Azerbaycan ve Ermenistan arasında buzlar eriyor mu?

7 Aralık ortak bildirisi taraflar arasında var olan sorunları çözmüyor, fakat ilk defa iki taraf arasında bir olumlu atmosfer yaşanmasına neden oluyor. Bu, taraflar arasında güven, normalleşme ve sonunda barış anlaşmasının imzalanması sürecini hızlandırabilir.

İllustrasyon: Cemile Ağaç Yıldırım.

Dr. Cavid Veliyev / Uluslararası İlişkiler Analizler Merkezi, BAKÜ

Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı ile Ermenistan Başbakanlığı’nın 7 Aralık tarihindeki sürpriz ortak bildirisi 30 yıllık savaş halinin ve son aylarda iki devlet arasında giderek tırmanan gergin atmosferin tersine dönmesine neden oldu. Ermenistan’da Azerbaycan’ın, Azerbaycan’da ise Ermenistan’ın barış görüşmelerini uzatmak istediği konuşulurken bu bildiri gerginliğin azalması ve taraflar arasında güvenin oluşması adına önemli bir adım oldu.

KARŞILIKLI ADIMLAR ATILDI

Aslında bu ortak açıklamadan bir gün önce Bakü’de yabancı akademisyenlerin ve uzmanların katılımıyla düzenlenen toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Ermenistan ve Azerbaycan arasında barış anlaşması imzalanmadan da iş birliği yapılabileceğini ve normalleşme olabileceği mesajını vermişti. İki devletin bağımsızlığını kazandıktan sonra ilk ortak bildiri özelliğine sahip bu bildiri aynı zamanda Türkiye, ABD, AB, Rusya ve birçok uluslararası aktör tarafından da memnuniyetle karşılandı. Bu bildiriye göre; iki ülke, egemenlik ve toprak bütünlüğü ilkelerine saygı temelinde ilişkileri normalleştirme ve barış anlaşmasına varma niyetlerini bir kez daha teyit ediyor; Azerbaycan 32 Ermeni askerini, Ermenistan ise 2 Azerbaycanlı askeri serbest bırakıyor; Ermenistan, Azerbaycan’nın BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı’na (COP29) ev sahipliği yapma teklifini kendi adaylığını geri çekerek destekliyor; Ermenistan ve Azerbaycan, Doğu Avrupa Grubu içindeki diğer ülkelerin de Azerbaycan’ın ev sahipliği teklifini destekleyeceğini umuyor; Azerbaycan Cumhuriyeti, Ermenistan’ın Doğu Avrupa Grubu COP Bürosu üyeliğine adaylığını destekliyor.

ARABULUCU OLMADAN BAŞARILDI

Bu ortak bildiri iki ülke arasında barış anlaşmasına giden yolda pozitif gündem oluşturması açısından oldukça önemlidir. Bunun birkaç nedeni bulunmaktadır. Birincisi, taraflar üçüncü bir tarafın arabuluculuğu olmadan ikili bildiri yayınladı. Halbuki Ermenistan her zaman taraflar arasında bir arabulucu olmasını isterken, Azerbaycan meseleleri ikili bazda çözmeyi önermiştir. İkincisi, Ermenistan tarafı uluslararası bir toplantıya ev sahipliği yapması için Azerbaycan lehine çekilirken, onun adaylığını desteklemesi güven artırıcı bir adım oldu. Üçüncüsü, bu bildiri bir baskının sonucu değil, ortak iyi niyetin ve siyasi iradenin ürünüdür. Bu üç husus taraflar arasında pozitif atmosferin oluşmasına büyük katkı sağlayacaktır.

ABD KAYBETTİĞİ ROLÜ YENİDEN KAZANDI

Bu bildirinin yayınlanmasında ABD diplomasinin bir rolü olduğu düşünülmekte, özellikle ortak bildiri için Paşinyan yönetimi üzerinde etkisi olduğu değerlendirilmektedir. Bildiri yayınlanmadan önce ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e telefon etmişti. Bu ortak açıklama yapıldıktan birgün sonra ise ABD Dışişleri Bakan yardımcısı James O’Brien Azerbaycan’a gelerek Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’le görüşmüştü.

Geçtiğimiz ay O’Brien ABD Kongresi’nde Azerbaycan’a karşı tehdit açıklamaları yapmış ve bu da iki ülke arasında ciddi bir soruna neden olmuştu. İki ülke arasındaki ilişkiler ancak Blinken’nin telefonundan sonra düzelmişti. ABD’nin, Azerbaycan’la ilişkilerini Ermenistan için gerginleştirmesi, Ermenistan-Azerbaycan normalleşme sürecine katkı sağlamadığı gibi, ABD’nin bu süreçte rolünü da zayıflatmıştı. Dolayısıyla, ABD taraflar arasında bu tür olumlu bir gelişmenin sağlanmasına destek vererek yeniden bir rol almış oldu. Nitekim Anthony Blinken her iki ülkenin dışişleri bakanlarını barış anlaşmasının görüşülmesi için ABD’ye davet etti ve tarafların bu ziyareti gerçekleştirmesi bekleniyor.

BARIŞ İHTİMALİ ARTTI

Bu açıklama, Azerbaycan-Ermenistan arasında barış metninin müzakere edildiği dönemde yaşandı. Azerbaycan 11 Eylül tarihinde barış anlaşması metnine 5. Düzeltmeleri yaparak Ermenistan’a göndermiş, Ermenistan bundan yalnız 70 gün sonra cevap verebilmişti. Sonuncu defa Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı’nın bu metni değerlendirdiğini söylemişti. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ise tarafların üç meselede anlaştıklarını bildirmişti. Taraflar arasında barış metninin üzerinde çalışıldığı bir dönemde bazı konularda ortak anlaşmaya varmak, kısa sürede barış anlaşması imzalama ihtimalini de artırmaktadır.

Uzun süre önceye kadar pozitif adımlar atmaktan geri duran Ermenistan’ın böyle bir adım atmasının nedeni aynı zamanda, diplomatik süreçte bütün kartlarını yitirmesinden kaynaklanabilir. Birincisi, Azerbaycan 19 Eylül tarihinde yaptığı anti-terör operasyonu ile Karabağ’da silahlı birlikleri temizledi ve böylece diplomatik müzakerelerde Ermenistan önemli bir araç kaybetmiş oldu. İkincisi, Ermenistan Azerbaycan’a karşı Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’nin Karabağ’dan çekilmesi dahil 10 talep ileri sürdü. Fakat UAD onların 7 talebini ret etmiş oldu ve Karabağ üzerinde Azerbaycan’ın egemenliğini tanıdı. Üçüncüsü ise, Erivan Azerbaycan’a karşı Batı’dan çok kuvvetli destek beklentisi içinde olmasına rağmen beklediği desteği alamadı. En son olarak, ABD’nin Azerbaycan karşısında geri adım atması Ermenistan’ın diplomatik müzakerelerde kartlarını kaybetmesine neden oldu. Bu nedenle, Ermenistan görüşmelerde ileriye yönelik adımlar atmış oldu.

İKİLİ GÖRÜŞMELER HIZLANABİLİR

7 Aralık ortak bildirisi taraflar arasında var olan sorunları çözmüyor, fakat ilk defa iki taraf arasında bir olumlu atmosfer yaşanmasına neden oluyor. Bu, taraflar arasında güven, normalleşme ve sonunda barış anlaşmasının imzalanması sürecini hızlandırabilir. Zaten iki tarafın karşılıklı müzakere ettiği ve üzerinde ilkesel olarak anlaştığı bir metin var.

Tabii, Ermenistan-Azerbaycan arasında hala sorunlar devam etmektedir. Ermenistan Azerbaycan’ın teklif ettiği beş maddeden üçünü kabul ederken, diğer iki madde konusunda bir açıklama yapmadı çünkü Ermenistan içinde hala Azerbaycan’la normalleşmeyi engellemek isteyenler var. Fakat ilk defa olarak açıklanan bu ortak bildiri uluslatarası aktörlerin de desteğini aldığı için taraflar bunu bir fırsat olarak değerlendirebilir. Böylece, bu bildiri üçüncü tarafların fazla müdahelesi olmadan tarafların daha kolay anlaşabildiğini ortaya koydu.

DÜŞÜNCE GÜNLÜĞÜ
Çözemiyorsan sınırla: Ortadoğu ülkelerinin kriz yönetimi ve Filistin