Bir kimsenin; bedeninde, nesebinde, soyunda, ahlakında, işinde, sözünde, dininde, dünyasına ait hususlarda noksanını hatta elbisesindeki kusurunu arkasından söylemek büyük günahlardan biridir. Gıybet ile ilgili merak ettiğiniz her şeyi haberimizde bulabilirsiniz.
GIYBET YAPAN KİŞİNİN NE YAPMASI GEREKİR?
Gıybetten dolayı tövbe etmenin farz olduğu kabul edilmekle birlikte helalleşmenin gerekli sayılıp sayılmadığı hususu tartışmalıdır. Kurtubi bu husustaki farklı görüşleri şöyle sıralar:
a) Gıybet etmek mala ve cana zarar vermek gibi mezâlimden olmadığı için sadece tövbe etmek yeterlidir.
b) Gıybet etmek mezâlimden olup hem tövbe etmek hem de çekiştirilen kişi için hayır duada bulunmak gerekir.
c) İslâm âlimlerinin çoğunluğu konuyla ilgili bir hadise dayanarak ayrıca helâlleşmenin de gerektiğini ileri sürmüşlerdir (Müsned, II, 506; Buhârî, “Meẓâlim”, 10), (el-Câmiʿ, XVI, 337).
GIYBET YAPAN KİŞİYİ DİNLEMEK HARAM MI?
Gıybetin yapılması gibi dinlenmesi de haramdır. İslâm alimleri, bir zarar doğurma ihtimali yoksa sözle veya fiilî olarak gıybet edene engel olunması, bu mümkün olmazsa En‘âm sûresinin 68. âyetinin hükmü uyarınca gıybet edilen meclisin terkedilmesi, bu da mümkün değilse gıybete karşı bir hoşnutsuzluk duygusu içinde başka şeylerle uğraşılması gerektiğini belirtmişlerdir.
GIYBET YAPMAMAK İÇİN NE YAPMAK GEREKİR?
Gıybetin sebepleri kin ve öfke, sohbet ve yarenlik, başkasını kötüleyerek kendi itibarını yükseltme düşüncesi ve kıskançlık şeklinde sıralanmış, gıybetten kurtulmak için bu sebeplerin ortadan kaldırılması tavsiye edilmiştir.
GIYBET İLE İLGİLİ HADİSLER VE AYETLER
HADİSLER
> Resulullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Gıybetten sakınınız. Muhakkak gıybet, zinadan daha şiddetlidir. Zira bir adam zina eder, sonra da Allâhü Teâlâ'ya tevbe eder. Gıybet edenin günahı ise gıybet ettiği kişi bağışlamadıkça bağışlanmaz.”
> Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem:
“Gıybetin ne olduğunu bilir misiniz?” buyurunca Sahâbe-i Kirâm Hazretleri, “Allah ve Resülü daha iyi bilir.” dediler. Peygamber Efendimiz (s.a.v.):
“Din kardeşiniz hakkında onun hoşlanmayacağı şeyler söylemenizdir.” buyurdular. “Söylenilenler, o kişide mevcut ise?” diye sorulduğunda, “Onlar, din kardeşinizde mevcutsa gıybet etmiş olursunuz. Şâyet mevcut değilse iftira etmiş olursunuz.” buyurdular.
> İmâm Mücâhid (rah.) buyurdu ki: “İki haslet vardır ki onlardan sakınan kimsenin orucu sâlim olur; gıybet ve yalan.”
> Hasan-ı Basri (rah.) şöyle buyurdu:
“Bir kimseyi hoşuna gitmeyecek şeyle anmak üç türlü olur; gıybet, bühtân, ifk. Bunların üçü de Kur'ân-ı Kerim'de nehyolunmuştur.
Gıybet, bir kimsenin noksanlıklarını söylemendir. Bühtân, onda olmayanı söylemendir. İfk ise sana, onun hakkında gelen her şeyi aslını araştırmadan başkalarına söylemendir. Bunların üçü de büyük günahtır. Zira bunlar dünyadan bereketin kaldırılmasına ve âlemin nizâmının bozulmasına sebeptir.”
AYETLER
Nisâ / 148. Ayet tefsiri için
لَا يُحِبُّ اللّٰهُ الْجَهْرَ بِالسُّٓوءِ مِنَ الْقَوْلِ اِلَّا مَنْ ظُلِمَۜ وَكَانَ اللّٰهُ سَم۪يعًا عَل۪يمًا
Allah çirkin sözün, açıkça söylenmesinden asla hoşlanmaz. Ancak zulme uğrayan kimsenin durumu başkadır. Allah, herşeyi hakkiyle işitir ve kemâliyle bilir.
Hucurât / 12. Ayet tefsiri için
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اجْتَنِبُوا كَث۪يرًا مِنَ الظَّنِّۚ اِنَّ بَعْضَ الظَّنِّ اِثْمٌ وَلَا تَجَسَّسُوا وَلَا يَغْتَبْ بَعْضُكُمْ بَعْضًاۜ اَيُحِبُّ اَحَدُكُمْ اَنْ يَأْكُلَ لَحْمَ اَخ۪يهِ مَيْتًا فَكَرِهْتُمُوهُۜ وَاتَّقُوا اللّٰهَۜ اِنَّ اللّٰهَ تَوَّابٌ رَح۪يمٌ
Ey iman edenler! Zannın çoğundan sakının; çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin gizli hallerini ve kusurlarını araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah’a gönülden saygı besleyip O’na karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, tevbeleri çokça kabul edendir, engin merhamet sahibidir.
Hümeze / 1. Ayet tefsiri için
وَيْلٌ لِكُلِّ هُمَزَةٍ لُمَزَةٍۙ
İnsanları arkadan çekiştirmeyi, yüzlerine karşı da el, kaş, göz işaretleriyle alay etmeyi âdet hâline getiren her bir kişinin vay hâline!
En'âm Suresi - 68 . Ayet tefsiri için
وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذٖينَ يَخُوضُونَ فٖٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا فٖي حَدٖيثٍ غَيْرِهٖؕ وَاِمَّا يُنْسِيَنَّكَ الشَّيْطَانُ فَلَا تَقْعُدْ بَعْدَ الذِّكْرٰى مَعَ الْقَوْمِ الظَّالِمٖينَ
Âyetlerimiz hakkında ileri geri konuşmaya dalanları gördüğünde, onlar başka bir söze geçinceye kadar kendilerinden uzak dur. Eğer şeytan sana unutturursa, hatırladıktan sonra artık o zalimler topluluğu ile oturma!