Savunma Sanayi Müsteşarlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi, bazı oda ile üniversiteler ve Teknopark İstanbul'un desteğiyle geçen yıl kurulan Savunma, Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneğinin (SAHA İstanbul) Genel Sekreteri İlhami Keleş, dünya havacılık sektöründen dev firmaların Türkiye'ye yöneldiğini belirterek, "Bu firmalar Türkiye'den tedarikçi arıyor. Türkiye'nin yapacağı bütün parçalara talipler. Daha uygun fiyatlı ve alternatif tedarikçi arayışındalar." dedi.
İlhami Keleş, yaptığı açıklamada, SAHA İstanbul'un, Türk sanayisinin savunma, havacılık ve uzay sektörlerinde verimliliğinin yükseltilmesi ve rekabet edebilirliğinin artırılması amacıyla kurulduğunu hatırlatarak, THY Teknik, Kale Grubu, Bayraktar ve Kordsa gibi öncü firmaların da aralarında bulunduğu 194 şirketin üye olduğu derneğin, Edirne'den başlayarak Tekirdağ, İstanbul, İzmit, Yalova, Adapazarı ve Düzce'ye uzanan Kuzey Marmara koridorunda faaliyet gösteren 65 bin sanayici firmanın ortak bir sinerji yakalaması hedefiyle çalıştığını anlattı.
Firmaların teknolojik yapılarını geliştirmek, sertifikasyon alanında desteklemek istediklerini ve bölge üniversiteleri ile iş birliği içinde çalıştıklarını ifade eden Keleş, Türkiye'nin savunma, havacılık ve uzay alanlarında yapacağı sanayi üretimine yönelik çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Türkiye'nin savunma sanayisinin millileştirmesi ile ilgili siyasi irade anlamında bir eksiklik bulunmadığını, başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere hükümetin de bu konuda çok istekli olduğunu dile getiren Keleş, Türk sanayisinin bu konuda iştahı ve altyapısı olduğunu vurguladı. Keleş, "Burada zincirin zayıf halkası oligarşik bürokrasi... 15 Temmuz bu konuda bir hayra vesile oldu. Milli projeleri engelleyecek yapılar dağıldı." dedi.
İlhami Keleş, savunma ve havacılık alanında Türk tedarik sanayisinin önemini her geçen gün artırdığını ifade ederek, dünyanın en büyük sivil ve askeri uçak ve helikopter üreticilerinden olan Boeing'in kısa bir süre önce kendilerine görüşme talebinde bulunduğunu anlattı.
Boeing yöneticilerinin verdiği bilgiye göre, şirketin ABD dışındaki bir organizasyona ilk defa bu kadar kalabalık katıldığını, 20 kişilik alım heyetinin İstanbul'a geldiğini belirten Keleş, "Boeing firmasından gelen 20 kişilik alım heyeti ile SAHA İstanbul üyesi 80 firmanın temsilcilerini bir araya getirdik. Burada sunumlar yapıldı, ikili görüşmeler gerçekleştirildi. Boeing yetkilileri sunum ve diğer incelemelerden sonra ilgilendikleri firmaları görüşmeye çağıracak." diye konuştu.
Boeing'den önce, Türkiye'ye de denizaltı üreten Alman şirketi Thyssen-Krupp yetkilileri ile görüştüklerini bildiren Keleş, Roketsan ile Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ yöneticilerinin de dernek üyelerinin üretim merkezlerini gezerek incelemelerde bulunduğunu anlattı.
Keleş, Boeing'e uçak mutfağı ve koltuk gibi parçaların Türkiye'den gittiğini, şu anda sertifikasyon aşamasında olan uçak halısı, cam kenarında kompozit duvarlar ve başüstü dolapları gibi uçak içi sistem parçalarının da verilmeye başlandığını bildirdi.
"İstanbul, havacılığın da, uçak bakımının da merkezi haline gelecek"
SAHA İstanbul Genel Sekreteri Keleş, dünyaca ünlü uçak üreticisi Airbus, uçak motoru üreticisi Rolls-Royce ve helikopter üreticisi Sikorsky ile de benzer görüşmeler yapacaklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Havacılığın devleri Türkiye'ye yöneldi. Bu firmalar Türkiye'den tedarikçi arıyor. Aslında bu firmalar her şeyi istiyor. Türkiye'nin yapacağı bütün parçalara talipler. Daha uygun fiyatlı ve alternatif tedarikçi arayışındalar. Türkiye de coğrafi olarak çok merkezi konumda. İstanbul Yeni Havalimanı ile birlikte İstanbul, havacılığın da, uçak bakımının da merkezi haline gelecek. THY Teknik, uçak bakımı konusunda ciddi atılımlar gerçekleştirdi ve önemli parça üretimlerine başladı."
Savunma ve havacılık sanayilerinin yüksek teknoloji istediğini, buradaki bir gelişmenin ülke ekonomisine ve refah seviyesine ciddi katkı sağlayacağını vurgulayan Keleş, Türkiye'nin lokomotif sektör olarak havacılık, savunma ve uzayı seçmesinin ciddi bir adım olacağını, yüksek katma değere sahip bu alanlarda yapılacak üretimin ihracata yansıması durumda cari açığın azalacağını ve ihracat rakamlarının yükseleceğini kaydetti.