Amerikan Merkez Bankası'nın (FED) faiz kararı öncesinde faiz arttırım ihtimallerinin yüzde 80 seviyelerine ulaştığı belirtilirken, FED Bej Kitap raporunda da, ABD ekonomisinin yılın ilk yedi haftasında ılımlı büyümesini sürdürdüğü görüşü olası bir faiz artışı kararını desteklediği açıklandı.
Yurt içinde Dolar/TL paritesindeki dalgalanma son aylarda Merkez Bankasının müdahaleleri sonucu azalırken, İstihdam seferberliği, ihracat verileri, turizmdeki yükseliş trendi ekonomideki ılımlı havayı yükseltti. Referandum sonrası oluşacak istikrar ile de özel sektör yatırımlarının artabileceğine yönelik işaretler gelirken, 2017 yılı ekonomide toparlanma ve yükseliş yılı olacak.FED'in faiz arttırım kararı gündemdeFED'in faiz arttırımlarına önümüzdeki süreçte devam etmesini beklediğini ifade eden Ziraat Bankası Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz, “Ancak arttırımlar kademeli gerçekleşecektir. FED'in karar metninde halen destekleyici para politikasından bahsettiğini göz önünde bulundurmak gerekiyor. FED, faizleri arttırsa da henüz gerçek, bildiğimiz anlamı ile parasal sıkılaşmaya gitmedi, FED'in para politikası duruşu ekonomiyi destekleyici özelliğini korumakta. Hatta 4,5 trilyon Dolar büyüklüğündeki bilançosunu henüz daraltmaya başlamadı. Bu nedenle FED'in kademeli faiz arttırımlarının piyasa dengelerini bozmayacağı düşüncesindeyiz. Dünya'nın en büyük ekonomisi ABD ve ikinci büyük ekonomisi Çin'de iktisadi faaliyetin seneye güçlü başlaması da dış talep üzerinden ülke ekonomisine güç kazandırıyor" açıklamasında bulundu.
Faiz artış ihtimali yüzde 80 seviyesindeAHL Forex Araştırma Uzmanı Özgecan Özdemir, ABD Başkanı Trump'ın son kongre konuşması sonrasında Dolar'ın değer kazanması ile birlikte faiz artışı ihtimallerinin de yüzde 80 seviyesine ulaştığını ifade ederek, "Tutanaklar sonrası ABD makroekonomik verilerin faiz artış kararı alma yolunda Fed'in elini güçlendirdiğini söylemenin yanlış olmayacağını ifade etti.Özdemir, "Dün Fed'in politika kararı alırken göz önünde bulundurduğu Kişisel Tüketim Harcamaları (PCE) fiyat endeksinin beklentilerin üzerinde artış göstermesi ile Mart ayında yapılacak toplantıda 25 baz puanlık bir faiz artışının gerçekleşmesi ihtimalini yükselttiği görülüyor" dedi.
Özdemir, "FED faiz kararında oy hakkı olan FOMC üyelerinin yaptığı son açıklamalar itibariyle Mart ayında faiz artışına oldukça sıcak baktıklarını görüyoruz. Özellikle, 10 Mart tarihinde açıklanacak olan ABD Tarım Dışı İstihdamla verisi ile beraber ücretlerde istenen artış yakalanırsa Fed'in Mart ayında 25 baz puan faiz artırım kararı olası görünüyor" dedi.Dolar/TL Mart sonu tahminiFOMC toplantısı sonrasında gerçekleşecek olan PPK toplantısında referandum öncesi politika faizinde herhangi bir değişikliğe gitmeyeceğini vurgulayan Özdemir, "Ancak üst bantta 50 baz puan faiz artışı ihtimaller arasında bulunuyor. Ayrıca Geç likidite penceresinde ise 100 baz puan artış olası görünüyor. Fed'in faiz artışı ihtimalleri ile piyasada yukarı yönlü kurda fiyatlamalar görülüyor. 14-15 Mart'ta Fed'in alacağı karar sonrasında kurda oynaklığın artması durumunda TCMB'nin atacağı adımlarla kur tarafında meydana gelebilecek yükselişin bir miktar önüne geçilebilir. Bu veriler ışığında kurun trend yön değişimi açısından takip ettiğimiz 3,68 seviyesi üzerinde kalıcılık sağlaması durumunda Dolar/TL Mart sonu tahminimiz 3,65-3,75 aralığında bulunuyor" açıklamasında bulundu.
"Referandum sonrasındaki istikrar ekonomiyi güçlendirecek"Ekonominin genel anlamı ile dış talep üzerinden toparlanma sürecinde olduğunu vurgulayan Yılmaz şunları söyledi:“Ocak ayında ihracat yıllık bazda yüzde 18 oranında artış kaydetti. Otomotiv ve konut satışlarının sürmesi hane-halkının imalat bazlı talebini canlı tuttuğunu gösteriyor. Soğu havalar ve güvenlik kaygıları nedeniyle hizmet sektörünün biraz daha ılımlı seyrettiğini düşünüyoruz. 6 aylık SAMEKS ortalamaları imalat için genişlemeyi gösteriyor Şubat ayında hizmet SAMEKS endeksi 50 seviyesinin üzerine yükseldi. Bu da bize referandum sonrasında hem ısınan havalar hem de ortaya çıkacak istikrar ortamında hizmet sektörünün toparlanarak ekonomiyi güçlendirebileceğini gösteriyor. Ocak ayında en büyük ikinci turizm pazarımız Rusya'dan gelen turist sayısının önceki yıla göre yüzde 86 oranında artması bu senenin turizm açısından daha iyi geçebileceğini anlatmakta. Otomotiv, petro-kimya, demir-çelik gibi ana sanayi kollarında tam kapasite ya da tam kapasiteye yakın çalışılması da referandum sonrasında özel sektör yatırımlarının artabileceğine yönelik işaretler."