Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan TVNET canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:
Vatandaşlar CHP'nin 'Hayır' demesine anlam veremiyor. Yeni anayasa ile bakanlıkların iş ve işleyişini düzenliyoruz. Yürütmenin elinden kanun hazırlama yetkisinin alındığı ifade ediliyor. Mevcut düzenlememizde TBMM'den çıkan kanunların yüzde 98'i hükümetler tarafından hazırlanıp meclise sevk edilen kanun tasarıları. Yeni sistemde meclis daha güçlü bir konuma getiriliyor, hükümet artık kanun tasarısı hazırlamayacak, hükümet icraata yoğunlaşacak.
Temsil son derece önemlidir. Bugün Türkiye'nin nüfusu 80 milyon, 600 milletvekili olması gayet normal zaten Avrupa'da bu rakam daha fazla.
Seçimin yenilenmesi yetkisi hem Cumhurbaşkanına hem de TBMM'ye veriliyor. Burada son derece hassas denge gözetilmiş durumda, Bunun temel nedeni Meclis ile hükümet arasında bir kavga ortamı oluşmasın ve uyumlu çalışma ortamı oluşsun. Ancak bu yetkinin kötüye kullanılması halinde iki taraf da zarar görüyor. Cumhurbaşkanı ben seçime gidiyorum dediği zaman görev yetkisi bitiyor kendisi de seçime girmek zorunda. Cumhurbaşkanı seçime gittiğinde kalan süreyi kaybedecek ve ona sadece 2 defa hak veriliyor ve bu hakkı da ortadan kalkacak. Dolayısıyla Cumhurbaşkanlarının sık yapacağı bir husus olmayacak. Eğer meclis bu kararı verirse, eğer meclis haksızsa halk hakem rolünü oynayacaktır. Dolayısıyla her iki türlü de millet hakem görevi üstlenecektir.
İşin özü şu, bu tamamıyla demokrasi temelleri üzerine oturtulmuş bir düzenleme, hükümet ile meclis arasındaki uyumu artıracak bir düzenlemedir.
"Demokrasiyi özümsemiş olsalardı..."
Muhtarlıklar kapatılacak diyorlar. CHP liderinin bu gibi yalan ifadeler kullanması çok üzücü. Kanunu meclis çıkaracak, bir düzenleme yapılması gerekiyorsa hükümet talep edecek. Eğer milletvekilleri onaylarsa yasalaşacak.
Diktatör diyorlar, diktatör hesap verir mi, seçimle gelir mi? Halk eğer beğenmiyorsa hesabını 5 yıl sonra soracak. Cumhurbaşkanı atmış olduğu her imzadan sorumlu olacak ve hesap verme zorunluluğunda olacak meclise karşı. Şu anki Cumhurbaşkanlığını eleştirmiyorlar, şu anda Cumhurbaşkanını denetleyen bir unsur yok, yeni sistemde denetim olacak. Yeni anayasa değişikliği ile söylenen şu, hükümet vatandaşa hizmete yoğunlaşacak, yasa tasarısına ihtiyaç varsa onu meclis yapacak, meclis kendi işini yapacak.
Hakimler millet adına karar verir. Bu hakimlerin idaresini yürütecek olan kişileri öyleyse ya halk atamalı ya da halkın temsilcileri atamalı. Yeni sistemde halkın temsilcileri meclis ve hükümet. HSYK'nın 13 üyesi var, bu 13 üyenin 7'sini TBMM nitelikle çoğunlukla atayacak. Hükümet ise Cumhurbaşkanı 4 üye atayacak. 2 tane de doğal üye olacak, Adalet Bakanı ve Adalet Bakanı Müsteşarı. Çoğunluk Meclis tarafında olacak. Bunun anlamı halkın temsil ettiği iki kesim HSYK'ya bir atama gerçekleşecek. Bağımsız ve tarafsız bir yargı dedik!
Piyasalar canlanacak
Milletimiz her zaman sağduyuludur, her zaman doğru kararı verir. Bu anayasa değişikliği Türkiye için büyük bir fırsat, milletimiz bu fırsatı değerlendirecektir.
Güçlü bir evet çıkacağına inanıyoruz. Vatandaş 'Hükümeti biz kuracağız' diyor. Rejim değişikliğinden bahsediyorlardı artık sustular. Cumhurbaşkanımız 15 Temmuz gecesi rejimi korumak için vatandaşları sokaklara davet etti. Siz bunu nasıl söyleyebilirsiniz? Türkiye ilelebet Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak kalacak. Reformdan korkuyorlar, değişim ve dönüşümden korkuyorlar. Statükocu bir yaklaşım var. Dünyada inanılmaz değişim ve dönüşüm yaşanıyor, buna ayak uydurmak zorundasınız.
"CHP de değişim ve dönüşümü yaşayacak"
Son 7 yılda Türkiye'nin büyüme hızı yüzde 6.7. Ama biz bunu yeterli görmüyoruz, bizim hedefimiz milli geliri de gelişmiş ülkeler seviyesine taşımak. Buna da ulaşacağız. Ekonomimiz rayında gidiyor. Evet dövizde bir hareketlilik söz konusu oldu ama herşey rayına oturacaktır. Faiz oranlarımız daha da rayına inecektir, dövizde de aşağı yönlü hareket olacaktır.
Yeni dönemde bürokraside inanılmaz bir eğişim olacak. Esnek dinamik hızlı hareket eden bakanlık yapıları olacak.