Mersinli besicilerin başı halk arasında üç gün hastalığı (Bovine Ephemeral Fever) olarak adlandırılan hastalık yüzünden dertte. Sivrisinek ısırmasıyla hayvanlara bulaşan hastalık yüzünden Tarsus’ta yaklaşık 750 büyükbaş hayvanın bir kısmı hamileyken, bir kısmı yaşını doldurmadan kesilmek zorunda kaldı.
Hayvanlarımızı kaybetmek istemiyoruz
Konaklar Mahallesi’nde büyükbaş hayvan besiciliği yapan 32 yaşındaki Cengiz Doğan, hayvanlarını kaybetmek istemediklerini söyledi. Doğan, “Yaklaşık 2 haftadır bu salgınla mücadele ediyoruz. Çok ciddi kayıplar verdik. Maddi kayıplar verdik. Gece gündüz uyumuyoruz, hayvanlar telafi olacak diye. Bu hastalığa devlet yetkilileri tarafından çözüm bulunmasını istiyoruz, aşı kapsamına alınmasını istiyoruz. Aşı çalışmasının yapılmasını istiyoruz. Hayvanlarımızı kaybetmek istemiyoruz” dedi.
2 hayvanı öldü 4 hayvanı da hasta
21 büyükbaş hayvanından geçen hafta ikisini kesmek zorunda kalan besici Cengiz Doğan, şu an ise bu hastalığa yakalanan dört hayvanının daha olduğunu belirtti.
Hastalığa yakalanan hayvanlarına sürekli hortumla su tutarak ateşini düşürmeye çalışan besiciler zor günler yaşıyorlar.
Ülke olarak büyük bir milli kayıp
Veteriner hekim Durmuş İşiaçık, salgının Ortadoğu’dan geldiğini belirtti. Hayvanların telef olduğunu ifade eden İşiaçık, “Üç gün hastalığı bölgemizde yaklaşık 15-20 gündür görülmektedir. Ortadoğu, Afrika kökenli bir hastalık. Sivrisineklerle bulaşıyor. Sivrisineğin ısırmasıyla hayvana bulaşıyor. Ateşli bir hastalık. Üç gün iştahsızlık, bazısı ani ölümlerle sonuçlanıyor. Bölgemizde birçok hayvan telef oldu. Kimisi bir günde kesime gitti. Yaşlı, genç, hamile demeden birçok hayvan kesime gitti. Ülke olarak büyük bir milli kayıp aslında. Aynı zamanda da çok miktarda ilaç kullanıldı” dedi.
Hastalığın tedavisi yok
Hastalığın henüz tedavisi olmadığını kaydeden veteriner İşiaçık “Hastalığın tedavisi yok. Sadece belirtileri geçirmeye çalışıyoruz. Yüksek ateşi düşürmeye çalışıyoruz. İlaçların yanında da vatandaşlara soğuk su banyosu öneriyoruz, buz koyan var. Hortumla yıkıyoruz hayvanları, veyahut çamurda bir yer yapıyoruz, yatıyoruz hayvanları. Bu şekilde geçiştirmeye çalışıyoruz. Şu an bir tedavisi yok. Koruma yollarına bakıyoruz. Aşı çalışması var, Adıyaman yöremizde özel bir sektör aşı çalışması yapıyor. Aşı çalışıp, çalışmadığına dair elimizde bilimsel bir veri yok. Bunun devlet tarafından bir şekilde el uzatılıp, aşının hayata geçirilmesi lazım. Çalışan bir aşının olması lazım. Koronada olduğu gibi ya hastalığı atlatacaksın ya da aşısını yaptıracaksın. Devletten isteğimiz aşı programına alınması, üç gün hastalığının tazminatlı hastalık sayılması” şeklinde konuştu.
İnsanlara geçmez, koyun ve keçilere geçmez
Ortadoğu’dan hayvan getirilmemesini isteyen İşiaçık “Hayvan taşımada sınırlara çok dikkat edilmesi lazım. Ortadoğu’dan hayvan gelmemesi lazım. En önemli taşıyıcı bu hayvan transportu. Büyük ihtimal mezbahaya uğramadan bulunduğu yerlerde kesildi. 500 - 750 arası sığır kesildi. Sadece sığırlarda gözüküyor, insanlara geçmez, koyun ve keçilere geçmez” dedi.
Çaresizlik içinde kalan hayvancılar, hastalığa acil çözüm bulunmasını istedi.