Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı düğmeye bastı: Akkuyu NGS tersine beyin göçüne katkı sağlayacak

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın, Türkiye'de nükleerde hedefin 2035'te 7,2, 2050'de ise 20 GW üretim olduğunu açıklamasının ardından gözler Akkuyu NGS'ye çevrildi. Müstakil Sanayici ve İş adamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkan Yardımcısı Cihad Terzioğlu, nükleer enerjinin ve Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin (NGS) enerji arz güvenliğine önemli katkılar yapacağını söyledi. İlk ünitesinin tamamlanmasına yaklaşılan santralin enerji çeşitliliğinden, iklim değişikliğinin etkilerinin önlenmesine kadar pek çok alanda Türkiye'yi ileri taşıyacağını belirten Terzioğlu, “Başta Akkuyu NGS olmak üzere Türkiye'ye kurulacak nükleer santrallerle ekonomik ve teknolojik kazanımların yanı sıra tersine beyin göçüne de katkı sağlanacağını düşünüyorum” dedi.

Seda Ekinci
MÜSİAD'dan Akkuyu açıklaması

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın, Türkiye'de nükleerde hedefin 2035'te 7,2, 2050'de ise 20 GW üretim olduğunu açıklamasının ardından gözler Akkuyu NGS'ye çevrildi. Bu uzun vadeli hedeflerinin ilk adımı ise uzmanların “Türkiye'nin enerji yolculuğunda bir dönüm noktası” olarak tanımladıkları Akkuyu NGS ile atılıyor. Sinop ve Trakya'da inşa edilecek 4'er reaktörün yanı sıra toplamda 5 GW civarında üretim yapacak küçük modüler reaktörlerin de (SMR) inşa edilmesi planlanıyor. İlk ünitesinin tamamlanması için çalışmaların hızla devam ettiği santralin Türkiye'ye büyük avantajlar sağlayacağını belirten Müstakil Sanayici ve İş adamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkan Yardımcısı Cihad Terzioğlu, “Cari açık içerisindeki enerji faturasını düşündüğümüzde, tek başına elektrik ihtiyacımızın yaklaşık yüzde 10'unu karşılayacak olan Akkuyu NGS'nin ekonomik katkısı büyük önem taşıyor. Tüm bu avantajlarının ötesinde nükleer enerji sektörünün Türkiye'ye teknoloji alanında da büyük katkı sağlayacağını düşünüyorum” diye konuştu.

Terzioğlu: Türkiye tersine bir beyin göçüne ev sahipliği yapabilir

Terzioğlu, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:

Müstakil Sanayici ve İş adamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkan Yardımcısı Cihad Terzioğlu

“SMR teknolojisi ticarileşme aşamasına gelmiş durumda”

Nükleer sektör içerisindeki yeni gelişmeleri de takip etmek gerektiğini belirten Terzioğlu, “Konvansiyonel nükleer enerji teknolojisini takip eden küçük modüler reaktör (SMR) teknolojisi ticarileşme aşamasına gelmiş durumda. Kolay kurulabilir ve devreden alınabilir olmaları, atık ve yakıt süreçlerinin avantajları nedeniyle önümüzdeki yıllarda tercih edileceğini düşünüyorum. Özellikle ağır sanayi endüstrisinin 30 MW ile 300 MW arasında değişen SMR çözümlerine ilgi duyacağı kanaatindeyim. SMR teknolojisinin yatırım hızı artışında finansman imkanlarının da geliştirilmesinin altını çizerek, iklim değişikliği ile mücadele kapsamında küresel teşvik mekanizmaları içerisinde yer alması gerektiğini hatırlatmak isterim” ifadelerini kullandı.

Enerji Verimliliği Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Altuğ Karataş

Karataş: Akkuyu NGS bir dönüm noktası olacak

Enerji Verimliliği Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Altuğ Karataş da Türkiye'nin nükleer enerji santralleri inşasında kazanacağı üretim tecrübesinin SMR kurmada ciddi avantaj sağlayacağını belirtti. Dünyanın karbonsuz enerjiye geçişte yeni bir üretim kaynağı olacak olan SMR'ler konusunda hızlı bir gelişim gösterdiğini söyleyen Karataş, “Akkuyu NGS'yi inşa eden Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom başta olmak üzere sektördeki pek çok önemli oyuncunun oluşturduğu bu yeni pazar ülkelerin gerçekleştireceği mevzuat alt yapısı ve uygun ekosistemin oluşması ile enerji sektöründe yepyeni bir üretim modeline geçişi hızlandırabilir. Türkiye'nin nükleer enerji santralleri inşasında kazanacağı üretim tecrübesi de SMR'ye geçişte de ciddi avantaj sağlayacaktır” dedi.

Türkiye'nin 2053 karbon nötr hedefini yakalaması için emisyon oluşturucu enerji kaynaklarından uzaklaşması gerektiğini, bunu yaparken de enerji arz güvenliğini sağlamasının şart olduğunu söyleyen Karataş, bu iki sebepten ötürü nükleerin en iyi çözümlerden biri olduğunu aktardı.

Karataş Türkiye'nin Rusya, Fransa ve ABD gibi ülkelerin başı çektiği ‘Nükleer enerji kullanan ülkeler' arasındaki yerini almaya hazırlandığını hatırlatarak şunları söyledi:

“COP28 zirvesinde alınan en önemli kararlardan ve geçtiğimiz yıl Avrupa'nın nükleeri geçiş dönemi temiz yakıtı sayması ile nükleer enerjiye yatırım artmaya başladı. Türkiye de ilk santrali ile bu ülkeler arasındaki yerini alıyor. Akkuyu NGS ile Türkiye bu konudaki ilk adımı atmakla kalmıyor, farklı alanlarda nükleerle ilgili çalışmalar da başlatarak sektöre yönelik yan sanayisini de geliştiriyor. Artan üretimle birlikte enerji arz güvenliğinin karbon nötr bir yakıttan sağlanacak olması Türkiye'ye gelecek yatırımcıları da cezbedecektir. Çünkü karbon vergisi üretim maliyetlerini artıracak ve karbonsuz enerji arayışlarını hızlandıracaktır. Karbonsuz enerji, yatırımcıları da Türkiye'ye çekebilir. Bu anlamda Akkuyu NGS Türkiye'nin karbonsuz enerjide atacağı büyük bir adım ve bir dönüm noktası olacaktır.”

"Hedef ihracatçı konuma gelebilmek"

Türkiye'nin nükleer enerji santrallerin konusunda yan sanayisini ve standartlarını geliştirmesinin pek çok avantaj sağlayacağını belirten Karataş, Türkiye'nin ilerleyen dönemlerde nükleerde bir hizmet ve ürün ihracatçısı konumuna gelebileceğini vurguladı. Karataş, “Nükleer santral standartları güvelik açısından dünyada en katı standartlardır ve her üretici bu standartları sağlayamayabilir. Türkiye Akkuyu NGS'de yaptığı anlaşma ile %20 yerlilik, ikinci santralde ise %40 yerlilik oranına ulaşacaktır. Türkiye üretim gücü ile şu anda bu standartları sağlayacak yan sanayiye kavuşmaktadır. Ülkemizin Akkuyu NGS ile yaratacağı, 2'nci ve 3'üncü santrallerle de pekiştireceği tecrübe dünyada inşa edilmekte olan ve edilecek nükleer santral işlerinde de hizmet ve ürün ihracatı imkânını doğuracak ve Türk sanayisi için yeni bir ekosistem oluşmasını sağlayacaktır. Ayrıca nükleer alanda yetişmiş yetkin kalifiye insan gücü de artacağından yeni istihdam alanları doğacaktır” diye konuştu.

“Enerji arz güvenliği için e önemli alternatif kaynaklarından biri nükleer enerjidir”

Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülkede hem sanayi hem de evlerde enerji tüketiminin artmaya devam edeceğine dikkati çeken Karataş, “Aynı zamanda yenilenebilir enerjini yatırımlarının da artacağı göz önüne alınırsa oluşacak dengesizliği arz güvenliği açısından nötrleyecek en önemli kaynaklardan biri nükleer enerjidir. Ayrıca dünyada oluşabilecek enerji krizlerinde enerji ithalatı imkanının ortadan kalkması durumunda enerji arz güvenliği için alternatif en önemli kaynaklardan biri de nükleer enerjidir. Akkuyu NGS ile elektrik üretiminin yüzde 10 unu karşılamayı hedefleyen Türkiye, enerji arzında çeşitliliği artırarak risklerini minimize edecektir. Bu sebeple enerji çeşitliliği Türkiye'nin devlet politikasıdır. Avrupa yeşil mutabakat ve Paris iklim anlaşması ile birlikte karbonsuz enerji ihtiyacı da Türkiye'nin nükleer enerji hedefinin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir” ifadelerini kullandı.

EKONOMİ
MÜSİAD fuarına rekor katılım

GÜNDEM
MÜSİAD yeni temsilcilikler açacak