Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "2002 yılında yola çıktığımızda, bizim ihracatımız neydi? 36 milyar dolar. Şu anda nereye geldik? 170 milyar dolara geldik" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Swissotel Bosphorus'ta düzenlenen Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) 2018 Yılı Mali Genel Kurulu'nun açılışında yaptığı konuşmada, dünyanın ciddi değişimler yaşadığı bir süreçte, yeni yapısıyla ve yeni yönetimiyle DEİK'in iş dünyasının bilhassa da ihracatçıların lokomotif kuruluşu haline geldiğini söyledi.
"DEİK asıl değişimi kendi bünyesinde gerçekleştirdi"
Burada üye sayısı kadar üyelerin niteliğinin, vasfının da son derece önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, Türkiye'de çeşitli alanlarda faaliyet yürüten birçok çatı kuruluşu gibi DEİK'in de asıl değişimi kendi bünyesinde gerçekleştirdiğini aktardı.
"2019 çok ama çok farklı olacak"
Son dönemde atılan adımların DEİK'i, Türkiye'nin tüm renklerini kucaklayan, tüm farklılıklarını içinde barındıran, daha kapsayıcı, daha kuşatıcı bir yapıya kavuşturduğunu belirten Erdoğan, bu yapısal değişimin DEİK'in gücüne, yurt içinde ve yurt dışında sahip olduğu etkinliğine de ciddi katkılar yaptığını, Türkiye adına çok önemli bir kazanım olarak gördüğü bu başarının korunması ve geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
Erdoğan, gerek 2011 yılı gerekse o günden bugüne gelen sürece değinerek, "11 yılı aşkın Başbakanlığım döneminde, gerekse de Cumhurbaşkanlığımız süresince DEİK'in çalışmalarına özel önem verdik. Afrika'dan Güney Amerika'ya kadar ziyaret ettiğimiz her yere DEİK'i de davet ederek, iş adamlarımız arasında köprüler kurduk. Küçük, büyük demeden firmalarımızın sorunlarını çözmek, sizlerin karşılaştığı sıkıntıları gidermek için ciddi gayret gösterdik. Bundan sonraki süreçte, bu çatı aslında KOBİ'leri de almak suretiyle ufku daha da genişletmek, KOBİ'lerin bakış açılarını çok daha güçlü hale getirmek için bir adım atmamızın da gereğine inanıyorum" diye konuştu.
İhracat artsın, yatırımlar çoğalsın, istihdam, büyüme, üretim katlansın diye bu mücadeleyi yaptıklarını belirten Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"2002 yılında yola çıktığımızda, bizim ihracatımız neydi? 36 milyar dolar. Şu anda nereye geldik? 170 milyar dolara geldik. İhracatçı firma sayımız 31 bindi. Ama bunları ana muhalefetin başı bilmez, anlamaz bu işlerden. İki kat arttırdık, şu anda 71 binin üzerine çıkardık. Yürürlüğe koyduğumuz düzenleme ile 8 bin 582 ihracatçımıza, yeşil pasaport imkanı getirerek pek çok ülkeye vizesiz seyahatin yolunu açtık. Talebi geri çevirmedik. EximBank'ın sermayesini, 3 milyar liradan 10 milyar liraya çıkardık. İhracatçılarımıza sadece geçtiğimiz yıl 2 milyar liranın üzerinde nakit destek sağladık. 1975-2002 döneminde ülkemizde sadece 15 milyar dolar doğrudan yatırım yapılmışken son 16 yılda 201 milyar doların üzerinde doğrudan yatırım rakamına ulaştık."
"Ülkemizi tüm dünyada görünür, tanınır hale getirdik"
Her sene dünyanın farklı kıtalarını, farklı ülkelerini ziyaret ettiklerini, gittikleri ülkelerin sanayici ve iş adamlarıyla Türkiye'deki iş adamlarını bir araya getirdiklerini anlatan Erdoğan, "Liderler olarak tüm iş adamlarına oralarda bir heyecan, onlara ciddi manada girişimci ruhunu aşılayalım istiyoruz. Gerek resmi ziyaretler, gerekse ev sahipliği yaptıkları uluslararası toplantılar münasebetiyle, devlet ve hükümet başkanlarını da ülkemizde ağırlıyoruz. En son İran Cumhurbaşkanı Ruhani ile Çankaya Köşkü'nde iş adamlarımızı bir araya getirdik. Bunlar ilk ama biz kararlıyız, yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Bu ziyaretler ve temaslardan şahitlik ettiğimiz tablo şudur. Bugün Türkiye 15-20 yıl öncesine kadar esamesinin dahi okunmadığı pek çok ülkede sadece resmi misyonlarıyla değil, iş adamlarıyla, firmalarıyla, ürünleriyle, sivil toplum kuruluşları ile vardır. Müteahhitlik hizmetlerimizle, dizilerimizle, sinema filmlerimizle, sağlık hizmetlerimizle ve kültürümüzle, ülkemizi tüm dünyada görünür, tanınır hale getirdik." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002 yılında göreve geldiklerinde doğru düzgün hiçbir yatırımın olmadığı bölgelerde bugün Türk girişimcilerin üretim ve ticaret yaptığını, yüz binlerce insana istihdam sağladığını belirtti.
Müteahhitlerin, Afrika'dan Rusya'ya, Kazakistan'dan Balkanlar'a çok geniş bir coğrafyada göğsü kabartan projelere imza attığını vurgulayan Erdoğan, "Senegal'in başkenti Dakar'a gidiyorsunuz, sizi orada Türk müteahhitlerin yaptığı Batı Afrika'nın en modern havalimanı karşılıyor. Yeni, muhteşem bir kapalı spor salonu yaptılar. Tüm Afrika'ya ses verecek. Bunları artık Türkiye ve Türk yapıyor. Havalimanını, kapalı spor salonunu, yollarını alt ve üst yapısıyla yapıyor. Bununla birlikte ses veriyor Gana'ya, Gambia'ya, Endonezya'ya..." dedi.
Erdoğan, "2019 farklı olacak. Karamsarlığı ve ümitsizliği kapımıza yaklaştırmadığımız müddetçe ülkemizin şahlanışını durduracak hiçbir fani güç yoktur" dedi.
"Endonezya halkına Türk halkı olarak başsağlığı dileklerimizi bu vesileyle burada iletmiş oluyorum"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonazya'daki tsunamiye değinerek, "Ne yazık ki 170 kadar Endonezyalı kardeşimiz burada öldü. Allah rahmet eylesin ve tüm Endonezya halkına Türk halkı olarak başsağlığı dileklerimizi bu vesileyle burada iletmiş oluyorum" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney Afrika bölgesinde insanların Türk sermayeli şirketlerin imal ettiği buzdolaplarını, çamaşır makinelerini, fırınları, ev eşyalarını kullandıklarına şahitlik ettiklerini dile getirerek, "Bunların hiçbirini biz bilmiyorduk değil mi? Ama işte oralarda seyahat ettiğimizde, bir de bakıyoruz ki evet bizim firmalarımızın ürünleri orada kullanılıyor, ne mutlu bize" ifadesini kullandı.
Pakistan'dan Kuveyt'e, birçok ülkenin milli güvenliğini, Türk savunma sanayinin geliştirdiği mühimmatlara, askeri araçlara emanet ettiğini gördüklerini dile getirerek, "Allah'a şükürler olsun. Dünyanın hangi kıtasına gidersek gidelim muhakkak ki orada 'Made in Turkey' damgalı bir ürünle karşılaşıyor, bir Türk firmasının başarı hikayesini orada dinliyoruz. Bugün diplomatik misyonlarımızla beraber Türk şirketleri ve iş adamlarımız bayrağımızı yüzlerce ülkede gururla dalgalandırıyor." dedi.
Erdoğan, Türkiye'nin, diplomaside, insani yardımlarda olduğu kadar ticaret diplomasisinde de kendisinden giderek daha fazla söz ettirdiğini vurgulayarak, görüştükleri hemen her devlet adamının Türk yatırımcıların başarısından, dürüstlüğünden, dinamizminden ve taahhütlerine bağlığından bahsettiğini aktardı.
"Bu başarı hepinizin ortak başarısıdır"
Yabancı şirketlerin sürüncemede bıraktıkları projeleri Türk firmalarının üstlenerek rekor sürelerde bitirip teslim ettiğini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bu milletin değerlerini temsil ettiğiniz, şahsımla beraber devletimize bu gurur tablolarını yaşattığınız için sizlere gönülden teşekkür ediyorum. Hiç şüphesiz bu başarı, hepinizin ortak başarısıdır. Bu başarı öncelikle devletine, iradesine, demokrasisine, gerektiğinde canı pahasına istiklal ve istikbaline sahip çıkan aziz milletimizin başarısıdır. Bütün bunlar Türkiye'nin kendine güvendiğinin, kendine inandığının, uzun yıllardır ihmal ettiği potansiyelini artık harekete geçirdiğinin işaretleridir. Özellikle bu seviyeler, Türkiye'nin sadece ihracat, yatırımlar ve ekonomi alanında değil, aynı zamanda siyasette, uluslararası ilişkilerde ve daha benzer birçok konuda kaydettiği ilerlemenin sonuçlarıdır. Ülkemiz bu noktalara Cumhurbaşkanından bürokratına, siyasetçisinden emekçisine, sanayicisinden esnafına kadar 81 milyonun her bir ferdinin tam bir seferberlik ruhuyla hareket etmesi neticesinde gelebilmiştir. "
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı hedeflere yöneldikleri, aynı heyecanı paylaştıkları, bir duvarın tuğlaları gibi birbirlerine kenetlendikleri sürece Allah'ın izniyle Türkiye'nin yeni destanlar yazmaya devam edeceğini vurguladı.
Bu bakımdan 2019'u farklı gördüğünü dile getiren Erdoğan, "2019 farklı olacak. Karamsarlığı ve ümitsizliği kapımıza yaklaştırmadığımız müddetçe ülkemizin şahlanışını durduracak hiçbir fani güç yoktur." ifadelerini kullandı.
"Birçok sınamayla saldırıyla yüzleştik"
Erdoğan, hiçbir zaferin altın tepside sunulmadığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Ticarette, eğitimde, bireysel hayatta olduğu gibi ülke yönetiminde de her başarının gerisinde, sabır, gayret ve çok çetin bir mücadele vardır. Ülkemizi ekonomide, diplomaside, demokraside, ticarette, ihracatta, istihdam ve yatırımlarda büyütürken diğer taraftan da birçok sınamayla, birçok saldırıyla yüzleştik.
İçerideki vesayet odaklarıyla birlikte Türkiye'nin güçlenmesini istemeyen dışarıdaki hasımlarımızın operasyonlarına maruz kaldık. İktidarımızın ilk dönemlerinde, devletin içine çöreklenmiş, devleti kendi tapulu mülkü gibi görenlerin direnciyle karşılaştık. Sivil siyasetin tepesinde Demokles'in kılıcı gibi duran, çıkarları tehlikeye girdiğinde darbe yapmaktan çekinmeyen bu kesim, rahatsızlıklarını çok farklı yollarla gösterdi. Merhum Adnan Menderes'in kalkınma hamlesinin önü provokasyonlarla kesildiği gibi bizim demokrasi mücadelemiz de kışkırtmalarla, darbe çığırtkanlıklarıyla siyasi cinayetlerle test edildi."
Hukuku hiçe sayan ideolojik yargı kararlarıyla Türkiye'ye çağ atlatacak pek çok projenin engellenmeye çalışıldığını belirten Erdoğan, "Elbette bu girişimlerin hiçbiri bizi vatanımıza hizmet etmekten alıkoymadı ancak hızımızı yavaşlattı, milletimize gereksiz şekilde vakit kaybettirdi. Bunu sizler de zaten yaşadınız. Bu yöntemlerle muvaffak olamayınca, sokak olaylarını devreye aldılar. IMFye borcu sıfırladığımız, faizlerde en düşük seviyeleri 4,6 gibi yakaladığımız, ihracatımızın ve Merkez Bankası'ndaki rezervlerimizin 136 milyar dalara kadar çıktığı, rekor kırdığı bir dönemde akıl, izan dışı bir saldırıya maruz kaldık." diye konuştu.