İzmir'deki darbe soruşturmasında tutuklu bulunan Hava Teknik Okullar Komutanı Tümgeneral Ahmet Cural'ın 'tanık' sıfatıyla ifadesine başvuruldu. Darbe gecesi yaşadıklarını SEGBİS'le savcıya anlatan Cural, 15 Temmuz günü Eskişehir Muharip Hava Kuvveti Komutanı Mehmet Şanver'in çocuğunun düğünü için Moda'daki Deniz kulübüne Tümgeneral Fethi Alpay, Hasan Küçükyavuz ile birlikte 20.00 sularında gittiklerini söyledi. 22.00 sularında bir hareketlik gözlediğini söyleyen Cural o gece yaşananları şöyle anlattı:
İTAAT ETMEYİN DEDİM
“Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal düğünde bulunan üs komutanlarına birliklerinde herhangi bir hareketlenme olmaması için talimat verdi. Ben de kendi birliğim Hava Teknik Okullar Komutanlığı nöbetçi amire ulaştım ve darbecilerden gelecek herhangi bir emre itaat edilmemesini söyledim. Ege Ordu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep'in emir ve direktiflerine uyulmasını talimat verdim.”
MESAJ ÇEKTİM
“Saat 00.00 sularında kamuflajlı, kasklı ve üzerlerinde rütbe olmayan askerler girdi. Askerlerin arkasındaki bir şahıs çabuk olmaları ve derdest etmeleri yönünde talimat veriyordu. Cep telefonumla İzmir İl Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya ve yerime vekalet eden Tuğgeneral Ersan Özlmez'e rehin alındığımızı mesaj çekerek bildirdim. Abidin Ünal'ı ve 3 korgenerali alıp götürdüler. Sonrasında biz diğer generalleri ters kelepçe ile yere yatırdılar. Ben yerde yatan son gruptandım.”
ELLERİ KELEPÇELİYDİ
“Saat 03.00'a kadar odada kilitli kaldık. Birden Tümgeneral Fethi Alpay'ın kelepçeli bir şekilde odamıza girdiğini gördüm. Alpay, yanındaki askere kendisinin ellerini çözmesini söyledi. Alpay, odada bulunan bizlere bir grup asker olarak darbe girişimini kendilerinin yaptığını Genelkurmay Başkanı'nın kendilerini desteklediğini, diğer kuvvet komutanlarının da muhtemelen kendilerine destekleyeceğini söyleyerek, odadakilerin destek verip vermeyeceğini sordu. Recep Yüksel ve ben desteklemeyen mahiyette sözler sarf ettik, diğer generaller yorum yapmadı. Bunun üzerine Alpay, sinirli bir şekilde ' O zaman evlerinize gidin oturun' dedi ve odadan çıktı.”