Bu yılın ilk altı ayında Türkiye’ye gelen dövizler stokçuların elinde. İhracat ve turizm gelirinin yanı sıra Kur Korumalı Mevduatdüzenlemesiyle bozulan dövizi de toplayan stokçular, piyasanın dengesini bozdu.
PARANIN YÜZDE 56’SI DÖVİZ HESAPLARINDA
KUR KORUMALIDA 25 MİLYAR DOLAR BOZDURULDU
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 21 Aralık 2021 tarihinde duyurduğu Kur Korumalı Mevduat (KKM), vatandaşlara birikimlerini TL’de değerlendirme fırsatı sundu. 7 ay önce devreye alınan Kur Korumalı Mevduat hesaplarında biriken para miktarı 1 trilyon lirayı aşarken, bu ürüne yatırım yapan kişi ve şirketler yaklaşık 25 milyar dolarlık döviz bozup TL’ye çevirdi. Bankalardaki yabancı para mevduatı yıl başından bu yana yüzde 9 düşüşle 264 milyar dolardan 239 milyar dolara geriledi.
TL MEVDUATI YÜZDE 60 ARTTI
TURİZM VE İHRACATTAN 140 MİLYAR DOLAR GELDİ
Bütün dünyada yükselen dolara karşı TL’yi koruyan bir diğer gelişme ise ihracat ve turizm gelirleri oldu. Geçen yılı 225 milyar dolar ihracatla kapatan Türkiye, bu yılın ilk altı ayında 125,8 milyar dolarlık ihracat yaptı. Ocak-haziran döneminde geçen yılki rakamın üzerine 21 milyar dolar çıkan ihracatta 12 aylık rakam 246 milyar dolara yükseldi. Turizmde de buna benzer parlak bir tablo var. Bu yılın ilk altı ayında Türkiye’ye gelen 19 milyon turist 14,2 milyar dolarlık döviz bıraktı. Sadece bu iki kalem sayesinde Türkiye’nin altı ayda 146,8 milyar dolarlık bir döviz kazancı oldu.
BU TABLODA DOLARIN GERİLEMESİ LAZIMDI
PİYASAYA BÖYLE ZARAR VERİYORLAR
Ellerinde yüklü miktarda döviz stoku bulunduğu halde, TL cinsinden kredi alan şirketler; ülke ekonomisine üç koldan zarar veriyor:
1- Piyasadan döviz çekerek dolar ve avro gibi rezerve paralara olan talebi artıran stokçular, öncelikli olarak kurları yükseltiyor. Bu adımla TL’yi zayıf düşüren stokçular, fiyatları yükselterek enflasyonu tetikliyor.
2- Elindeki dövizi bozmak yerine kredi kullanmayı tercih edenler, kredi faizlerinin yükselmesini de tetikliyor. Kredilerin yıllık maliyetinin kısa sürede yüzde 20’lerden yüzde 45’lerin üzerine çıkmasında bunun büyük etkisi var. Bazı sanayi firmalarının tercih ettiği bu yol, bankaların kârını 4-5 katına çıkarırken, gerçekten kredi ihtiyacı olan firmaların kredi maliyetlerini yükseltiyor.
3- Aldıkları kredilerle döviz alıp stoklayanların, yatırım ve istihdama destek için şirketlere Kredi Garanti Fonu kefaletiyle verilen ucuz kredileri amacı dışında kullanmaları da dikkat çekiyor.