Soykırımcı İsrail'in Başbakanı Binyamin Netanyahu ve kabinesi Katar merkezli haber ajansı El Jazeera’nin İsrail’deki bütün çalışmalarını yasakladığını duyurdu. İsrail devlet televizyonu KAN'ın 20 Ekim 2023 tarihli haberinde, İsrail hükümetinin "devlet güvenliğine tehdit oluşturan" televizyon kanallarının kapatılabilmesine izin veren düzenlemeleri onayladığı bildirilmişti. Kabineden çıkan kararla beraber Al Jazeera televizyonunun İsrail'deki yayınlarını sonlandırma, ofislerini kapatma, ekipmanlarına el koyma kararı kesinleşti. Hükümetin aldığı kararı duyuran Netanyahu resmi X hesabından yaptığı açıklamada “Başkanlığımdaki hükümet oybirliğiyle karar verdi: İsrail’deki ‘kışkırtıcı’ El Jazeera kanalı kapatılacak” ifadelerini kullandı.
İsrail Al Jazeera muhabiri Akile'yi hedef almıştı
Katar merkezli Al Jazeera televizyonunun saha muhabiri Şirin Ebu Akile, İsrail askerlerinin sabah işgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Cenin Mülteci Kampı'na düzenlediği baskını takip ettiği sırada işgalci askerlerin açtığı ateşle başından vurularak katledilmişti. Askerler üzerinde çelik "PRESS" (basın) yazılı yeleği olmasına rağmen Akile'yi doğrudan hedef almıştı.
İsrail torunlarını ve oğlunu katletmişti
Al Jazeera Gazze Büro Şefi Vail ed-Dahduh'un ise İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda torunları ve çocukları hayatını kaybetmişti. Kendisi de defalarca suikaste uğramasına rağmen görevine devam eden Dahduh, "İsrail, basının sesini kısmak için gazetecileri öldürüyor." ifadelerini kullanmıştı.
Hamas'tan Al Jazeera açıklaması
Suçlu Netanyahu ve onun Nazi hükümetinin El Cezire bürosunu kapatma ve çalışmasını ve haber yapmasını engelleme kararı, basın özgürlüğünün bariz bir ihlalidir ve El Cezire'nin işgalcilerin ifşa edilmesindeki mesleki rolüne karşı baskıcı ve misilleme niteliğinde bir tedbirdir. Suçlu Nazi ordusu ve terörist yerleşimciler tarafından Gazze Şeridi'nde ve işgal altındaki Batı Şeria'da Filistin halkımıza karşı işlenen suçlar ve ihlaller. Bu, gerçeği gizlemek amacıyla sistematik Siyonist terörizme maruz bırakılan gazetecilere karşı ilan edilen savaşın doruk noktasıdır.
İşgalin, Şireen Ebu Aqleh, Hamza Al-Dahdouh ve Samer Abu Daqqah şehitlerinde olduğu gibi, El Cezire Kanalını hedef alması ve çalışanlarını cinayete teşebbüs noktasına kadar kısıtlaması, tüm gazetecileri kasıtlı olarak baskı altına alması ve öldürmesi. Yedi ay içinde Gazze Şeridi'nde 141 gazeteciye ulaşan şehit sayısı, işgalci yönetimin, özgürlüklerin ağır bir ihlali ve baskılanması anlamına gelen ve bu varlığı dünyanın en tepesine yerleştirmeyi gerektiren basın ve gazetecilik çalışması özgürlüğü iddiasının yanlışlığını ortaya koyuyor.
hakikati ortaya çıkarma ve insanlığa hizmet etme rolünü ve misyonunu sürdüren gazetecilere saldırmamak.