Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Gezi eylemlerinde insan hakları savunuculuğuna özellikle soyunanlar, Paris'te yaşananlar karşısında kör, sağır ve dilsiz hale dönüştüler." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dünya İnsan Hakları Günü kapsamında AK Parti Genel Merkezinde düzenlenen "İnsanlığın Medeniyeti" programına katıldı.
Konuşmasına salondakileri selamlayarak başlayan Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda 10 Aralık 1948'de oylanan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin kabul edilişinin 70'inci yıl dönümü olduğunu anımsattı.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin dünyanın her yerinde insan hakları konusunda ortak bir anlayışın geliştirilmesine katkı sağladığını belirten Erdoğan, "Her ne kadar çekilen acıları sona erdirememiş olsa da en azından BM düzeyinde geçerli bir kriter olan bu beyannamede yer alan hususların hayata geçirilmesini temenni ediyorum. Bizim medeniyetimizde insan hakları bizatihi insanın varlığında mündemiçtir. İlk insan ve ilk peygamber Hazreti Adem'den bugüne kadar dünyaya gelen her birey, bu haklara sahip olarak hayata gözlerini açmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
"Veda Hutbesi en önemli insan hakları belgesi"
Kur'an-ı Kerim'de Allah'ın insanlara bildirdiği emirlerin her birinin birer insan hakları kriteri olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Haklarını kullanamayan insanlar, şahsiyet kazanamaz. Dolayısıyla sorumluluk sahibi de olamaz. İnsanlara haklarını kullandırmayanlar toplumlar da medeni olamaz. Göklerdeki ve yerdeki her şey, akıl, konuşma, iyiyi kötüden tefrik edebilme kabiliyeti olan insan içindir. Cinsiyeti, rengi, dili, ırkı, kültürü ne olursa olsun herkesi kardeş olarak kabul eden inancımızın insan hakları çerçevesi de buna göre şekillenmiştir. Peygamber Efendimizin Veda Hutbesi bizim medeniyetimizin en önemli insan hakları belgelerinden biri olarak geçerliliğini korumayı sürdürüyor." diye konuştu.
"Yaratılanı severiz, Yaradan'dan ötürü"
"İnsanı yaşat ki devlet yaşasın"
Şeyh Edebali'nin Osman Gazi'ye öğütlerinden biri olan "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" ifadesinin de bu çerçevede önemine işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Hadi şimdi de yayınlayın"
Erdoğan, "Türkiye'ye milyonlarca sığınmacı akın ederken, bizi sınırlarımızı açmaya davet edenler, kendi topraklarına yönelen aynı insanları dikenli teller ve duvarlar başta olmak üzere en sert tedbirlerle karşıladılar. Kim insan hakları savunucusu? Biz mi, onlar mı?" diye sordu.
"Biz böyle bir riyakarlığa asla başvurmadık, başvurmayız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Onlar, dünyada hala bir vahşet sergilemekten öte bir şey yapmıyorlar. Terör örgütleri ülkemize saldırırken, bizi demokrasi sınavına tabi tutanlar, bombaların ve silahların namluları kendilerine yöneldiğinde demokrasiyi de insan haklarını da askıya almaktan çekinmediler. Dünyanın tüm kaynaklarını sömürerek, kendi topraklarının hayat seviyesini yükseltmek için çalışanlar, Afrika'daki açların, Asya'daki mazlumların sadece edebiyatını yapmakla yetindiler. Biz böyle bir riyakarlığa asla başvurmadık, başvurmayız." ifadelerini kullandı.
"Kimse ülkemize insan hakları özgürlük dersi vermeye kalkamaz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin yaşadığı bunca badireye rağmen ayakta olmasının, paylaşmanın bereketi, el uzattığı insanların duası sayesinde olduğuna dikkati çekerek, "Türkiye, AK Parti olarak, bizim insan hakları meselesine bakışımız işte budur. Rabbim, bizleri bu yoldan ayırmasın. Rabbim bizleri bu noktada sabit kadem kılsın." dedi.
Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: