehitlere rahmet, Filistin'e destek, İsrail'e lanet" yürüyüşü sonrasında Kelime-i Tevhid bayrağı ile yürüyen İsmail Aydemir'e yapılan saldırının ardından başlatılan tartışmalarla ilgili Türkiye Barolar Birliği ve İstanbul Barosu'ndan darbeye zemin hazırlayan cinsten peş peşe açıklamalar geldi.
Darbeye zemin mi hazırlanıyor?
Örneğine daha öncede rastlanan 'laiklik' ve 'Atatürkçülük' sömürüsü üzerinden geliştirilen açıklamalarda "Hilafet ve şeriat çağrıları anayasal düzene ve cumhuriyete başkaldırıdır" iddiası dillendirilerek olası bir darbeye adeta kılıf oluşturulmaya çalışıldı.
Gazze'de devam eden İsrail terörüne karşı yapılan Filistin'e destek gösterilerinin 'hilafet' ve 'laiklik' tartışmalarına çekilmeye çalışıldığı açıklamalarda siyonist teröre yükselen tepkilerden duyulan rahatsızlık görüldü.
Filistin'e destek mitingleri hedefte
İstanbul Barosu'nun 'Türkiye Cumhuriyeti anayasası ve 431 sayılı devrim yasası yürürlüktedir' başlığıyla yayınladığı bildiride "Ülkemizde son olarak Filistin’e destek yürüyüşleri adı altında hilafet sloganları atılmakta, pankartlar ve yeşil bayraklar açılmakta ve bu konuda hiçbir yasal işlem yapılmamaktadır." sözleriyle Filistin'e destek gösterileri hedef alındı.
Türkiye Barolar Birliği'nin açıklamasında da "Filistin halkıyla dayanışmak ve soykırıma varan saldırılara tepki göstermek için yapılan bir mitingte bir kesimin açık hilafet ve şeriat çağrısı yapmasının ifade özgürlüğü kapsamında görmezden gelinmesi kabul edilemez." ifadelerine yer verildi.
FETÖ'nün 'darbe' bahanelerini sundular
FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde yayınladığı darbe bildirisinde olduğu gibi 'laiklik' ve 'Atatürk' vurgusu yapılarak yayınlanan bildirinin Türkiye'de son dönemde oluşturulmak istenen toplumsal kargaşa planının parçası olup olmadığı merak ediliyor.
Türkiye'de İsrail terörüne karşı yükselen sesin göstergesi olan Filistin'e destek gösterilerinin hedef alınması siyonistlerin bu planın neresinde olduğu sorusunu sordurttu.