Prof. Dr. Celalettin Yavuz / Güvenlik Politikaları Uzmanı
ABD’de Rum-Yunan lobisinin etkisiyle Ege’de yeni oyunlar tezgahlanmak isteniyor. ABD Temsilciler Meclisi Üyesi Demokrat Grace Meng’in önerisi üzerine 2024 yılı savunma bütçesine başta Ege adaları olmak üzere, Yunanistan’da yeni ABD üsleri kurulması maksadıyla bir araştırma raporu hazırlanması maddesi eklendi. Yunan medyasında büyük bir sevinçle paylaşılan bu gelişmeye göre Yunanistan’da mevcut ABD üslerine yenilerinin eklenip eklenemeyeceği incelenecek. Bununla ilgili, ABD yönetimi nezdinde yeterli süre öncesinde şiddetle itiraz edilmez ise, hem Ege’de Lozan dengesi Türkiye aleyhine büyük ölçüde bozulabilecek hem de ABD’nin Suriye’deki Türkiye aleyhtarlığının çok daha fazlası Ege’de meydana gelebilecektir.
YUNANİSTAN’IN ÜS VE TATBİKAT ISRARI
Yunanistan, NATO ittifak üyesi olduktan sonra Ege’de Lozan dengesini, lehine bozmak maksadıyla sürekli bir faaliyet içerisinde bulunmuştur. Bunlardan ilki NATO’nun ilk Genel Sekreteri Lord Hastings Ismay tarafından önlenmiştir. Ismay, Türkiye’nin İleryoz (Leros) adasının 1947 Paris Barış Antlaşması’nda mevcut askersizleştirilmiş statüsü gereği adada NATO altyapılarının yapılamayacağını 7 Şubat 1957 tarihli mektubuyla İttifak üyelerine bildirmişti.
1980’de bir diğer NATO Genel Sekreteri Jospeph Luns, Avrupa’daki Müttefik Kuvvetleri Komutanı Bernard Rogers’a, Ege’nin Boğazönü adalarından Limni’de kurulması önerilen NATO altyapıları için de Türkiye’nin itirazını paylaşmıştı. Soğuk savaş sonrasında Avrupa Müttefik Kuvvetleri Komutanı James Jones, Ağustos 2006’da “Ege Adaları için Politika Direktifleri” başlıklı yazısında, Limni’nin askersizleştirilmiş statüsünü hatırlatmıştı.
Yunan tarafının son olarak Nisan 2023 içerisinde Ramstein Guard’da Ege’nin kuzeyindeki Taşoz ve Bozbaba adalarını tatbikata dahil etme planı, Türk subaylarının müdahalesiyle suya düşmüş ve tatbikat takvimden çıkartılmıştı. 2017 yılında bir diğer Yunan oldubittisiyle Limni Adasının NATO tatbikatı senaryosuna dahil edilmesi isteği de Türkiye’nin itirazıyla önlenmişti. Türkiye’nin haklı tezinin kabulü üzerine Yunan medyası, “egemenlik haklarına saygı gösterilmediği” iddiasında bulunmuştu. Yunan hükümeti de NATO’nun Karadeniz üzerindeki keşif uçuşlarına verdiği desteği geri çekmişti. Aslında bu destek de Limni Adası’ndan yakıt ikmali yapacak “Havadan Erken Uyarı ve Kontrol Uçuşları” gibi Türkiye’nin bir diğer itiraz konusuydu. Bu gelişme Yunan basınında “Deprem diplomasisinin kırılgan bir öyküye dönüştüğü” ve Türkiye’nin “kurnaz” tutumu şeklinde yorumlanmıştı.
TÜRKİYE NE YAPACAK?
2021 yılında ABD-Yunanistan Savunma İşbirliği Anlaşması (MCDA) çerçevesinde, Dedağaç’taki Yanuli ve Volos şehri yakınındaki “Yeorguli” kışlaları ile Selanik’e 92 km mesafedeki atış talim sahası ABD’ye tahsis edildi. Uzun bir süreden beri Girit’te Suda deniz ve hava üssüne sahip olan ABD, Volos şehri yakınındaki Stefanovikio hava üssünden de helikopter ve İHA’ları konuşlandırmaktadır.
Bu görüşmeler sırasında ABD ile Yunanistan arasında Ege’nin ortasındaki İşkiri (Skyros) adasında da ABD üssünün kurulması konusu gündeme gelmiş, ısrarlı isteklere rağmen, Türkiye ile yeni bir sorun çıkabileceği ihtimali üzerine ABD tarafından vazgeçilmişti.
Yunanistan’ın, Lozan Barış Antlaşması’nın askersizleştirilmiş statüdeki Ege adalarını NATO tatbikatlarına dahil ederek, antlaşma maddelerini delme çabası her defasında da NATO karargahındaki Türk subaylarının itirazı üzerine engellenmiştir.
ABD’nin Karadeniz’e çıkma ve Ege’deki olası planları birlikte düşünülerek, ABD’nin NATO’dan bağımsız şekilde Yunanistan’la askersizleştirilmiş statüdeki adalarla ilgili anlaşma yapmasının kabul edilemeyeceğinin ve Türkiye-ABD ilişkilerinin daha da gerileceğinin, diplomatik lisanla ancak altı çizilerek bildirilmesinde yarar görülmektedir.