İdlib'de 34 askerimizin şehit düşmesinin ardından başlatılan Bahar Kalkanı Harekatı'nda SİHA operasyonları başarıyla devam ediyor.
Yeni Şafak, herkesin merak ettiği "Bu sistemler nasıl bu kadar kolay vuruluyor? Türkiye söz konusu sistemlerin angajman açığını mı yakaladı?" sorularına Askeri Havacılık Araştırmacısı Hakan Kılıç ile yanıt aradı.
SİHA'ların Rus yapımı hava savunma sistemlerine imha etmesinde iki önemli faktör olduğuna dikkat çeken Kılıç, "Birincisi, elektronik destek ve elektronik taaruz sistemi KORAL'ın karıştırma yapıyor. Bu şekilde Esed rejiminin hava savunma sistemi radarları kör ediliyor. İkincisi ise, bizim insansız hava araçlarımızın boyutu küçük ve kompozit yapılarından dolayı çok küçük gözüküyor. Savaş uçağı gibi ağır metaller barındırmadığı için son anda fark ediliyor ya da uzak mesafeden görülemiyor. Üçüncü faktör ise, bizim SİHA'larımızı vurmak için gelen savaş uçaklarını sınır gerisinden F-16'larla düşürdüğümüz için onların hava savunma sistemlerini rahatlıkla vurabiliyoruz" dedi.
Esed rejimine ait hava savunma sistemlerinin entegre çalışmadığının altını çizen Kılıç, "Pantsir kendi başında bir sistem olsa da, bunlar entegre bir hava savunma sistemi içerisinde çalışması gerekiyor. Rejim güçlerinde bu çok zayıf. Dolayısıyla daha çok alçak irtifa hava savunmasında kullanıldığı için alçak irtifa taraması yaparken yakalanmış olabiliyor. Düşman uçakları ve droneların saldıracağına odaklanırken, çok daha yüksek irtifadan başka bir insansız hava aracı saldırabiliyor. Aslında Rus kuvvetlerinin elinde olsa, çok kademeli bir hava savunma sistemi içerisinde bu kadar kolay vurulamayabilirler" değerlendirmesinde bulundu.
MAM-L OPERASYONLARDA BÜYÜK ROL OYNADI
ANKA ve TB2 SİHA'ların operasyonlarında kullanılan mühimmatın önemine dikkat çeken Kılıç, "Bu sistemlerin vurulmasın ROKETSAN tarafından üretilen havadan lazer güdümlü MAM-L sistemleri kullanıldı. Pantsir sistemlerinin çoğu bu mühimmatla vuruldu" diye konuştu.