Doğu Akdeniz ve Ege'deki gerilimler göz önünde bulundurulduğunda Türk savunma sanayisinin en kritik ürünlerinden biri olarak gösterilen tarihi bir eşik daha geçildi.
Seri üretim için son aşamada olan Atmaca seyir füzesi, GPS’den bağımsız, kendi iç ataletsel navigasyon ünitesiyle atıldı ve hedefi tam isabet vurdu.
Mavi Vatan'da Türkiye'ye çok büyük avantajlar sağlayacak olan Atmaca'da gelişmeler bununla sınırlı değil. Atmaca ve Som gibi kritik platformlarda kullanılacak yerli motorun testleri başarıyla geçtiği belirtiliyor.
Yeni Şafak'a değerlendirmelerde bulunan Savunma Sanayi Analisti Kadir Doğan, GPS'den bağımsız olarak atılması sayesinde Atmaca'nın elektronik harp ile durdurulmasının çok zor hale geleceğine dikkat çekti.
"GPS’den bağımsız uçuş sağlanması bu platformu elektronik harbe dayanıklı hale getiriyor. GPS sinyalleri çeşitli elektronik harp yöntemleri ile (GPS Jamming gibi) kesilebiliyor. Aynı zamanda GPS yüksek hızlardaki platformlarda hassasiyetini kaybeden ve hatalı değer üretebilme ihtimali olan bir sistem. Yine GPS, platformun hareket ettiği konuma bağlı olarak, etrafında uydudan gelen sinyallerin kesilmesini sağlayacak yapılar bulunması sebebiyle de kesintiye uğrayabiliyor. Tüm bunları alt alta koyduğumuz takdirde GPS’den bağımsız bir uçuş gerçekleştirebilen tüm hava araçları, dışarıdan müdahale ile durdurulması zor bir hal alıyor."
"SENSÖR TEKNOLOJİLERDE ÇOK CİDDİ MESAFE KAT ETTİK"
ATMACA’nın bu kabiliyete sahip bir platforma evrilmesi bize bir diğer önemli noktayı da gösteriyor. GPS’den bağımsız uçuş yapma kabiliyetine sahip olan bir platformun içerisinde yer alan güdüm sağlayıcı çeşitli bileşenlerin oldukça sağlam ve iyi bir şekilde çalıştığını söylemek gerekiyor. Bu açıdan bakarsak, ATMACA ile özellikle Ataletsel Navigasyon Sistemi gibi sensör teknolojilerinde de ciddi bir mesafe kat ettiğimizi görmüş olduk."
"MOTOR SORUNU EN BÜYÜK ENGELLERDEN BİRİYDİ"
Atmaca ve SOM füzesinde Fransız TR-40 Turbojet motoru ile uçtuğunu hatırlatan Doğan, Türkiye ile Fransa arasında ikili ilişkilerin gidişatına dikkat çekti ve şu ifadelere yer verdi:
YERLİ MOTORUN ENTEGRE EDİLMESİ BÜYÜK AVANTAJ SAĞLAYACAK
"KTJ-3200 ile birlikte Türkiye motor teknolojileri konusunda da ciddi bir kazanım elde etmiş olacak. Bunun temel sebebi ise KTJ-3200’den elde edilen “çekirdek motor” teknolojisi. Bu kazanım ile birlikte hem kendi platformlarımızı özgür bir şekilde geliştirebilir hem de ihraç edebilir olacağız. Ayrıca KTJ-3200 sadece bu platformlarda kullanılabilecek bir ürün değil. Daha büyük motorlar için APU(Yardımcı Güç Ünitesi) olarak da kullanılabilir. Aynı zamanda Gezgin Seyir Füzesi gibi daha büyük platformlar için, Katı yakıtlı bir booster(itici) ile birlikte, aynı Tomahawk Block III C’de olduğu gibi bir kullanımını da görebiliriz. Her açıdan büyük bir kazanım."
"MAVİ VATAN'DA ÇOK BÜYÜK AVANTAJLAR SAĞLAR"
"Atmaca deniz kuvvetlerine ne gibi avantajlar kazandırır? TSK için stratejik önemi nedir?" sorusuna da yanıt veren Doğan, şu değerlendirmelere yer verdi:
"Her açıdan çok ciddi avantajlar kazandıracağı açık. Birincisi bu gibi platformlar çok ciddi bir caydırıcılık etkisi yaratıyor. 250 km menzil de yer alan her deniz platformu için çok ciddi bir tehdit. Aynı zamanda bu gibi seyir füzelerinin durdurulması da özellikle bir deniz platformundan durdurulması oldukça zor. İkincisi ise bu gibi ürünleri siz kullanmasanız bile sahip olmanız stratejik açıdan çok önemli. Bu gibi platformlara sahip olduktan sonra, karşınızda size tehdit oluşturabilecek olan unsurlar elinizde bulunan ve o tehdide karşı koyabileceğiniz çok çeşitli enstrümanlarınız olduğunu biliyor.
"BÖLGEDEKİ RAKİPLERE CİDDİ BİR MESAJ OLACAK"
Elinizde ne kadar çeşitli enstrüman bulunursa, önlem alınması da o kadar zor oluyor. Bu açıdan da oldukça önemli ancak bana kalırsa en önemli durum teknoloji kazanımı. Bu platformlar oldukça kritik, yüksek teknoloji platformlar. Yerli olarak bu gibi platformları üretebilmek, bölgesel rakiplerinize karşı da ciddi bir mesaj. Bu gibi platformları özgün olarak geliştirip, kullanarak bölgesel rakiplerinizin size karşı geliştirdiği stratejilere çok esnek ve özgün olarak bir çözüm üretebiliyorsunuz. Tüm bunları alt alta koyduğumuz takdirde, özellikle Mavi Vatan’ın savunulması konusunda Türkiye’ye ciddi bir kabiliyet kazandırdığını söyleyebiliriz."