15 Temmuz Şehitleri Anma Programı kapsamında darbeci hainlerin o geceki hedeflerinden biri olan TBMM'de özel oturum düzenlendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da TBMM Genel Kurulu Özel Gündemli Toplantısı'na katıldı.
TBMM'deki özel oturumun açılış konuşmasını TBMM Başkanı Mustafa Şentop yaptı.
Şentop'un konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Milletimiz o geceki fedakarlıkları ve vatanperverlikleri unutmayacaktır. Milletimizi ve istiklalimizi hedef almıştır. İstiklal azmine dayanan bu Gazi Meclis'te toplanmamız büyük önem taşımaktadır. Darbeci anlayışın yaptıkları ve 15 Temmuz gecesi yaşananlar göz önüne alındığında darbecilere karşı alınacak tavrı kendiliğinden ortaya çıkmaktadır" dedi.
Türkiye 15 Temmuz gecesi gerçek yüzünü gösteren FETÖ'ye karşı başarılı bir mücadele yürütmüştür. Bu örgütün hangi amaçlara hizmet ettiği açıktır.
FETÖ'nün her ülke için bir tehdit olduğunu da unutmamak gerekir. 15 Temmuz gecesi iradesine sahip çıkan vatandaşlarımıza ateş açabileceğini gösteren bu terör örgütüne karşı oluşan mutabakatı devam ettirmemiz önem taşımaktadır. Bu terör örgütüne karşı hukuk içinde kalarak mücadele etmeli ve bu mücadeleyi yürütmey sürdürmeliyiz."
AK Partili Muş'tan açıklama
AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş şunları söyledi:
Asker kılığına girmiş bu darbecilerin planı Meclis'in iradesini gasp etmekti. Bu milleti tankla, topla sindirebileceklerini sandırlar. Cumhurbaşkanımızın, hükümetimizin, milletvekilimizin, askerimizin, polisimizin, milletimizin hemen teslim olacağını düşündüler. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın o geceki sözleri tarihte önemli bir yere oturmuştur.
Meclis'i açık tutarak, darbecilere meydan okuyarak, darbecilerin planları altüst etmiştir. Kurtuluş Savaşı'nda top sesleri duyulurken yılmayan Meclis, ikinci kez Gazi Meclis unvanına kavuşmuştur. Bu kutlu Meclis tüm dünyaya demokrasi dersi vermiştir.
Darbeci hainler yakalandı ve işbirlikçileri yakalandı
Darbeci hainler ve işbirlikçileri yakalanmış ve yargıya teslim edilmiştir. Bağımsız yargı hak ettikleri cezaları vermektedir. FETÖ ile mücadele sona ermemiştir, bu mücadele sürmektedir. Bundan sonra her kim millete silah doğrultmayı düşünürse karşısında milletimizi bulacaktır. Aziz milletimiz darbe dönemini kapatmıştır.
TBMM'den bir kez daha çağrımızı yineliyoruz, FETÖ elebaşını topraklarınızda himaye etmeyin, Türkiye'ye teslim edin. Hiçbir gerekçe darbecileri aklayamaz. Bu vatan hepimizin. TBMM'nin üyeleri olarak bizler de gösterdiğimiz ortak duruşu milli meselelerde devam ettirmeliyiz. Ortak bir duruş sergilemeliyiz. Farklılıklarımızı zenginlik sayarak ortak aklı egemen kılabiliriz."
CHP'li vekilden provokasyon!
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç ise konuşmasına başladığı ilk andan son ana kadar 15 Temmuz'u itibarsızlaştırmak üzere provakatif bir konuşmaya imza attı.
Özkoç'un konuşması sıklıkla genel kuruldan yükselen 'yuh' sesleri ve sıralara vurulmasıyla kesildi.
AK Partili Naci Bostancı'dan yanıt
AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, Engin Özkoç'un açıklamalarına yanıt verdi. Bostancı'nın açıklamaları şöyle:
"Konuşmayı yapan Sayın Engin Özkoç da olayları takip etmiştir. Bu alçak terör örgütünün hedefinde Sayın Cumhurbaşkanıydı. Beni üzen aynı gece burada bütün partilerden milletvekilleri vardı ve onlar demokrasiye sahip çıktı. Burada darbe direnen bütün partilerden milletvekillerini hatırlayın.
Sayın Özkoç, Ergenekon ve Balyoz'dan bahsetti. O zamanlar yalanlarla, ihbarlarla bu işlerini yürüttüğünü söylüyordunuz. Aynı yöntemlerle 17/25 Aralık'ı gerçekleştirdiklerini sizin pozisyonunuzu da düşünmek lazım. Bu konuda kendiniz check etmeniz gerekiyor.
Böyle bir günde gönül isterdi ki Meclis 15 Temmuz'un hatırasına sahip çıksın. Burada sahip çıkılacak olan darbeye ortak karşı duruştur. Farklı bir akılla, kesinlikle terör örgütünün ekmeğine yağ sürecek anlayışla bir tavır ve konuşma sergilenmiştir. Çok üzgünüm."
"Düşman belli"
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, TBMM'de gerçekleştirilen 15 Temmuz Özel Oturumu'nda şöyle konuştu:
"251 kahramanımız şehit edilmiştir. Darbecilerimizin bomba ve kurşunlarına göğsünü siper eden şehitlerimize Allah'tan rahmet dilerken, ülkeye ve demokrasiye sahip çıkan aziz vatandaşlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz.
Yıllar boyunca din kisvesi ve cemaat baskısıyla devlet kurumlarına sızan FETÖ, devleti felç etme girişiminde bulunmuştur. Devlet Türk milletinin egemenliğinin güvencesi, istiklalin garantisidir.
Siyasi görüşümüz ne olursa olsun, hainlere karşı birlik olmak zorundayız. FETÖ'cü hainler Türkiye'nin varlığını ve demokrasiyi hedef alırken, bazı siyasi şahsiyetler 15 Temmuz'la ilgili tiyatro ve kontrollü darbe gibi konuşmalar yapabilmiştir. 15 Temmuz'a tiyatro, kontrollü darbe diyenlerin kendileri kontrollü siyasetçilerdir. FETÖ ağzıyla konuşanlar 251 şehide ne diyecektir? Bunların bazıları FETÖ ile mücadele sürecinin basın özgürlüğüne tehdit olduğunu söylemiştir. İhanetin, cinayetin, işgal heveslerinin, darbeye teşebbüsün özgürlüğü olmaz. 15 Temmuz'da sonra FETÖ ile acil, etkin mücadele edilsin diye OHAL yasası çıkarılmıştır. OHAL anayasal ve acil bir tedbirdir.
"Devlet, her alçaklığın cezasını verebilmelidir"
İYİ Parti Grup Başkanvekili Yavuz Ağıralioğlu'nun, Meclis'te yaptığı konuşma şöyle;
Biz 15 Temmuz alçaklığını bir sebep olarak görmüyoruz. 15 Temmuz bir sonuçtur. 15 Temmuz milletin ahlakına pusu kurmuş bir şebekenin, milletin bu topraklardaki idealler pusu kurmuş bir şebekenin yaptığı iştir.
Biz ruhları üniformalı bir millet olarak devleti ve milleti asla kurda kuşa yem etmeyiz. Siyasetin omuzlarına milletin yüklediği mesuliyet, sadece FETÖ'cülerle deği FETÖ'cülükle de mücadele edilmelidir. Her alçaklığın cezasını devlet verebilmelidir.
Sadece FETÖ'cüler değil, FETÖ'cülük kendi sensörleri içerisinde objektif kriterlerle değerlendirilmelidir.
Örgütün darbe teşebbüsünün arkasındaki siyasi ayağı hala bilinememektedir. 30 yıldır her şeyi planlayan bir örgütün, diğer detayları darbeden sonra planlayacağına inanamayız. Bugün bu teşebbüsün arkasında, 30 yıl boyunca Türk milletine pusu kuran bu organizasyonun kimlerle bu işi planladığını ortaya çıkaramazsak bu mücadele eksik kalacaktır.
Biz devleti sadece hesap sorarken değil hesap verirken de göstermek zorundayız. Adalet sadece kendi yakınlarınız muhafaza etme gücü haline gelmemelidir.