Türkiye’yi esir alıp bölmek isteyen 15 Temmuz darbe girişiminin bugün ikinci yıldönümü. İki yıl önce kalkışılan hain girişimi Türkiye başarıyla püskürttü. Siyasi otoritenin hedef alındığı darbe girişimi başarısız olsa da ekonomi alanında 15 Temmuz darbe girişiminin etkileri görüldü. Yürütülen algı operasyonları, kredi derecelendirme kuruluşlarının not düşürme silahına sarılması ve döviz kurunun yükselmesi darbe girişiminin ekonomik maliyetini ortaya koydu. Türkiye; darbeye karşı gösterdiği direnişin bir benzerini ekonomide ortaya koyarak 15 Temmuz’un sarsıcı etkisini azaltmaya çalıştı. Türkiye ekonomisinin dayanıklı yapısı ve siyasi istikrar sayesinde, makroekonomik göstergelerde ciddi bir problem yaşanmadı. Ancak uzmanlar, hain darbe girişimiyle Türkiye’nin 1 trilyon dolarlık gayri safi milli hasılaya ulaşmasının geciktiğini ifade ediyor.
ZAMAN VE ENERJİ KAYBI
Ekonomide ciddi bir zaman ve enerji kaybına sebep olan 15 Temmuz hain darbe girişimi olmasaydı, Türkiye’nin bu yıl kolaylıkla 1 trilyon dolarlık gayri safi milli hasılaya ulaşacağı hesaplandı. Hain darbe girişimine rağmen Türkiye 2016 yılını 860 milyar dolarlık bir Gayri Safi Milli Hasıla ile kapattı. 2016’nın ilk yarısında yüzde 5 büyüyen Türkiye ekonomisi, darbe girişiminin etkisiyle üçüncü çeyrekte yüzde 0,8 küçüldü. Dördüncü çeyrekte kaydedilen yüzde 4,2’lik büyüme olsa da Türkiye’nin 2016 büyümesi yüzde 2,9’da kaldı. Darbe girişimi olmasaydı ekonominin 2016’da ilk 6 ayda kaydettiği yüzde 5’lik büyümenin üzerinde bir performans ile yılı kapatması bekleniyordu.
DARBELERİN AMACI ORTAK
Yarım asırdan fazla bir süredir darbelere ve siyasi müdahalelere maruz kalan Türkiye ekonomisinin, bu müdahaleler nedeniyle yapısal sorunlarla karşı karşıya kaldığı ve ülkenin dışa bağımlılığının artırdığı da görülüyor. Dış destekli askeri müdahalelerin en büyük etkisi üretimin yavaşlaması, kaynakların atıl kalması ve siyasi ilişkilerin zayıf ekonomik temel üzerinde yürütmesinde kendini hissettiriyor. Nitekim Türkiye ekonomisi 1960 ve 1980 darbeleri ile 28 Şubat 1997 post modern darbesinden zararlar gördü.
15 TEMMUZ’UN EKONOMİYE ETKİSİ RAPORLAŞTIRILDI
15 Temmuz darbe girişiminin ekonomiye etkisinin ele alındığı en ciddi çalışma Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdal Tanas Karagöl tarafından hazırlandı. “15 Temmuz Darbe Girişimi ve Türkiye Ekonomisi” raporunda Karagöl 15 Temmuz’u, öncesinde meydana gelen Gezi Olayları ve 17/25 Aralık girişimiyle birlikte ele alıyor. Raporda, “Gezi olaylarında temel amaç, ekonomide belirsizlik ortamının oluşturulması ve ekonomik büyümenin engellenmesidir. Bu girişimde de başarısızlık yaşayan vesayet kesimi, bu kez doğrudan siyasi otoriteyi hedef alan 17-25 Aralık operasyonlarını başlatmıştır. 15 Temmuz darbe girişimini de planlayan ve yöneten terör örgütü Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) emniyet ve yargıdaki militanları, yön veremedikleri siyasi iradeyi bu operasyonlarla baskı altına almaya çalışmıştır” deniliyor.
Türkiye’nin bölgesel güç olmasını istemiyorlar
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dündar Murat Demiröz, Türkiye’nin kendi gücüyle ayağa kalkmaya çalıştığı dönemlerde darbe yediğine dikkat çekiyor. Yeni Şafak’a konuşan Demiröz, “Türkiye’nin dizleri üzerinde durmasını istiyorlar. Ne ayağa kalksın ne de yere yıkılsın. Kendi kumandalarında olan ve sürekli el açan bir ülke istiyorlar. 15 Temmuz’un birinci sebebi budur. Çünkü Türkiye’nin ayağa kalkması, Türk ve İslam dünyasının ayağa kalkması demek. Bu çok net. Türkiye’nin eğer bunlara bağımlı olarak kalması durumunda kendilerine tehdit olabilecek yeni güçlere karşı bir siper, duvar ve koruma kalkanı olarak Türkiye’yi tutmak istiyorlar. 15 Temmuz e-muhtıra ile başlayan bir süreç. 9 yıl uğraşıp en son darbe ile bizi yıkmak istediler ama başaramadılar” dedi.
15 Temmuz darbesi Türkiye’ye yük oldu
Işık Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Ferman ise 15 Temmuz’un öncesi ve sonrasıyla Türkiye ekonomisine çok önemli bir yük geldiğini söylüyor. Faiz ve kurların yükseltilmesi baskılarına dikkat çeken Ferman, “Darbe girişimi, Türkiye ekonomisine karşı duruşlarını gördüğümüz bu zihniyetin eseridir. Burada temel amaç, ekonomik yaptırımları adeta zorla kabul ettirilmeye çalışmaktır. Hem Gezi olayları ve Arap Baharı gibi unsurlara baktığımızda benzer bazı motifleri bulabiliyorsunuz” diye konuştu.
Kolay toparlanmamızı beklemiyorlardı
İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Göksel Aşan ise 2014’e ve gezi öncesine de bakılması gerektiğine işaret etti. Türkiye’nin üretim ekonomisine geçiş alt yapısını tamamladığı bir dönemde böyle bir darbeyle karşı karşıya kaldığını belirten Aşan, bunun 15 Temmuz’dan sonra tersine döndürülmeye çalışıldığını ifade etti. Aşan, “Türkiye 15 Temmuz darbe girişimini yaşamamış olsaydı; biz 2016’yı kolaylıkla toparlayıp daha da sağlam bir şekilde yolumuza devam edecektik” şeklinde konuştu.